Erol Sunat

Erol Sunat

Türk Evladı! 30 Ağustos’u Unutma!

Türk Evladı! 30 Ağustos’u Unutma!

 

Anadolu coğrafyasında geçmişi unutmak demek, geçmişten ders çıkarmamak demek, bu coğrafyanın riske atılması demektir.  İşte onun içindir ki, Türk Milletinin evlatlarının 30 Ağustos gibi önemli tarihleri ve zaferleri unutma lüksü yoktur!

Bizler, Şehit kanlarıyla sulanan bir coğrafya üzerinde yaşayan, vatan topraklarımız için sürekli şehitler veren Türk Milletinin evlatlarıyız.

Anadolu da, kurmuş olduğumuz üçüncü devlet yüz yaşına girmek üzere…

Kıskançlar çok, haset-fesatlar çok, kindarlar çok, sinsiler çok, içten pazarlıklılar çok, dost kılığına girmiş yüzümüze gülenler çok, göz dikenler aramadığınız kadar!

Banisi Mustafa Kemal Atatürk’ün olduğu Türkiye Cumhuriyetinin etrafı yüz yıla yakındır tam bir ateş çemberiyle çevrili.

İşte onun içindir ki, Milli Bayramlarımıza, milli kurtuluş günlerimize sıkı sıkıya sarılmamız gerekiyor.

Değilse içimizde ne milli heyecan kalır ne coşku! 

Yaşadığımız coğrafyayı elimizden almak isteyenler her yolu deniyorlar!

Kültür işgali gibi, ekonomik işgal gibi, demografik işgal gibi, aklınıza ne gelirse…

Dün bu işgallere milli heyecanı ayakta tutarak karşı koymuştu, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları. Bugün takip edeceğimiz yol, o kutlu yoldur!

Ve o kutlu yol, milli heyecanları tekrar yaşatmaktan ve var gücümüzle o heyecanlara sarılmaktan geçiyor! 

 

*****

Ağustos ayı Türk tarihinin zafer ayıdır. 30 Ağustos ise zaferlerle taçlanan bu ayın en anlamlı, en manalı zaferlerinden biri.

Es geçilecek, pas geçilecek, unutulacak bir zafer değildir 30 Ağustos.

İşgal edilmiş vatan topraklarının bu işgalden kurtarılması için nihai darbenin vurulduğu zaferdir.

İşgal altında olmak, işgal altında kalmak nedir bilir misiniz?

İşte size Afganistan!

İşte size Doğu Türkistan!

İşte size Suriye!

İşte size Irak!

İşte size Tibet!

Daha düne kadar Sovyet rejimi altında yaşayan Polonya, Doğu Almanya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Kafkaslar, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan gibi ülkeler işgalin acılarını az mı yaşadılar?

İkinci Dünya savaşında Almanya, bütün Avrupa’yı işgal etmişti.

İngiltere’nin, Amerika’nın, Rusya’nın, Çin’in, Fransa’nın, İtalya’nın, Hollanda’nın işgal altında tuttuğu, hâlâ bırakmadığı dünyanın her kıtasında devletler, milletler var!

30 Ağustos unutulmamalıdır, çünkü 30 Ağustos işgal denen pranganın parçalanıp söküldüğü bir zaferin adıdır.

 

*****

Anadolu, yürekleri ve yumrukları memleket kadar büyük isimsiz kahramanların gözünü budaktan sakınmayan kahramanlıklarıyla işgalin üstesinden geldi.

İşgal altında yaşamakta, işgale katlanmakta, işgale boyun eğmekte kolay anlatılacak şeyler değil.

Yaşadığımız dünya zalimlerle dolu.

Zulümle beslenen adı insan, adı medeni, adı adalet savunucusu millet ve devletlerle dolu.

Kan dökmeye, kan içmeye, vahşete, öldürmeye, coğrafyaları sömürmeye doyamadılar.

Anadolu tarihin ortaya çıkışından bu yana,

Üzerinde en fazla fırtınaların koptuğu, en çok el değiştirme teşebbüsüne maruz kalan, en çok istila ve işgal tehdidi ile karşı karşıya kalan bir coğrafya…

Elde tutulması kolay değil! Ancak bin yıldır, elimizde tutmayı başardık, elimizde tutmaya devam edeceğiz inşallah!

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, Türk Milletiyle birlikte başardığı bu elde tutma hadisesi, mazlum milletlerin de hürriyet aşkını kamçılayan ve ateşleyen tarih oldu. İşte o tarihin adıdır, 30 Ağustos.

 

*****

30 Ağustos 1922 tarihinin üzerinden 99 yıl geçmiş olsa da, başta Afrika kıtası olmak üzere, istiklal mücadelesi veren bir çok lider, Atatürk’ü kendilerine örnek alırken referans olarak da 30 Ağustos da vurulan o son darbeyi göstermişlerdi.

Böyle bir tarih nasıl unutulabilir ki? Nasıl silinebilir ki?

Kim unutmaya, silmeye kalkarsa, unutulan da, silinen de o olur!

Dünyamız kendinden ve kendi çıkarlarından başka bir şey bilmeyen gücü ve kudreti elinde bulunduran devletlerin işgalleri altında inim inim inliyor!

Kim dinliyor?

Birleşmiş Milletler mi?

57 ülkeli İslam Birliği mi?

İnsan hakları savunucuları mı?

Hür dünya, medeni dünya diye ahkam kesenler mi?

30 Ağustos, vatan toprağı işgal edildiğinde, elinden alınmak istendiğinde yapılabilecek en büyük çılgınlığı yapabilen bir milletin milli refleksi, milli direnişidir!

Onun için Mustafa Kemal Atatürk, Milli heyecanların ayakta tutulmasına çok büyük önem vermiştir. Milletleri ve devletleri yaşatacak ve ayakta tutacak olan şey, bu heyecandır.

 

*****

Milli heyecan var olduğu sürece bir olursunuz, birlik olursunuz, beraber hareket edersiniz, el ele verirsiniz, omuz omuza yürürsünüz. Birlik ve beraberlik, herkes kendi başına bir ve beraber olsun havalarında olmaz! Olursa lafta kalır! Dahası, ufalanır, dağılır, parçalanır!

Mustafa Kemal Atatürk’ün, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktıktan sonra, yaptığı budur. Dağılan, parçalanan, ümitsizliğe düşen, kalbi kırık, her cephede savaşmaktan yorgun düşen insanları bir araya getirmek. 

Bunu başardığı için, Türk Milletini tekrar ayağa kaldırdığı için, moralini düzelttiği için, Türk Milletinin kaybetmiş olduğu heyecanı ve coşkuyu tekrar kazandırdığı için ve hepsinden öte Türk Milletine çok güvendiği ve inandığı için, Türk Milleti onu çok sevdi, onun yerine kimseyi koyamadı, koyamıyor!

Bu topraklar için can veren şehitlerimizin mekanları cennet olsun. 30 Ağustos Zaferinin 99. yıldönümü ve Zafer Bayramı asil Türk Milletine kutlu olsun.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR