Erol Sunat

Erol Sunat

İnsan Biriktirmek!

İnsan Biriktirmek!

Biriktirme konusunda oldukça değişik bir yelpazeye sahibiz. Biriktirmenin zevki, biriktirilenlerin

seyri bir başka galiba!

Biriktirmek var, biriktirmek var demişler!

Para biriktirmek varken, dert biriktirmek varken, hasım ve düşman biriktirmek varken, dedikodu biriktirmek varken, insan biriktirme konusu aklımıza gelebilir mi?

İnsan nasıl birikecek?

İnsan biriktirmek için fedakârlık lazım!

Sonra, hoşgörü lazım,

Anlayış lazım,

Vefa lazım,

Kötü günlerde ilk koşanlardan olmak lazım.

Sırdaş olmak lazım…

Halden anlamak lazım!

Dostlar arasında kurulan gönül köprüleri lazım!

Kötü değil, iyi insan biriktirmek lazım!

Temiz, dürüst, sizi kandırmayan, sizi avutmayan, yalnız bırakmayan, destek olmasını da, destek vermesini de bilen, yalan söylemeyen insanlar!

Bu insanlar inanın az değil!

Lakin bizim iyi insanlarla işimiz olmaz! Doğru insanı, temiz insanı severim, yanımda ve çevremde bulundurmam diye yarı şaka-yarı ciddi konuşanlar az mı?

Böyle insanlar iyi insan biriktirebilir mi?

Keşke demek, zevahiri kurtarmıyor!

 

*****

İnsan biriktiremeyen ne mi yapıyor?

En kolayını!

Biriktirmiş gibi yapıyor!

Ben biriktirme denince para anlarım arkadaş diyor birçoğumuz. Bu dünyada iyi çalışacaksın, iyi para biriktireceksin, iyi yaşayacaksın!

Biriktirmek konusu dile gelmeye başladığında ilk soru para biriktirme konusu olur!

Kaç lira para yapmış, kaç lira biriktirmiş! Azsa belli zaten har vurup harman savurmuş derler, birikim yeterli görüldüğünde hay maşallah denmeye başlanır.

Bir kere en yakınlarınız başlar, soru sormaya…

Hele ki gurbetlere  gitmişseniz,

Gurbetlerde kalmış ve çalışmışsanız,

Aradan yıllar geçmişse,

Soruyu soranlara göre para biriktirmeye uygun bir de iş sahibiyseniz,

Hemen yorumlar başlar, maaşın kaç liraydı oğlum?

Şu kadar…

Şimdi sen bu paranın şu kadarını yesen, her ay şu kadar artırmış olman lazım!

Hele hele ev alanlara , araba alanlara gıpta edilir, imrenilir…

Diğerlerine ise bunun babası da böyleydi, paranın bayatını sevmez onların sülalesi!

Ne yaptın bunca yıl, ne biriktirdin, ne kadar biriktirdin.

Var mı şöyle köşede üç-beş kuruşun.

Bu türden soruları en yakınlarınız sorar. Soran ananız olur, babanınız olur, olurda olur…

 

****

Anadolu’da hemen birçok insan eteğine taş toplar, yani taş biriktirir.

Bu birikimin içinde hırs olur,

Kin olur,

Kıskançlık olur, hasetlik ve fesatlık olur,

Çekememezlik olur,  sırlar olur, garezler olur! Dedikodular olur, taşınan laflar olur! Ve daha birçok lüzumsuz şey! Aslında taşıyana dayanılmaz bir ağırlık!

Eteklerine bu türden taşlar biriktirenler keşke, Ramazan ayının hürmetine, kaldırıp atsalar bu taşların hepsini birden!

Ve bir daha taş biriktirmeye tövbe etseler!

Ta…yıllar öncesine dönseler, her şeye, daha hoş, daha güzel baksalar, gönüllerini huzurla doldursalar!

Ramazan ayı, rahmet ve mağfiret ayı olarak hepimize emsalsiz bir fırsat sunuyor!

Taş biriktireceğimize gelin, sevgi biriktirelim, dostluk biriktirelim, barış biriktirelim. Barışalım, tanışalım, konuşalım, el ele verelim, bir ve beraber olalım.

Yetmedi mi öfke, yetmedi mi nefret, yetmedi mi kin ve garez?

Ramazanın ayının hürmetine her biri sona ermeli! Kara bulutlar dağılmalı, güneş aydınlatmalı yüzlerimizi!

 

*****

Bizim neslin kumbaraları vardı.  Kumbara doldu mu, babanızla birlikte bankaya gider, veznedeki amca, kumbarayı anahtarıyla açar, kumbara içindeki bozuk paraları ve kağıt paraları sayar. Aferin sana derlerdi, 15 lira 75 kuruş biriktirmişsin. Bunu banka hesap defterine yazıyorum.

Alırdık boş kumbaraları, evin büyüklerinden başlardık doldurmaya, beş kuruş, on kuruş, 25 kuruş, 50 kuruş falan iyi paraydı. Hele 1 lira, bayağı büyük bir paraydı. Bu parayla sinemaya gidebilir, yanında birde gazoz içebilirdiniz.

Oysa o yıllarda para biriktirirken, arkadaşlarımızda birikiyordu.  Belki o günler bu mevzuyu tam olarak anlayamadık!

Okul arkadaşlığı, sıra arkadaşlığı, aynı mahalle de birlikte büyümüş olmakta bambaşkaydı. Yaşlarımız büyüyünce okullar kazandık. Bu okullar yatılı okullardı.

Yatılı okullarda biriktirilen arkadaşlığı bugün hiçbir şeye değişemeyiz.

Kardeş gibi, kardeşten öte, kardeşten ileri bir birikim. Öz kardeşiniz olsa belki sizi o derecede anlayamazdı! Bir çoğumuz için asker arkadaşlığı da öyle bir şey. Orada da çok daha güzel bir arkadaşlık ve dostluk biriktiriyorsunuz.

Anlayacağınız, İnsan biriktirmeye ta…o yıllardan başlıyorsunuz!

 

*****

Pandemi dönemi uzun ve hüzünlü bir dönem olarak devam ediyor,..

Bu döneme kadar ben oldukça iyi insanlar biriktirmiştim, birçoğunu Pandemi döneminde kaybettim diyor insanlar.

65 yaş ve üstü insanımız, virüse yakalananların ve hayatını kaybedenlerin yüzde 90’ın üzerinde olduğu bir kesim olarak, çok büyük yara aldılar!

Can ciğer dostlarını toprağa verdiler. Ana ve babalarından sağ olan kalmadığı gibi, amcalar, teyzeler, halalar,  dayılar da toprak oldular bu süreçte.

Biriktirdikleri o güzel insanlar avuçlarından kayarcasına birer-birer kopup gittiler bu hayattan.

Geriye kim mi kaldı? Biriktirdiklerini sandıkları!

Onları da biriktirdim dediklerine pişman olduk diye anlattılar.

Virüsten karantinada evde diye, yoğun bakımda hastanede yatıyor diye, kardeşler dahil, hısım-akraba dahil, dost denilenler dahil, 7/24 arkadaş diye arayanlar dahil, komşular dahil keşke biriktirmez olaydık denilenler çıktı bu saydıklarımızın arasında…

Koronavirüs biriktirmenin anlamını da, manasını da değiştirdi.

Salgın gibi bir felaket insanları her olayda, neredeyse her gün sınadıkça sınadı.

Bu sınanmada, dökülmeyen kalmadı.

Biriktirilenler, onları biriktirenlerin samimiyetlerine ters düştüler.

Gözden düştüler, keşke kelimesinin içinde bulunduğu, geri dönülmez cümleleri arasında kalakaldılar!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR