FİTNENİN ÖLÇÜSÜ NEDİR Kİ?
Konuya direkt girmek istiyorum. Birkaç yazımda da belirtmiştim Ankara’da 3. Tarım Şurası çerçevesinde gruplar halinde çalışmalar yapılıyor. Şura için gruplar ve gruplara davet edilecek isimler “Şura Yürütme Komitesi” tarafından önceden belirlenmiş ve biz de şuraya böylelikle iştirak etmiş olduk. Aslında Şura’ya şahsım bazı arkadaşların tavsiyesi üzerine sonradan dâhil edildim.
Sonrasında şura hazırlık çalışmalarının başlaması için 17 Temmuz’da Tarım Bakanının da katıldı ve bir de açılış konuşması yaptı. Bu açılış konuşmasına yaklaşık 1000 kadar kişi katıldı. Zannederim bunun 700 kadarı çalışmaları yürütecek şura delegesiydi.
17 Temmuz’da sabah yapılan açılıştan sonra önceden belirlenen 21 komiteden ilki olan “Tarımsal Yapı ve Dönüşüm” çalışma grubuna tercihimin de ön planda tutulmasıyla ilk toplantıda ittifakla Komite Başkanı seçildim böylece grup çalışmalarına başladık. Şahsımın dışında diğer çalışma grupları ve alt gruplarında çoğunluğu Selçuk Üniversitesinden olan başkanlık yapan 30’un üzerinde delegenin Konya’yı temsil ettiğini sanıyorum.
Çalışmanın ilk bölümü tamamlandıktan sonra sonraki çalışmalar için Şura Yürütme Kurulu üyelerinin, değişik gruplarda bazı arkadaşların katılmasının mümkün olduğunu ve bunun da komite başkanlarının daveti ile gerçekleşebileceğini belirtmeleri üzerine bendeniz de sonradan Konya’dan bazı arkadaşların isimlerini verdim ve tamamı da çalışmalara katılmaları üzerine davet aldılar. Böylece gruplar çalışma toplantılarına değişik tarihlerde devam etmektedir.
Herşey buraya kadar normal. 2. Tarım Şurasından da tecrübem olduğu üzere 3. Şura çalışmaları da böylece devam ettirilmektedir. İşin “fitne boyutu” bu normal olan bölümden sonra başlatılıyor.
Konya vekillerimizden birisi, tarımdan sektörü içinde yer alan sivil toplum temsilcileri ve tüm Konya bürokratlarını zaman zaman bir araya getirerek toplantılar yapıyor, burada Konya’nın meseleleri görüşülüyor. Bu toplantıda Tarım Şurası ile ilgili de bir gündem oluşuyor. Vekilimiz samimi şekilde “Konya’dan şuraya kaç kişinin katıldığını” soruyor. Bir müddet suskunluktan sonra epeyce bir süre kimseden cevap gelmiyor. Vekilimiz de elbette üzülüyor. İşte fitne burada söz alıyor.
Efendim şurayı toplayan, delegeleri ayarlayan, komiteleri belirleyen, başkanları atayan Fikret Akınerdem Hoca’dır gibi bir laf ortaya atılıyor. Vekilimize “yukarıda belirttiğim şikâyetini” sıralıyor ve sanki Konya’yı temsil eden sadece şahsımmış gibi asılsız ve dayanaksız ithamlarda bulunuluyor. Hâlbuki konu yukarıda belirttiğim gibi cereyan ediyor, şahsımın katkısı şuraya birkaç kişinin daha ilave ettirilmesinden ibaret oluyor.
Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Bu tipler her zaman mevcut. Zor zamanlarda arazi, getirim zamanlarında ortada olurlar. Çoğunluğu da “dava, vatan, gelecek, tarım, kalkınma” gibi dertlerden ziyade “menfaat, çıkara dayalı ekip kurma, çıkar için siyasete dahil olma veya siyasetçilerin yanında bulunma” gibi durumları kollar, ona göre tavır alırlar. Bunlar genelde silik, hedefsiz, kişilik zaafları olan, genellikle de tavsiye üzerine yol alan varlıklardır. Tek başlarına kendilerini ifade edemez, işin kötüsü de bir iktidar veya güç değişiminde anında kıvırır, sahayı ilk terk eden olurlar.
Bun daha evvel Konya Askon teşkilatının 1. Çatalhöyük Tarım Zirvesi’nde de yaptılar. Kendilerinden başka tarımcı olamayacağı düşüncesiyle bir sivil toplum örgütünün zirvesini protesto etmeye kalktılar, buna güçleri yetmediği için ardından konuşmacılarını çektiler. Neymiş, moderatörlerden biri Tohumcular Birliğinin aleyhinde konuşuyormuş. Konuşuyorsa, konuşmaya fırsat verme. Yalan söylüyorsa ulu orta yüzüne vur, teknik yanlışlığı varsa da düzelt derim.
Bizi fitne bitiriyor. Fitnenin ölçüsü de yok. Kovun şu fitneyi aranızdan, sadece dostluğa, muhabbete, saygıya çalışmaya odaklanın. Fırsatçılara, hasetlere ve fitnecilere prim vermeyin. Herkes kendi işine baksın, gönül ateşi sevgiyle yansın.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
“Kuru dava ile olmaz bu, fakat ilim ister;
Yanıtla (0) (0)Ben o kudrette adam görmüyorum, sen göster?
Koca ilmiyyeyi aktar da, bul üç tane fakih:
Zevk-ı fıkhîsi bütün, fıkri açık ruhu nezih?
Sayısız hâdise var ortada tatbik edecek;
Hani bir tane ‘usul’ âlimi, yahu, bir tek?”
mehmet akif ersoy
Yerli'ye
Yanıtla (0) (0)Yahu konu Sempozyum değil TARIM ŞURASI. Sonuçta ne çıkar ne çıkmaz ama bizler doğruyu konuşmak ve yazmak zorundayız. Ayrıca Şura ya görüşlerinizi gönderebilir düşğnce ve tenkitlerinizi internet sayfasından yazabilirsiniz.
Yazsak ne olacak hocam
Yanıtla (1) (0)Kadir Can, "kurulların hepsini tanıyorum kapasitelerini biliyorum". Bu söz size ait. Kurul üyelerini demek ki yeterli bulmadınız. Bazılarını ben de bulmadım ama bu yazı ile ilgili yazılanlar ve beni arayıp ya da yüzüme karşı söylenenlere bakarsanız bu işi tamamen bendeniz ayarlamışım edasıyla yazılırsa (ki öyle söyleniyor) bendeniz de isimlere bakmadan doğruları ve olanı belirtmek zorundayım. Bildiğinizi söylediğiniz Şura da TAGEM diye bir başlık yok, AR_GE var oraya da sonradan Ercan Ceyhan hoca dahil edildi.
Yanıtla (0) (0)sn hocam yağ el diye başlığın olmadığını ar_ge içinde olduğunu çok iyi biliyorum spesifik olsun diye yazdım.. selamlar...
Yanıtla (0) (0)DOĞRUSU "AR-GE" klavye azizliği yağ diye yazılmış... TAGEM BAŞLIĞININ OLMADIĞINI BILIYORUM AR-GE ICINDE OLDUĞUNU BULUYORUM
Yanıtla (0) (0)Bizi fitne bitiriyor. Fitnenin ölçüsü de yok. Kovun şu fitneyi aranızdan, sadece dostluğa, muhabbete, saygıya çalışmaya odaklanın. Fırsatçılara, hasetlere ve fitnecilere prim vermeyin. Herkes kendi işine baksın, gönül ateşi sevgiyle yansın. Kaynak: FİTNENİN ÖLÇÜSÜ NEDİR Kİ? - Prof. Dr. Fikret Akınerdem
Yanıtla (0) (0)Sayın Fikret Hoca, "Bizi fitne bitiriyor. Fitnenin ölçüsü de yok. Kovun şu fitneyi aranızdan, sadece dostluğa, muhabbete, saygıya çalışmaya odaklanın. Fırsatçılara, hasetlere ve fitnecilere prim vermeyin. Herkes kendi işine baksın, gönül ateşi sevgiyle yansın." Bu cümleler yazınızın son paragrafı benim sizi aramama gerek yok siz yazdığınıza samimi inanın o yeter, her şey bakış açısına göre değişmektedir. Selamlar.
Yanıtla (0) (0)Melek Hanım
Yanıtla (0) (0)Teşekkür ederim, meslek erbabı iseniz zamanla sizlerin de buralarda bulunmanızı isteriz.
Kadir Can,
Yanıtla (0) (0)Başka tarafa çekmeye gerek yok. Ayanoğlu eski müsteşarımız ve benim de yakın dostum. Komisyona başkan olmamı da teklif edenlerden en başta geleni. Ayanoğlu TSUAB Genel sekreteri, onu demek istedim.
MEVLÜT HOCAM,
Yanıtla (0) (0)"doğrusu katılanları ve sizin tavsiye ettiklerinizi bizlerde bilmiyoruz" size ait bir cümle. Buradan tüm katılımcıları ve benim sonradan tavsiye ettiklerimi bilmenize de gerek yok sanırım. Yüzlerce insanı da yazdırma şansım da yok. Bunu özelde söylerim buraya yazmaya gerek yok. Bu da fitne çıkarıyor. Beni arayın söylerim. Saygı ile