Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Tarımda güzel şeyler de yapılabilirmiş

Tarımda güzel şeyler de yapılabilirmiş

Yeni Tarım Bakanımız Vahit Hocamız, yaptığı yeni atılımlarıyla sektörde ciddi bir farkındalık tesis etmeye başladı. Sektör paydaşları, özellikle de üretici verimden, kalite ve de fiyattan çok memnun.

Geçen sene Pandemi ve Ukrayna-Rusya krizine bağlı olarak özellikle de gübre ve enerji girdilerinde yüksek değerler ödenmesi üreticiyi hayli korkutmuş, bazı üreticiler gübre dahi kullanamamıştı.

Bu sene içerisinde alınan bazı kararlarla daha çok dışa bağlı olduğumuz gübre ve enerji girdilerinin en aza indirmek için yerel kaynaklara yönelmemizi zorladı, konu ile alakalı ciddi kararlar da alındı.

Ne oldu ya karşılık verilecek cevap, özellikle enerji için güneşe bağlı sistemleri kullanarak sulama giderlerini en aza indirmeye karşı tedbirler alınmasıdır, diyebiliriz.

Bu doğru bir karardır, ancak yeterli değil.

Dünyaya da sadece zirai üretim değil, aynı zamanda sanayi üretimi de tehdit altında. Bunun için de küresel ısınma da dâhil olmak üzere enerji krizi için alınan bazı tasarruf tedbirleri öne çıkıyor.

Biz ise gelinen olayların ve alınan tedbirleri pek de farkında değiliz. Herkes suyu ve enerjiyi istediği gibi, alabildiğine kullanıyor, konu ile tasarruf tedbirleri üzerine bir gelişme görülmüyor.

Bağıralım mı, çağıralım mı, yırtınalım mı; daha ne yapalım ki tüketiciyi uyaralım. Görülen kıtlık ve açlık. Milletimin göç edeceği bir yer de yok. Küresel değerler ortada.

Yeni dönemde tarım sektöründe sulama girdisini güneşten sağlama üzerine alınan kararlar oldukça önemli. Bu konuda daha önceleri de görüşümü değişik vesilelerle açıklamış; bu konuda yapılacak yatırımların ortak paylaşıma dayalı olması gereğini defalarca bildirmiştim. Çiftçimiz GES kaynaklı projelerden hayli memnun, bu projenin yürütülmesinde gelecekle ilgili bazı kaygılarım var.

Güneşe enerji sistemlerinin sulamada yaygınlaşması şimdilik işe yarayabilir ancak öyle de olsa her sistemin bir ömrü, yatırım maliyeti, güvenliği ve bakım ile alakalı bazı meseleleri olacaktır. Her üreticinin GES sistemini yeterli seviyede kullanması pek mümkün olmayabilir. Belirttiğim gibi bu konuda devreye yöresel sulama suyu kaynak potansiyelleri giriyor.

Öte yandan enerjiyi ucuza sağlansa da sulama suyunun ihtiyaca göre kullanılması nasıl kontrol edilecek. Esas olan enerji kaynağının sulama suyu ile beraber alınması, kaynak kullanımında her ikisinin de kontrol edilmesi esas olamaz mı?

Sulama (hatta diğer sektörler için de ) suyunun tükeniyor olması bilindiği halde bunun dikkate alınmaması düşündürücü. Bu sorunun cevabının sadece suyu yöneten otoritelerce değil, aynı zamanda tüketiciler tarafından da verilmesi esas olmalıdır.

Su tükeniyor; küresel ısınmaya bağlı olarak kuraklık ve enerji arzını sınırlandırıyor.

Yapılması gerekenler elbette var. Ülkemde savaş, ambargolar ve herhangi bir tabii afet olmasa da, su ve enerji ihtiyacını karşılamada kendi kaynakları yeterli değil. Bu durumda biz su ve enerji tüketimi konusunda tedbirleri hiçbir zaman elden bırakmamamız gerekir.

Mademki yapılması gerekenler var, öyleyse belirtelim: bunca problemler ve sınırlamalar göz önüne alındığında; tarımda sulama suyu ve enerji (Güneş) tüketimini beraber ele almak, her ikisini de potansiyelimiz dâhilinde tüketime sunmamız esas olmalıdır.

Kısaca Vahit Bakanımız döneminde alınan GES in tarımda kullanılması takdir edilmekle birlikte, bu ucuz ve yenilenebilir enerji çoğunlukla sulamada da kullanılacaksa, iş sulama suyunu da alakadar ediyor. Bu durumda GES ve sulama beraber projelendirilmeli, bu ikili bir sistem içerisinde hizmete sunulmalıdır. Böylece su tüketimi de kontrol edilmiş olacaktır.

Detayı sonradan açıklamak üzere, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR