Erol Sunat

Erol Sunat

FIRSATÇILARIN OLMADIĞI BİR DÜNYA VAR MI?

FIRSATÇILARIN OLMADIĞI BİR DÜNYA VAR MI?

Bir zamanlar su akarken testisini doldurmak diye bir yaklaşım vardı. Bu yaklaşım, zor günler için birikim yapmak demekti. 

Ancak açgözlüler için değil testi, su deposu dahi gözlerine az geliyor!

Nehir akarken, akan nehirden kaçılır mı diyenler ise ne doyacak gibiler, ne de kanacak!

Ömrümüz olduğunca aksın,  deniz gibi olsun derdindeler.

Hayalleri bu dünyanın Karun’ları olmak!

Kimler mi?

Fırsatçılar tabi…
Hatırlarsanız birde “bal tutan parmağını yalar” diye benzer bir sözümüz daha var.

Bal tutan fırsatçılara parmaklarını yalamak her devirde, her dönemde az geldi.

Hem öyle bir az geldi ki, peteklere daldılar.

Kovanları tarumar ettiler.

Her defasında da,

Geriye başka kovan kaldı mı diye bakmaktan boyunları tutuldu!

Fırsatçılık bazı insanlarımızın ne yazık ki ruhunda var! Bin kere tövbe etseler, bu işten vazgeçemiyorlar!

Etraflarında oluşan hayran kitleleri de cabası!

 

ONLAR HER KRİZİ KAZANCA DÖNÜŞTÜRENLER!

Bu işi kendine meslek edinmişlerin asıl niyetleri ve hedefleri,

Böyle krizli dönemlerde ortaya çıkıyor!

Krizi kazanca dönüştürmek!

Felaketlerden eli boş dönmemek!

Kazanç sağlayacak, kazanç kapılarını varsa geliştirmek, yoksa yeniden inşa etmek!

Kazanırken kimsenin gözünün yaşına bakmamak!

Fırsatçı reklamı da, reklam yapmasını da,

Kendini ön plana çıkarmasını da her zaman iyi bilendir!

Doğrunun ve dürüstün sözüm ona yanında olduğunu söyleyenlerin hayranlığı,

Eskiden beri fırsatçıların yanında saf tutmaktır.

Fırsatçı su katılmamış bir yalancıdır.

Hilekârdır.

Her türlü ayak oyununa vakıftır.

Yalanı doğru gibi söyleme sanatı, onun icat ettiği bir sanat dalıdır.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovdurup,

Kendine yeni fırsat alanları açan açıkgözün ta kendisidir fırsatçı!

Gözü ve ruhu aç ne kadar insan varsa, fırsatçının yanında saf tutarlar!

 

FIRSATÇI TEKEDEN SÜT SAĞANDIR!

Fırsatçı, göz boyar,

Yalandan ağlar,

Yalan yere yemin eder,

Ayılır-bayılır, amacına ulaşmak için her kılığa girer.

Fırsatçı, insanların niteliklerini ve kabiliyetlerini de iyi bilendir.

Bir aferine,

Bir sırt sıvazlamaya onları çalıştırır.

Ucuza ve bedavaya insan çalıştırmak en önemli özelliğidir.

Ancak sıra kendine geldiğinde,

Kendini marka değeri yüksek olarak tanıtır,

Birilerine anlattırır,

Bedavaya ölse iş yapmadığı gibi,

Tekeden nasıl süt sağılacağını, bütün incelikleriyle  bilir!

5 LİRALIK MASKE 165 LİRA NASIL OLDU?

Fırsatçının doymak bilmeyen iştihası kabak tadı da verse,

Can da sıksa, işi her daim yolunda gidendir.

İnsafları, merhametleri, acımaları bildik bileli hiç olmadı!

Herkesin gözünün içine baka baka, Korona ile birlikte, maskeden, dezenfektandan köşeyi dönen yine bunlar değil mi?

Her aksaklığı, her tereddüt anını, her bekleyişi kâr hanelerine yazmak gibi bir marifete sahipler!

Gözlerinin doymaması, en büyük özellikleri!

Yaklaşık iki yıldır, ellerine geçirdikleri her fırsattan istifade ediyorlar.

Şimdi de Korona’ya faydası olduğu, iyi geldiği öne sürülen ne varsa, bu fırsat kaçmaz diyerek öne sürüyorlar.

Kolonyayı hatırlarsınız!

Bugünlerde gerçekten faydası olup olmadığı tartışılıyor!

Fırsatçıların ağları insanların ellerine, kollarına, bacaklarına, yollarına örülmüş durumda.

Fahiş fiyatları, olabilecek en anormal rakamlarını söylemekten,

İleri sürmekten, dillendirmekten, istemekten çekinmiyorlar.

Hiç kimseden korkuları, çekinceleri yok.

Hatırlarsanız, 5 liralık bir maskeye 165 lira talep edende bunlardı.

 

ENFLASYON CANAVARI, FIRSATÇILARIN YANINDA ÇIRAK BİLE DURAMAZ!

Fırsatçılar için 2020 yılı derya deniz bir yıl oldu.

Her artış, her olay, her facia, her felaket kazançlarına kazanç ekledi.

Market fiyatları,

Çarşı-pazarlarda artış gösteren diğer kalemler,

Maske gibi,

Dezenfektan gibi ürünlerin yanında masum kaldı.

Fırsatçıları yüzde yüz kazanmak tatmin etmedi.

Yüzde 300, yüzde beş yüz, yüzde bin hiç geldi.

İnanın Enflasyon canavarı, fırsatçıların yanında çırak bile duramaz!

Çünkü, fırsat yaratma canavarları, ejderhaya dönüştüler.

Korona bunlar için ilaç gibi geldi!

Ne Allah’tan korkuları var,  ne ilahi adaletten!

Her gün daha fazla kazanmaktan başka bir düşünceleri yok!

İnsanlar ölmüş,

Aciz kalmış, acze düşmüş!

Ödeme güçlüğüyle yüz yüze kalmış, iflas etmiş,

Hayatları darmadağın olmuş umurlarında değil!

   

FIRSATÇININ GEMİSİ BATMALI!

Fırsatçılar her meydanda at oynatıyorlar!

Gemilerini denizde olduğu kadar,

Karada ve havada aynı maharetle yüzdürebiliyorlar!

Her felaketi, her problemi,

Her açmazı, her çıkmazı,

Her imkansızı kazanca çevirme kabiliyetleri var!

Fırsatçının gemisi batmaz denir ya, artık fırsatçının gemisi batmalı!

Fırsatçılara göz açtırılmamalı,  haklarından gelinmeli, kökleri kazınmalı ve belleri kırılmalı!

Çünkü böyle bir mücadele, Korona ve sonrasında, hepimize derin bir nefes aldıracaktır!

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR