Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay dün 6 dizilik tweet attı. İsim vermeden bu süreçte icraattan çok şovla uğraşan, çalışmamak için kaosla beslenip halkı sürekli kutuplaştırma niyetine girenler oklarının hedefindeydi.

Biliyorsunuz AK Parti İstanbul ve Ankara’yı kaybettikten sonra, hizmetten çok siyaset bu şehirlere hâkim oldu. Hele hiç gün yüzü göremeyen güzel İzmir… Sokağını caddesini bırakın mahallesini bilmeyen bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor. Ulusal kanallarda şov yapmaya gelince ince ince anlatıyorlar… Ne yalan söyleyelim belagatleri de PR ekipleri de sağlam…

İstanbul’a yapılan dillere destan hastane… Dünya gündeminde konuşuldu. Peki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ne yaptı? Hastanenin yolunu yapmamak için direndi!

Devletle oyun mu oynanır efendi! Ne yaptı devlet, bakanlık eliyle başlattı çalışmaları geçti…

Sen yapmam deyince koca hastanenin yolu mu kalacak!

Geçelim bunu, neredeyse her gün -kendi yandaş ekranları dâhil- İstanbul’dan ulaşımla ilgili sıkıntılı bir haber okuyoruz. Hatta son 1 yılda ne yaptın Ekrem diye soranlar başladı!

Unutmadan, limon meselesine de değineyim. 10 numara işçilikti söyleyeyim. Komplo kurmaya çalışanlar gözaltına alındı. Meselenin aslı ortaya çıkacak. Velakin olayın göründüğü gibi olmadığına hep birlikte şahitlik edeceğiz. Az sabır…

Ya Ankara’ya ne demeli? Millet İttifakı’nın -çok gizli- Cumhurbaşkanı adayı, sessiz kahraman Mansur Yavaş. Vatandaşa hayır yapacağım iftar dağıtacağım diyerek, ‘Biz Bize Yeteriz Türkiyem’ kampanyasını nasıl deleriz, nasıl farklı kılıflarla milletten para toplarız derdine düşmüş.

Bir daha yazıyorum. Devletle oyun olmaz efendi!

Adana’nın ülke gündemine oturan sahra hastanesini hiç söylemiyorum. Zaten çokça eleştirildi.

Aslında anlıyorum. Zor süreçte prim yapmanın derdiyle canhıraş reklam faaliyetlerine yoğunlaştılar. Lakin millet yemiyor artık bunları haberleri yok.

Uğur Başkan’ın ‘Bu zor süreçte ulaşımı çözdün mü? Hayır. Sosyal hizmetler, zabıta, sağlık hizmetleri ile destek oldun mu? Hayır. Peki, devletin bu konuda çalışmalarına katkın oldu mu? Hayır.’ Cümleleri yukarıda kısaca yazdıklarımı özetler biçimde…

Konya her zaman devletinin sonuna kadar yanında durdu. Ve durmaya devam edecek…

FIRINLAR KAPANACAK KARMAŞASININ NEDENİ

Cumartesi günü Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak rutin denetim faaliyetleri çerçevesinde şehri geziyor. İftar vaktine yakın zamanda, sokağa çıkma yasağına rağmen fırınların önünde kuyruklar oluştuğunu görüyor. Hatta araç ve yaya trafiği normal bir Ramazan gününü aratmayacak şekilde gözlemleniyor. Vali Bey de bu duruma karşı tedbir alınması için talimat veriyor.

Geçtiğimiz hafta yayınlanan 28 Numaralı İl Hıfzıssıhha Kurulu kararlarında, iftar saatinde oluşabilecek yoğunluğu azaltmak amacıyla fırınların iftara 2 saat kala üretimi sonlandırması belirtilmişti. Böylelikle insanların tedbiren erkenden ekmeklerini alması, son dakikalara kalarak yoğunluk oluşturmaması hedeflenmişti. Cumartesi günü fırınlarda 2 saat öncesinden üretim durmasına rağmen satış esnasında uzun kuyruklar oluştu. Ben de saat 17.40’da evimin yakınındaki fırına gittim, en az 100 metre sıra olduğunu gördüğüm için beklemeyip evime döndüm. İftar saatine yakın o kuyruk kaç metre oldu Allah bilir…

Tabi Vali Beyin İl Hıfzıssıhha Kurulu kararları kapsamında bu yoğunluğu azaltın talimatı yanlış anlaşılıyor. Ve mesele ‘fırınları saat 18.00 itibariyle kapatın’ veya ‘fırınları 1 gün süreyle kapatın’ hurafesine kadar gidiyor. Önemli birkaç haber sitesi de durumu bu şekilde görünce olanlar oluyor. Pazar günü valilik açıklama yapmak zorunda kaldı. Fırınların 2 saat kala üretimi sonlandırması ile satışı sonlandırması farklı şeyler. Lakin burada ince bir ayrım var. Fırınlar üretimi sonlandıracak dediğimizde ‘kapanacak’ ifadesi akla gelebilir. Ayrıca üretim alanında satış yapmayan fırınlar var şehrimizde. Bunlar için iftara 2 saat kala kapanış anlamı taşımıyor mu bu durum?

Velhasıl çuvaldızı önce kendimize batırarak söylüyorum, şu sıkıntılı süreçte değil cümleleri, kelimeleri noktayı virgülü dahi daha da özenle seçerek ifadeler kullanmalıyız.

ZAMLARA ÇARE ALO 175

Marketlerle ilgili çokça bahis açtığımız için gelen mesajlara bazen yetişemiyoruz. İnanın hepsini değerlendirme şansım yok. Elzem olmadıkça okur yorumlarını buraya almıyor, yorumsal ifadelerle değinmeye gayret ediyorum.

Okurların büyük bölümü Ramazan’ın 1. Günü itibariyle temel gıda fiyatlarına zam geldiğini iddia ediyor. Ramazan öncesine göre gözle görünür artış olduğundan dem vuruyor. Elbette devlet gerekli tedbirleri alıyor lakin her markete polis ya da zabıta yerleştirme şansımız yok. Market sahipleri de toptancılar da bu süreçte daha duyarlı olmalı. Ayrıca okurlara tavsiyem, bir önceki alışlarına göre zamlı buldukları ürünlerle ilgili; ALO 175: Tüketici Danışma Hattı çağrı merkezine haksız fiyat artışı gördükleri işletmeleri şikâyet etsinler.