Rasim Atalay

Rasim Atalay

Gazeteciden düşman olmaz!

Gazeteciden düşman olmaz!

Gazeteciliği iş, işin ötesinde hayatın bir parçası, nefes gibi, su gibi, ekmek gibi bir nimet olarak gören ve bu işe gönlüyle birlikte ömrünü de adamış olan meslek büyüklerime karşı hadsizlik etmek istemem ama az çok ben de bu işin tozunu yutanlardanım.

15 yıl önce gazetenin kapısından içeriye adım attığım günü ve o gün yaşadığım heyecanı bugün gibi hatırlarım…

Gazetecilik mesleğin de ötesinde insanı eğiten, yönlendiren, aklınıza gelebilecek her alanda hayat dersi veren büyük bir mecra, adeta hayat okulunun ta kendisi…

Hayatta görmediğiniz birçok şeyi bu meslekte görüyor, başkalarının işitmediğini ilk elden siz işitiyor ve bunu kamuoyuyla paylaşmanın heyecanını yaşıyorsunuz.

Tabi tüm bunlar size büyük bir sorumluluk da yüklüyor.

Bu sorumluluklarınızın bilincinde olur ve bir nevi tebliğ faaliyetinde bulunduğunuzu bilerek, insanlara iyiyi ve güzeli öğretirken, kötü ve çirkin olanı da gösterip bunlardan uzak durulmasını öğütleyebiliyorsanız ne mutlu size…

Ancak gazetecilik kispetine bürünmüş öyleleri de var ki, mesleğimize kara çalmakla kalmıyor, bu işi hakkıyla ve layıkıyla yapmaya çalışanları da zan altında bırakıyor.

Mersin’in Mezitli ilçesindeki Tece Polisevi’ne yapılan terör saldırısını hatırlayınız…

Saldırıyı düzenleyen kahpelerden biri CHP tarafından yayınlanan tutuklu gazeteciler raporunun içinde yer alan Dilşah Ercan…

Zozan Tolan kod adıyla birçok terör örgütüyle ilintili olduğu, pek çoğuna da üyeliğinin bulunduğu resmi kaynaklarca kamuoyuyla paylaşıldı.

Bu, aslında gazetecilik mesleğinin nasıl ihmal edildiğinin çok basit bir göstergesiydi. Her önüne gelenin gazeteciyim diyebildiği, gazetecilik mesleği üzerinden milli birlik ve bütünlüğü zedeleyici boyutlara ulaşacak düzeyde namussuzlukların yapılabildiği, kirli kimliklerin bu mesleğe nasıl çamur attıkları gerçeğinin de günyüzüne çıktığı son örnekti.

Son diyorum da sonu gelmez bunun biliyorum.

Ne oldu günün sonunda?

Olay aydınlanana kadar gazetecilik yapan birinin devlete ve millete kastettiği düşünüldü. Bunun düşüncesi bile bize acı veriyor.

Gazeteci, devletine, milletine düşman olmaz, olamaz.

Gazeteci ekmeğini yediği kaba pisleyemez.

Gazeteci yalan söyleyemez, yanlışa tevessül edemez.

Gazetecinin bir silahı varsa kalemi, bir kurşunu varsa fikridir. Gazeteci başkaca silah tutmaz, tutamaz.

Gazeteci, devletin polisine, askerine, bu milletin herhangi bir ferdine silah doğrultamaz, doğrultmuşsa da o asla gazeteci olamaz.

Bugün baktığımızda birçok mesleğin kendine özgü kurallarını ortaya koyan, güvence altına alan yasalarının bulunduğunu görüyoruz. Bu yasalar, hem meslek erbaplarının kendilerine çekidüzen vermelerini sağlıyor, hem de o mesleği koruyarak ihmal edilmesini önlüyor.

Gazeteciliğe baktığımızda ise bilgiyi paylaşan, enformasyon sağlayan, insanların fikirlerine etki edebilecek bir güce sahip olan, geniş kitleleri arkasına sürükleyebilecek bir altyapısı bulunan ve bu açıdan bakıldığında kıymeti tartışılmayacak kadar büyük ölçekte olan mesleğimizi koruyacak bir yasamız ne yazık ki yok!

Gazetecilik meslek yasasının olmaması her türlü ihmali de beraberinde getiriyor. Aslında böyle bir yasanın olmaması mesleği yerle bir ediyor, itibarını bitiriyor. Bununla da kalmıyor, eli azıcık kalem tutan, gelir getirici başkaca işi ya da işleri bulunan herkes hobi amaçlı gazetecilik yapabiliyor. Bu da bizim en büyük fobilerimizden biri oluyor.

Gazeteciliğin lekelenmemesi, kirli fikirlere alet olmaması, bölücülere malzeme edilmemesi, itibarının korunması için Basın Meslek Yasası’nın çıkarılması elzemdir. Bu konuda hassasiyet gösterilmesi, özellikle yerel demokrasinin yılmaz savunucusu olan yerel medyanın da gözardı edilmemesi, haklarının ve itibarının korunması için yapılacak olan yasal düzenlemede ayrı bir parantez açılması, mesleğin hem maddi hem de manevi itibarının korunması, kaybolan haklarının da iadesinin sağlanması gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR