Erol Sunat

Erol Sunat

Sezarın Hakkını Sezara Vermek!

Sezarın Hakkını Sezara Vermek!

Tarih hiç kimsenin hakkını yemez, kimseyi kayırmaz. Kimseyi olmadığından fazla büyütmez. Günü kurtarmak için hareket etmez. Tarih yağcı değildir, yalaka değildir. Dalkavukluğu ve dalkavukları sevmez. Bazı tarih yazanlar abartma hakkını fazla kullanmış olsalar da, Tarih bir anlamda Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim eder.

Abartılan, yere göğe sığdırılamayan nice insanlara, bir bakmışsınız, ya hiç yer ayırmamış, yada silip geçmiştir.

Kendini yüceltmek için, kendine yer açmak için, kendi üstünlüğünü ispat için, kendinden önce ne varsa yok sayanları da, ibret vesikası olarak yazar. Bunu yaparken de acele etmez!

Tarihin her şeyi gören gözleri, her şeyi duyan kulakları ve her şeyi not eden elleri vardır. Onları da, bize gösterecek değil ya…

Tarih kahramanları yazar, vatan kurtaranları yazar, çağ açan çağ kapayanları yazar. İz bırakanları yazar, unutulmayanları, unutulmayacak olanları yazar.

Atıp-savuranları, her şeyi kendinden menkul bilenleri, tarihi biz yazarız diyenleri. Bu bir milattır, bu açılan yeni bir sayfadır diyenleri bugüne kadar yazdı mı?

Yazdı da, nasıl mı yazdı? Onu da bırakalım Tarih düşünsün! Hem ne yazacağını, nasıl yazacağını bize mi danışacak?

*****

Geçtiğimiz hafta, Miryakefalon zaferinin 845.yıl dönümüydü. Miryakefalon Türk tarihi için, Konya için, Türk Milleti için dönüm noktası bir zafer.

Malazgirt’ten 105 yıl sonra, bir tescil zaferi. Anadolu denen coğrafyaya, Türklük mührünün vurulmasının tescili.

Anadolu gibi savunulması ve elde tutulması bir hayli zor olan coğrafyada ayakta kalabilecek milletlerin savaşçı ve gözünü budaktan sakınmaması gerekiyor.

Bu coğrafyayı Hititler elinde tutmayı başarmış

Bu coğrafyayı Roma elinde tutmayı başarmış.

Ve son olarak Türk Milleti…

Oldukça stratejik bir coğrafya…

Kıtaların geçiş köprüsü…

Yer altı ve yer üstü zenginlikleri açısından zengin.

Anadolu’ya hakim olanlar güç ve kudret sahibiyse, Orta Doğuya, Balkanlara ve Akdeniz’e hakim olabiliyor.

Dünya bu gerçeği Roma ve Osmanlı döneminde gördü ve yaşadı.

Anadolu tıpkı bir paratoner gibi…Şimşekleri çekiyor. Fırtınalar bu coğrafyada kol geziyor. Gözü olmayan, neden benim olmasın diyen ülke sayısı pek çok.

*****

Avrupa’ya çıktığınızda, Müslüman kavramının karşılığı Türk’tür.

Biz ise ara ara gafletlere düşüyoruz.

Hatırlarsanız bir ara, Miryakefalon savaşı Bizans’la Müslümanlar arasında geçen bir savaş olarak anlatılmaya çalışılmıştı.

Selçukluya Türk dememek için mi bu ifadeler kullanılıyor diye de tepki görmüştü.

Türk Milleti, 751 yılında ki Talas savaşından sonra kendine din olarak İslam’ı seçmiş ve İslam’ın bayraktarlığını şanla ve şerefle asırlardır taşımaya devam eden bir millet.

Kıskananı çok!

Haset edeni çok!

Araplar tarafından mevali diye küçümsendiği dönemler az değil!

Her şeye rağmen,

Din kardeşlerine ve dünya Müslümanlarına karşı yapılan zulümlere ilk direnen,

İlk karşı koyan, ilk tepkisini gösterende yine Türkiye…

İslam Birliğinin sesi neden cılız diye, neden bu kadar tepkisiz diye az mı soruldu?

Afrika’daki Müslümanlar açlıktan kırılırken, milyarlarca sterline futbol takımı satın alan Arap ülkeleri neredeler?

Doğu Türkistan Çin zulmü altında inim inim inlerken. Doğu Türkistan açık hapishaneye dönüştürülmüşken, nerede İslam Alemi?

Nerede İslam birliği?

*****

Yıllarca Türkiye’yi küçümsedi Orta Doğu’daki ve Afrika’daki din kardeşimiz dediğimiz bazı ülkeler.

Şah Rıza Pehlevi döneminde ve Humeyni döneminde İran!

General Nasır döneminde ve sonrasında Mısır!

Dönem-dönem Suudi Arabistan!

Saddam döneminde Irak!

Hafız Esad döneminde Suriye!

Ve bir zamanlar Filistin!

Kaderin cilvesine bakın ki, bugün o küçümseyenleri, savunan yine Türkiye…

Teselli eden yine Türkiye…

Büyük devlet olmak, büyük düşünmek, soydaşını ve din kardeşini düşünmek gibi hassasiyetler Türk milletine ait özellikler.

Şöyle bir düşünün isterseniz.

Bugün Arakandaki Müslümanları, Doğu Türkistan’ı, Filistin’i, Suriye’yi, Afganistan’ı, Mısır’ı, Irak’ı konuşan kim?

Gündeme taşıyan kim?

Koruyan kim? Kollayan kim? Kolları açan kim? Gelin sığının diyen kim?

Üzülen kim? Yanan kim? Dualarından eksik etmeyen kim?

Türkiye! Türk Milleti! Türkiye Cumhuriyeti!

*****

Miryakefalon, Türk ve İslam olan Türkiye Selçuklu Devletiyle Doğu Roma arasında yaşanmış bir savaş. Bu savaş sonrasında Roma ve Batı tarihçileri Anadolu’ya “Türkeli” demişler ve öyle yazmışlar tarihlerine…

Tarih gerçek ve müspet ilimlerden biridir.

Tarihte belge ve vesikalar konuşur.

Tarih yalancıların,

Yalan söyleyenlerin,

Hakikatleri saptıranların,

Foyasını, boyasını ortaya döker, ortaya çıkarır!

Haddizatında yalan söyleyen tarih değil, insanların ta kendileridir!

Onlar, tarihi eğip bükmeye çalışırken, kendilerinin eğilip büküldüğünü göremeyenlerdir.

Türk Milletinin hakkını, Türk Milletine veren tarihe hâlâ inanmamakta ısrar edenlere söyleyecek bir şey yok. Ancak gerçek, Anadolu’da üst üste üç devlet kuran milletin Türk Milleti olduğu gerçeğidir. Malazgirt ve Miryafekalon zaferleri de bu gerçeğin tescili!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR