Ahmet Çapanoğlu

Ahmet Çapanoğlu

Yanlış Bildiklerimiz- 2

Yanlış Bildiklerimiz- 2

Toplum olarak yıllardır hep dilimizde olan atasözü olarak söylediğimiz cümleler ve günlük konuşmalarda ki hatalı sözlerimiz dilimizde ifade karmaşası ve kültür kirliliği oluşturmaktadır.

Atasözleri ve deyimlerin yanlış anlamda kullanılması ve bu sözlerde yapılan yöresel değiştirmeler anlatım bozukluğuna yol açar. Bir anlamada ifade edilmek istenenin tam tersi oluyor. Kimisi içimize sokulmuş hurafeler oluyor.

ÜÇLEMEK

İlk başta isterseniz herkesin genellikle bayramlarda kullandığımız bir tabirle başlayalım.

Lütfen hadi üçleyin deriz ikram olması için. Bir de sonuna Allah’ı karıştırırız. Neymiş efendim Allah’ın hakkı üçmüş. Hıristiyanlık adeti olan bu söz maalesef bizim sözümüzmüş gibi ısrar ederiz. Hristiyanlıkta baba, oğul, kutsal ruh üçlemesinden yola çıkılarak, her biri için bir hak olduğu düşünülerek söylenmiş bir sözü biz ikram aracı olarak kullanıyoruz. Ne dinimizde nede Türk kültüründe böyle bir adet yok.

Mahsurları olmamakla birlikte yine söylediğim gibi dilimizde yanlış ifade edilen atasözleri mevcuttur.

ANA GİBİ YAR, BAĞDAT GİBİ DİYAR OLMAZ

Ana kim veya neresi. Bu cümlede geçen “ana” sözcüğü bizim bildiğimiz “anne” değil Bağdat’taki “ane” uçurumunun adıdır. Ve cümledeki “yar” kelimesinin anlamı da uçurumdur. Yani bu sözün aslı bizim olmayıp “ane gibi yar Bağdat gibi diyardır. Bağdat’daki bir uçurumdan bahsetmektedir. Günlük konuşmalarda “ane” ana olmuş, kendimize mal etmişiz. Gerçek anlamıyla söylemek istediğimiz arasında anlam farkı olmuş oluyor. Yani bu sözünde gerçekte bizle veana ile alakalı bir yanı yok. Aslı ”ane gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz”dır.

BAŞINIZ SAĞOLSUN

Kimler hangi anlamda kullanıyor bunu cenazelerden sonra ve taziyelerde bilmem ama

ölen birinin ardından başın sağolsun denmesi ölen kişiyi boş ver sıkma canını, sen sağsın ve sağ kalasın demek midir? Hala çözmüş değilim.

Ama gerçekte bu sözün anlamı “ başınız yani evin büyüğü, kalan sağolsun ki başınızda dursun. Bir diğer anlamı da “baş” devlet anlamına geldiği için “devletimiz sağolsun” diyoruz bilmeden de olsa.

ASLAN YATTIĞI YERDEN BELLİ OLUR

Genelde bu söz, insanın yattığı yer veya ortamı temiz tutması anlamında kullanılsa da, bu sözde ki gerçek anlam, kişinin asaletinin otururken de, ayaktayken de belli olduğu anlamına gelmekte. Yani aslan aslan olduğunu göstermesi için illa ayağa kalkıp kükremesi mi gerekir o yattığı yerde de aslandır demektir.

SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ

Günümüzde anlamı değişen cümlelerden biri de, “su uyur düşman uyumaz” dır. Farsçadan dilimize geçen “su” yani asker kelimesi anlamına gelmektedir. Yani bizim dilimize, güncel hayatımıza girerken gerçek anlamı olan “asker”i sadece su olarak algılamışız ve suyu uyutmuşuz. Gerçekte anlamı “asker uyur, düşman uyumaz” olacaktır.

HAYDAN GELEN HUYA GİDER

Kimden gelip kime gittiğini bilmediğimiz, neyin nerden geldiğini nere gittiğini bilmeden söylediğimiz bir söz daha. Günümüzde bu cümle, gayri meşru yerden gelenin, aynı şekilde gideceği anlamında, veya çaba harcamadan kazanılan bir şeyin kolay kaybedileceğini anlatan, bilinçsizce kullanılan bir cümle. Aslında bu sözde ifade edilen ilahi bir mana vardır. “Hayy” da Allah’ın ismidir. “Hu” da Allahın ismidir. Biz Rabbimin bu mübarek isimlerini kötü anlamda kullanıyoruz. Aslında bu cümlenin gerçek manası ”Allahtan gelen, Allaha gider” dir.

LEB DEMEDEN LEBLEBİYİ ANLAMAK

Be deyimin ne anlama geldiğini hepimiz farklı algılayıp zeki olduğumuzu, çabuk kavradığımızı, iltifat aldığımızı zannediyoruz. Karşımızda ki insanın bizi bu şekilde onore ettiğine inanıyoruz. Ama tam tersi bu cümle patavatsızlığımıza gem vurmamız gerektiğidir.  İşte size bu sözün gerçekleştiği var sayılan hali ve gerçek anlamı.

Ülkemizde latin harfleriyle eğitime geçilmeden önceki bir dönemde, bir okulda, biraz ukala bir öğrenci Farsçadan sınava girer. "Ne soracaklar acaba?" merakı içinde hocalarının ağzına bakarken; hocalardan biri, (Farsça "dudak" anlamına gelen) "leb" sözcüğü ile söze baslar ki daha sözcüğü bile tamamlamadan öğrenci hemen atılıp:

-"Leblebi" diye lafa girer. "Leb, leblebi sözcüğünün birinci hecesidir efendim."

Sınavdaki hocalar gülüşürler. Soruya başlayan hoca :

- Maşallah "leb" demeden leblebiyi anladın. Yine de lafın devamını beklesen iyi olur, çünkü (akıllı olan gerektiğinde susmasını bilir" anlamına gelen, "lebib olan, lebbeste kalır” dır bu cümlenin gerçek özü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Çapanoğlu Arşivi
SON YAZILAR