Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

TARIMDA MİLLİ BİRLİK PROJESİ-2

TARIMDA MİLLİ BİRLİK PROJESİ-2

Tarımda Milli Birlik Projesi ile ilgili görüşlerimi projenin dayanakları ve hedefler hakkında kısa bilgiler vererek başlamıştım. Proje Yalın Sistem başlığı ile bir piramit şeklinde sunuluyor, piramidin en altında üreticiler, 2.katında Milli Birlik Kooperatifi, 3.katında ise Semerat Holding vardı. Piramidin tepesinde ise Dünya Markası yer alıyor. Proje bütünlüğünün bozulmaması ve anlaşılır olması bakımından Proje beklentileri için geri kalanını da bütüncül bir yaklaşımla özetle aşağıda ele alalım istedim. Buna göre projenin kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri var. 

Kısa Vade Hedefler; Yalın sistem ve veri altyapısı kurulacak, sistem planlanabilir hale getirilecek, sektöre her yıl bir milyon dana, beş milyon koyun ilave edilecek.

Orta vade hedefler; Tüm kaynaklar tespit edilecek, ileriye yönelik mikro makro planlar yapılacak, tarım-orman milli geliri yüzde 50 arttırılacak, 2023’e kadar yüzde 100 kooperatif üyeliği sağlanacak, balıkçılıkta ilave 1 milyar USD ihracat, orman gelirinde % 100 artış, su kaynaklarında % 100 etkinlik.

Uzun vadeli hedefler de; Milli Birlik Sistemi uluslararası oyuncu olacak, başta İslam dünyası olmak üzere dünyaya ihraç edilecek, arz açığı olan kategorilerde yurtdışından ürün temin edilecek, Tarım ve Orman Bakanlığı 2030’da genel bütçeden pay almayan bir bakanlık olacak. 

Proje için diğer beklentileri de var.

Sistemde etkinlik, Milli Birlik Kooperatifinin teknik uygulama gücüyle üreticiler buluşacak ve her birim kaynağın üretime katkısı artacak. Her karış toprak, her damla su üretime kazandırılacak, büyük veri ve planlama büyük veri elde edilebilecek ve bütüncül bir perspektifle hem üretim hem tüketim tarafı planlanarak kaynak kaybı ve ürün israfının sıfırlanması hedeflenecek.

Sosyal ve Doğal Sürdürülebilirlik, kırsal kalkınma ve tarımsal istihdam yerinden yönetilebilecek; doğal kaynakların doğru kullanımı ve gıda arzının kesintisizliği sağlanacak).

Hakkaniyetli Katma Değer Paylaşımı (değer zinciri yeniden yapılandırılacak ve her halka ürettiği katma değer kadar karşılık alacaktır).

Yerinden Yetkin Yönetim: Milli Birlik Kooperatifi’nin mikro uygulama gücü en ücra kaynakları yetkinlikle buluşturacak ve üretime dönüştürecektir.

Tesadüf: Mikro ve makro planlama pazarda arz kaynaklı sürprizleri bitirecektir.

Spekülasyon: Bu sistem hakkaniyetli katma değer zinciri fiyatların speküle edilmesini önleyecek.

Manipülasyon: Tohumdan sofraya bütüncül yönetim, stokçuluk ve benzeri arızi hareketler bitecek.

Haksız Kazanç: Tanımlı katma değer zinciri haksız kazançların önüne geçecek.

Bilgi Eksikliği: Teknik bilgi sahaya inecek, köylüler çiftçiye dönüştürülecek.

Burada yer alan bölümler projenin çıktıları ile ilgili sonuçlardır.

Ortaya konan bu yapı başarılı olursa, proje buradaki tüm beklentilere geçilmekle başarı ile sonuçlanır. Ortaya konan hedefler gayet iyi,  tarımda beklentilere de cevap verecek değerde görülmektedir.

Hele de örgütlü bir üretim, üretimin değer bulması, üreticinin pazarlama kaygısının olmaması, pazarlama modellemelerinde yenilik, üretici borçlanmalarının önüne geçilmesi fevkalade güzel.  

Öte yandan kalite değerlerine ulaşmış, dünyada rekabet gücü yüksek, dışarıda pazar bulmuş bir çıktı, Türk Tarımını uçuracak değerler silsilesi olarak ortada durması sevindiricidir.

Acaba öyle mi? Yazımın son bölümü, sistemin başarılı olması halinde ortaya konan beklentilerle ilgilidir. Bu proje bizim tarımsal yapımıza ne derecede uygulanabilir veya gerçekleştirilme oranı nedir, bu yapı sahici bir yapımıdır, bunu da gelecek yazımda ele almaya çalışalım

Kalın sağlıcakla.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
  • duayen / 03 Mayıs 2019 15:19

    Projede eğitim ve sanayi değinilmiyor galiba… Yeni projedeki birçok şeyi eskiden de duymuştuk sadece holding söylemi yeni geliştirilmiş. Beni düşündüren şey ise gördüğüm TORKU örneği üretici memnun değil… karın tokluğuna çalışıyor sistemi…
    İlçelere hayvancılık ve tarım ürünleri eğitim kurumları açılmadan ve sahada çalışan insan gücünü akademik kadro ile kontak sağlayacak ziraatcilerin istihdam edilmeden sistem sadece farmvilliage gibi bir şey olur diye düşünüyorum….
    Tarımda neden 4.0 konuşulmaz ki bu ülkede….
    Lise talebeleri teneffüslerde farm oyunu oynayacağına, telefonlarından gerçek farmları ile ilgilenecekleri bir sistem neden hayata geçirmeyiz bilmiyorum. Onlarda bu fırsatı bulamadıkları için fenomen olma dj olma veya hacker olma yolunda gidiyorlar… öküzün güneş tepeye çıktığında yürümediği zamanlar benden önceki nesillerdeki olanlar çift çeker traktörleri daha tahayyül edememişlerdir alıç ağacının altında türkü çağırırken … survivor felan hiç düşünmemiştir kesin….
    Çiftçiler artık rahatı istiyor. Öyle birkaç saat çalışıp o da yorucu olmaması gerekir sonra deniz manzaralı yerde kahvesini yudumlarken yunan keyfiyeti yaşmak istiyor…
    Şimdi bu birbirinden bağlantısz yorumdan bir holding çıkaralım 
    Ya da hoca bana da bir dilini dolasın, sen nerenin bostanısın diye

    Yanıtla (1) (0)
  • FAE / 29 Nisan 2019 21:09

    Yerli Enginar,
    En iyisi Sizin yerinize yabancı bir incir agacı getirelim, olur mu

    Yanıtla (0) (1)
  • Yerli / 02 Mayıs 2019 07:53

    Hocam niye dalga geçiyorsunuz mesela çim yerine tere ikilisinin lale yerine domatas ekilsin parklara diyoruz hocam piknikçiler ne yapacak gülü filan onun yerine sebze ekilsin hem yeşillik olur hem yenir ama gülü yiyemeyiz hocam

    Yanıtla (0) (0)
  • FAE / 29 Nisan 2019 21:12

    Yusuf Bey,
    Her ülkenin kendi değerleri ve devlet yapısı vardır, buna göre örgütlenme yaparlar. Japonya yı çok sık örnek veririm, arazilerini en kıymetki endüstriyel ürünlerle süsleyip dünyaya pazarlıyor, gıda ihtiyacını da dışarıdan alıyor. İthalattan şikayet yerine arazilerimizi en yüksek gelir getiren ürünlerle süslememizdir.

    Yanıtla (0) (0)
  • yusuf / 30 Nisan 2019 13:17

    hocam üretici kaçıyor üretimden çıkıyor... arazisini hangi gelir getiren ürünlerle süslüyor da.. Konya da kaç tane un fabrikası var biliyorsunuz.. tamam paçal için buğday ithal ediyor uncularımız ama üretimimiz şöyle 15/18 milyon ton bandına insin o zaman görürürz curcunayı... ve bu gidişle de aşağı inme eğilimine girdi bakalım ozaman ne konuşacağız...

    Yanıtla (0) (0)
  • FAE / 29 Nisan 2019 20:56

    Sn, A Öztemel Kardeşim,
    Teşekkür ederim, saygı ile

    Yanıtla (0) (0)
  • yusuf / 29 Nisan 2019 16:46

    Hocam referansları yukarıda ki yorumda başlığını verdiğim çalışmadan da anlaşılan şekliyle japon koop. sistemidir. Hulasa pazarlamaya pazara yönelik bir yapıdır. işin acıklı yanı arz eksiğinin ithalatla karşılanması. ben ithalata karşı değilim ama birincil yol bu olmamamlı. ikinci acıklı durum pazar kırılganlığına bu yıl ki patates soğan ve uzun yıllardır konuştuğumuz et arzının örnek verilmesi.

    Yanıtla (0) (0)
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR