Erol Sunat

Erol Sunat

Güle güle Salih Atalay ağabey!

Güle güle Salih Atalay ağabey!

Salih Atalay ağabeyi kaybettik. Salih Ağabey Öğretmendi. Gazeteciler Cemiyetinin bir dönem Müdürlüğünü yapmıştı. Herkesin sevdiği saydığı, saygı duyduğu bir kişiliğe sahipti.

Konya güzel bir insanı, gerçek bir beyefendiyi, nahif bir insanı, seven bir kalbi kaybetti.

Cenazesinde kimse yoktu dedi arkadaşlar!

Kimse ile anlatılmak istenen neydi bilir misiniz?

Onca yıl çalıştığı, emek verdiği Gazeteciler Cemiyeti!

Protokol kavramı içerisine dahil olan isimler!

Oysa onu tanımayan bilmeyen yoktu, ancak hiçbiri cenazesinde yoktu!

Hem de tek bir kişi bile!

Yine bir haller oldu bize! Vurdumduymaz, sevgisiz, vefasız, duygusuz bir hal çöktü üzerimize…

Pandemi bu hali aldı eline bir güzel yoğurdu! Bu yoğurulan halden vefasız, duyarsız, halden anlamayan, hiçbir şeye değer vermeyen, saygıdan nasipsiz, sevgiden uzak, ölene-kalana aldırmayan, umurunda olmayan acayip, manasız, mantıksız, saç-baş yolduran bir şey ortaya çıktı!

Vefası vefasızlık olan, sevgisi sevgisizlik olan bir şey! Adı yok, anlamı yok, soğuk, donuk hissiz bir şey!

Salih Atalay Ağabeyin son yolculuğunda yalnız bırakılmasının bir başka izah şekli yok!

Haberimiz olmadı! Olsaydı elbette koşar giderdik! Yalnız bırakmazdık tabi…

Diyecekler olabilir!

Hatta büyük bir ihtimalle olmuştur da…

Keşke demek, yetişemedik demek zevahiri kurtarmıyor!

Onu son yolculuğunda yalnız bırakanlar, arayıp sormayanlar ne deseler boş!

Vefa yine kendini arattırdı, yine kendini sorgulattı! Neredesin, olman gereken yerde yoksun, yine kiminlesin, kimin yanındasın dedirtti!

*****

Salih Ağabeyle en son 27 Nisan ve 2 Mayıs 2022 tarihlerinde telefonla görüşmüştüm. O kibar, o nahif, o beyefendi insanın sesi titriyordu. Vefadan, vefasızlıktan ve aranmadığından dem vurdu.

Halbuki o hepimizi arayan, soran merak eden bambaşka bir insandı. Ağabeyimizdi.

Salih Atalay ağabeyin kalp rahatsızlığı vardı. Ancak kalbini en fazla yoran şey, onu inciten şey vefasızlıktı. Bunların başında bayramlarda ve kandillerde dahi arayıp sormayan vefasız dostların geldiğinden yakınmıştı rahmetli.

Siz işinizin başındayken etrafınızda pervane olan, gece yarılarında dahi arayan iyi gün dostları, her zaman olduğu gibi işleri bitinceye kadar ararlar, sonra unutur giderlerdi.

Salih Ağabey içinde aynı şey vaki olmuştu amma, gönül umduğuna küser derler ya hani, araması gerekenler vardı, ancak onlarda aramamışlardı! Belli ki, üzüntüsü ve sitemi onlaraydı.

Nahif kelimesi dilimizde hassas, ince kibar anlamını taşır. 26 Temmuz 2022 tarihinde toprağa verilen Salih Atalay ağabey nahif kavramına en çok yakışan isimdi.

Kerem Pulgat kardeşimizin deyimiyle de, nahif denildiğinde Salih Atalay Ağabey akla gelirdi.

Cenazesinde gazeteci kardeşlerimizden Ferit Hepokur, Kerem Pulgat, Osman Kabalcı, Sait Çelik ve Esat Çağla hazır bulundular.

Onların hazır bulunması camia olarak tek tesellimiz! Pamuk ipliği ile bağlı, koptu kopacak olan vefanın halen var olduğunun, yaşama ümidini devam ettirme çabasında olduğunun bir ifadesi!

Ne anlatsak boş, ne yazsak boş, ne desek boş!

Ölüm denen hakikat, herkesi gelip buluyor. Kimsenin ölümden kaçışı kurtuluşu yok!

Vefa gün gelecek, herkese lazım olacak! Aranacak, sorulacak, neden denilecek, niçin denilecek?

Bu kadar da vefasız olunmaz diyen mutlaka çıkacak, vefasızlığımızı yüzümüze çarpacak!

*****

Salih Atalay ağabey son derece ince, son derece kibar, son derece nezaket sahibi bir insandı. Ve böyle bir insan, bu dünyadan yapayalnız uğurlandı!

Kimseyi kırmayan, kimseyi incitmeyen beyefendi bir kişiliğe sahipti.

Cenazesine katılamadım.

Onu son yolculuğuna uğurlarken olması gereken tek şey vardı.

Vefa!

İşte o vefa nerede diye arayan gözler, vefayı aradılar durdular.

Gazeteciler Cemiyetinin Salih Ağabeyi idi. Herkesin sevdiği, takdir ettiği, herkesi arayan, soran, koşan, dinleyen, çare arayan Salih Ağabeye yapılması gereken, olmazsa olmaz olan vefa o son yolculukta yoktu!

Günümüzün en sıkıntılı konularından biri vefa!

Cemiyetimizden birkaç kişi neden yoktu diye hemen herkes sordu.

Salih Atalay Ağabey, bir çoğumuzun üzerinde hakkı olan bir insandı!

Her şeyden önce dosttu, bulunmaz bir ağabeydi.

Yunus Emre diyor ya hani?

“Bir garip ölmüş diyeler / Üç günden sonra duyalar!”

Ne diyelim, daha ne söyleyelim?

*****

Salih Atalay ağabeyi, Gazeteciler Cemiyetinin Müdürlüğünü yaptığı dönemde tanımıştım. Sanıyorum 2000 yılıydı. Tanışmamıza Mehmet Ali Uz Ağabey ve gazetede yazmış olduğum Törpü-Mengeneli adlı birinci sayfada yayınlanan dörtlükler sebep olmuştu.

En azından Salih Ağabey öyle demişti.

Aylarca Konya Postasının birinci sayfasında yayınlanan o dörtlükleri kimin yazdığını Mehmet Ali Ağabey kimseye söylememişti.

Bir gün beni aradı, Hocam dedi, Salih Atalay Bey çok ısrar etti, senin yazdığını söyledim.

Sonra beni aradı Salih Ağabey, bana iltifatlar yağdırdı.

Telefonda ne söyleyeceğimi şaşırdım. Salih Ağabeyin takdirini kazanmak benim için her şeyin üzerindeydi.

Aradan çok geçmedi. Bana dedi ev telefonunu ver. Biz dedi Cemiyet olarak, basın mensuplarıyla birlikte, ilçelere gidiyoruz. Ve aramaya başladı. Hocam, şu gün sabah saat 09.00’da Atatürk Kız Lisesinin önünde buluşuyoruz. Salih Ağabeyle birlikte ilçelere gitmeye başladım.

Basın için gönderilen araçlarda yıllarca oldukça keyifli yolculuklar ve sohbetler yaptık.

Gittiğim ilçeleri, dinlediğim hikayeleri, daha sonraları yapmış olduğum röportajları köşemde yayınladıktan sonra daima ilk arayan o olurdu.

*****

Salih Atalay ağabey, Konya basını için bulunmaz yeri doldurulmaz bir insandı. Köşe yazarlığına başladığım 1999-2000 yılları arasında Mehmet Ali Uz ağabeyle birlikte beni en fazla destekleyen, teşvik eden insandı rahmetli.

Onu nasıl unutabilirim.

Sadece beni değil, gazetecilik mesleğine gönül vermiş herkesi yüreklendirmesi onun bir başka özelliğiydi. Güler yüzü, tatlı dili, nezaketi hâlâ gözlerimin önünde.

Güle güle Salih Atalay Ağabey, ruhun şad, mekanın cennet olsun inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR