Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

HÂLÂ DERS ALMADINIZ MI?

HÂLÂ DERS ALMADINIZ MI?

Klişe tabirle, etrafımız ateş çemberi.

      Bu ateşin bize de sıçraması ihtimaline karşı ülkemiz kararlı bir duruş sergiliyor.

      Her ne kadar muhalefet, dış politikada yanlış adımlar atıldığını söylese de, dünyadaki etkin siyaset bilimciler öyle söylemiyor.

      Orta doğuyu kozların paylaşıldığı arenaya çevirmek isteyen güçlerin asıl hedefinin, Türkiye olduğunu bilmeyen kalmadı.

      Dün dedelerinin yaptığı hataların ceremesini, bugün Filistin halkı çekiyor. İsrail’in tecritine maruz kaldıkları yetmezmiş gibi, her geçen gün etrafındaki çember daha da daralmaktadır.

      Irak halkı Hanya'yı da Konya’yı da anladı ama ne çare. Dün sevinç gösterileri ve zılgıtlarla karşıladıkları Amerikalıları artık istemiyorlar. Bugün ise Saddam'ı mumla arıyorlar.

      Kendi elleriyle ipini  çektikleri Saddam’ın heykellerini devirenler, bugün nasıl bir hata yaptıklarını (Saddam matah olmasa da) anlamış olmalılar.

      Ama nafile.

      Libyalıların da Iraklılardan kalır yanları yok.

      Kaddafi ile yaşanan yıllar meğerse ne kadar güzel, ne kadar mutlu yıllarmış. Bazı değerler kaybedilmeden anlaşılmıyor.

      Bugün darbe yaparak ülkeyi bölmek isteyen  terörist Hafter'le başları belada. Keşke zamanı geriye almak mümkün olsa, Libya halkı Kaddafi’ye çoktan razı.

      Hiç bir devlet kaz gelmeyecek yere tavuk vermez. Rusya’nın bir hesabı var ki; Hafter’e destek veriyor.

      İslâm âleminin üzerindeki ölü toprağını atmak için, Başkan Erdoğan ne kadar uğraşsa da, mezhepleri din haline getirmiş olan itikadı bozuk devletlerin yola gelmesi zor gibi.

      Demek ki; kuyuya bir delinin attığı taşı kırk akıllı çıkarmakta zorlanıyorsa, ülkemiz insanları çevremizdeki gelişmelerden ders çıkarmayı bilmek zorundadır.

      Halkın vermediğini zorla almaya kalkarsanız, bunu gerçekleştirmek için de dış güçlerden destek isterseniz, akibetimizin ne olacağını çevremize bakarak görebilirsiniz.

      Hiç kimse Başkan Erdoğan’ı sevmek zorunda değil. Ama bu ülkede yaşayan herkes, bu vatanı sevmek zorunda. Erdoğan düşmanlığını vatan düşmanlığı ile karıştıranları, bu millet hiç bir zaman affetmez.

      Ama görünen o ki; asıl amaçları “vatan düşmanlığı" olanlar, Erdoğan düşmanlığını paravan olarak kullanıyor.

      Allah vatanımıza düşmanlık edenlere uyuz versin, tırnak vermesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
  • Mustafa soylu / 12 Ocak 2020 13:37

    Tebrikler

    Yanıtla (0) (0)
  • M.KIRMACI / 10 Ocak 2020 22:36

    Bence insanlar önce önyargılarından arınmalı. Bu yazıdan yandaşlığı nasıl çıkardınız anlamak zor. Bence siz ya pencerenizi değiştirin ya da gözlügünüzün camını iyice temizleyin
    Muhabbetle...

    Yanıtla (0) (0)
  • Sevgi dolu gönül / 10 Ocak 2020 17:01

    Yuüreğinize sağlık. Gűzel özetle.isşsiniz. Allah devletimie zeval vermedin.Allah hai leride bildigi gibi yapsın.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ramazan Gönül / 10 Ocak 2020 02:46

    Biz çok şükür vatanımızı seviyoruz.Vatanı sevmek için de hiç kimseyi sevmek zorunda değiliz.Cumhurbaşkanı bu güzel ülkede zamanında kendini sevdirmiş,milletin teveccühü ile iktidara gelmiş bir insan.Bu aziz ülkede rahmetli Mustafa Kemal Atatürk,rahmetli İsmet İnönü,rahmetli Adnan Menderes,rahmetli Süleyman Demirel,rahmetli Necmeddin Erbakan,rahmetli Bülent Ecevit,rahmetli Turgut Özal gibi bu ülkeye zamanında hizmet etmiş ve bu hizmetlerden dolayı halkın sevgisini ve saygısını kazanan normal bir Türk insanı.Onlar nasıl ki zamanında gelmiş,hizmet etmiş,görevlerini ifa ederek Türkiye tarihine altın harflerle adlarını yazdırmışlarsa,sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’da adını altın harflerle yazdırarak,aynı onlar gibi tarih sahnesinden çekilecektir.Bizim O’nu sevmemiz veya desteklememiz vatan sevgisi ile kıyaslanamaz.Ekonomik kriz içinde,tükenmişlik durumuna geldiğimiz,yurt dışında artık yalnız kalarak,Katar dışında dostumuzun kalmaması,ülke içinde adalet kavramının artık hiçbir değerinin kalmaması,insan haklarının artık sadece Anayasa’mızın bir maddesinden öteye geçmemesi maalesef bu güzel ülkenin kaderi değildir.insanlar artık yeni yüzler ile,yeni siyasi aktörler ile tanışmak ve onlarında artık bu ülkeye yepyeni bir vizyonla,hizmet etmesini istemektedirler.Her haliyle bu ülkeye artık ağır gelen,yük olan, siyasi aktörlerin kenara çekilerek,”Bir Bilen,Bir danışılan,BİLGE İNSAN” olarak kenarda durmasını istemektedirler.Sizlerde körü körüne yandaşlığı bırakıp gerçekleri görürseniz çok daha güzel olacağı kanaatindeyim…

    Yanıtla (0) (0)
Muzaffer Kırmacı Arşivi
SON YAZILAR