Rasim Atalay

Rasim Atalay

Siyaset değil icraat zamanı

Siyaset değil icraat zamanı

Merkezine Kahramanmaraş’ı alan, civarındaki Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adana ve Osmaniye’de de şiddetiyle yıkıma neden olan deprem, esasen vicdan taşıyan tüm gönüllerde yıkım etkisi oluşturdu.

Hayat ile memat arasındaki zaman diliminin ne kadar az, perdenin ne kadar ince olduğunu tekrar hatırlattı bize bu felaket…

Yıktı geçti adeta şehirleri…

Hatay diye bir şehrin kalmadığı, buranın şayet yeniden yaşanabilir bir hale getirilmesi isteniyorsa baştan sona imar edilmesi gerektiği söyleniyor.

Bahsi geçen şehirleri gidip görenlerin içi sızlıyor. Anlatırken gözleri doluyor, dilleri dolaşıyor. Anlatılmaz yaşanır diye bir tabir var ya, hakikaten de o tabir vücut buluyor insanlarda.

İki kelam biraraya gelirken deprem oluyor, nutuklar tutuluyor, kelimeler düğümleniyor, sözler kifayetini yitiriyor, nemli gözler her şeyi anlatmaya yetiyor.

Ekranlarda görüyoruz birçok manzarayı. Kameraların bize gösterdiği açıdan ve gösterdiği kadarıyla tabii ki.

Ortada büyük bir felaket var. Bize de tellallığını yapmak düşüyor.

Biz felaketin büyüklüğünü duyuralım, belki bir kısım şahs-ı muhteremlerin kafası sapmaya değer…

Kim bilir, belki de felaketin en derinden hissedildiği, yaraların sarılması için milletin kenetlendiği bu dönemde üç beş kendini bilmez felaket üzerinden siyaset yapmayı bırakır. İsim vermeye hiç gerek yok. Bugün bu ortamda felaketin enkazını bir an önce ortadan kaldırmak, yaralara merhem olmak, insanlara dokunmak dururken siyasi menfaatlerini düşünen kim varsa Allah onu daha beter felaketlerle sınasın.

Konya’da görüyoruz, şahit oluyoruz. İnanın insanların sizin söylemlerinize, siyasi ifadelerinize kulak astıkları bile yok. Duydukları zaman da bela okuyorlar üzerinize bela…

Çünkü insan olan insanın gündeminde bugün siyaset yok. Menfaat yok. Tekilcilik, bireyselcilik yok. Birliktelik duygusu var. Aidiyet duygusu, toplumun bir parçası olma bilinci var.

İnsanı insan yapan değerler için gayret etmek gerektiğini düşünenler çoktan el verdi bu ulvi hizmete…

Yangın oldu yandı…

Deprem oldu enkaz altındakine candı…

Sel oldu, sele atladı…

İnsan, insan olduğu için yapması gerekenleri yaptı da bir tek ismi lazım değiller siyasetten vazgeçmedi, vazgeçemedi.

Yaraları sarmaktı bugün önemli olan. Dertli olanın derdiyle dertlenmekti. En azından niyetini belli etmekti…

Herkes yapıp ettikleriyle niyetini de cihetini de belli etmiş oldu bir vesile.

Ama değmezdi. Menfaatin üç kuruşluk… Velev ki dünya senin olsun, hiç mi ders almazsın gördüklerinden. Bu dünyadan götüreceğin bir parça kefen.

Bak o da nasip olmuyor birçoğuna.

Bugün bari, yahu en azından bugün bari yapma…

Zaman siyaset değil icraat zamanı.

Zaman felaketin enkazını bir an evvel ortadan kaldırma zamanı.

Elin yerdeki bir taşı kaldırmaya gitmiyorsa, en azından dilin de insanlığın üzerine yıkılan beton yığınlarını kaldırmaya çalışanlara uzanacak kadar sünmesin.

Sus, sus da o kadar bari bir erdemin olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR