Konyalının iftar, sahur, oruç, ramazan mantığını zaten anlamak mümkün değil. Çok özür dilerim. İstisnalar hariç ama israf, kul hakkı, kısaca “İslamiyet’i yaşamak” denildiği zaman meydanı kimseye bırakmayanların şatafatlı Ramazan yaşantısını mantığımda bir türlü örtüştüremiyorum.

Neyse bu işler bizi aşar. Nasıl olsa Cenab-ı Allah’ımın bir bildiği var deyip işin bu yönüne bizde gözlerimizi kulaklarımızı kapattıktan sonra geçtiğimiz hafta duyduklarıma inanamadığım bir olay karşısında “bir yaşıma daha giriyordum”…

Dedik ya, adam ya da kurum çok zengindir eşine dostuna beş yıldızlı otellerde sadece kuş sütünün eksik olduğu programlar verir. Çünkü o insan gösteriş yapmadan da fakir fukaraya sahip çıkıyordur. Zekâtını fazlası ile veriyordur.

Bu insanı eleştirmek bizim işimiz değildir. Hele hele kul olarak bu işin vebaline girmek ise onu değil bizi yakar.

Amaaaaa.

Kişilerin, kuruluşların yardımları ile ayakta durmaya çalışan bir dernek, beş yıldızlı otelde böyle tantanalı iftar programı düzenledikten sonra yediğinin, yedirdiğinin parasını vermeyerek sırra kadem basıyorsa ve de bu iş mahkemelik oluyorsa buna ancak “PES” denir diyorum.

Geçen yıl Rixos Otel’de verilen iftar programının parası ödenmediği için iş artık yargıdadır.

Ve aynı derneğin başkanı bu yıl da bir başka mekanda iftar vermiş ancak bugünlerde yine ortalarda yokmuş. Bu bilgi bize bizzat geçen yıldan bu yana bu işin takipçisi olan hukukçulardan geldi. Bu yıl ki iftar parası belki ödenir. Öyle aradan uzun zaman geçmiş değil. Ama geçen yıl ki paranın ödenmediği dediğimiz gibi Konya adliyesindeki kayıtlarda imiş. 

Allah beterinden korusun. 

VERGİ DAİRESİNDE VEZNE SAATLERİ

Geçtiğimiz hafta içerisinde bir okurumuzdan trafik cezasını yatırmak için gittiği Vergi Dairesi’nde veznelerin 15.30’da kapandığını fotoğraflarla öğrenmiş ve bizde Vergi Dairesi çalışanlarına sitem ederek işi “oruca” bağlamıştık.

Eğri oturup doğruyu söylemek gerekirse bizde her şeyi ama her şeyi oruca bağlıyoruz. Havalar ısınıyor “orucuz”, trafik magandaları gece gündüz cirit atıyor “oruç”, saygısızlık had safhada “oruç” …

Çünkü içinde bulunduğumuz ay oruç ayı.

Vergi Dairesi yetkililerinden öğrendiğimize göre veznelerin saat 16’da kapanmasının oruç ile Ramazan ile bir alakası yokmuş. Yani gelecek ayda burada vezneler resmi olarak mesai saatinin bitimine bir saat kala yani 16’da kapanacakmış.      

Çünkü veznelerde toplanan paralar yasal olarak buradaki kasalarda kalmıyormuş. Bunlar bankaya götürüleceği için mesai bitmeden vezneler kapanmak zorunda imiş.

Biz yöneticilerin bu durumda bir anormallik olmadığının ve kurumdaki işleyişin gerekçelerini dinledik ve hiç kimsenin bu durumdan dolayı töhmet altında bulunmaması gerektiğine inandık.

Ardından bu kurumdan bir sendikacı abimiz aradı. O ise durumu çok farklı açılardan bize aktardı. Şöyle ki kurum çalışanlarının özlük haklarından aldıkları ücrete kadar nasıl mağdur durumda olduklarını bizzat Bakan yardımcısına kadar anlatmışlar. Ama geldiğimiz gün itibari ile Vergi dairesi çalışanlarının durumları özellikle maddi açıdan aynı imiş.    

Özetle, vatandaş, çalışan ve yönetici herkes olaya kendi penceresinden bakıp “haklı” olduğunu söyledi. Bizde herkese inandık. Sonuç, çalıyı dolaşmamak adına teknolojiden yararlanmak ve vergi dairesine bile gitmeden para yatırabilmenin mevcut yoluna ulaşmak. Çünkü bu yol var.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Elini tutan insan yanlışsa her mevsim kıştır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İftar sonrası hasta ziyaretlerinde kendimizi kaybetmeyerek başkalarını rahatsız etmediğimiz zaman ADAM oluruz.