Prof. Dr. Recep Dikici

Prof. Dr. Recep Dikici

Kolay dil öğrenim metodu

Kolay dil öğrenim metodu

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde doçentlik sözlü sınavı jüri üyesi idim. Doçent adayı, dil öğrenimine dâir bir kitap kaleme almıştı. Fakat bu kitapta dil öğrenimi ile ilgili kayda değer bir bilgi mevcut değildi. Adaya en iyi ve en kolay dil öğrenim metodunu sordum. Fakat yeterli bilgi alamadım. Hazret-i Mevlânâ’nın “Önce kulak mesabesinde, sonra dil mesabesinde ol.” sözünü delil göstererek, insanların dünyaya geldikten sonra, söylenenleri anlamasalar da, dinleye dinleye dil öğrendiklerini belirttim. İnsanın ilk dil hocası, annesidir. Çünkü ilk öğrendiği dili dinleye dinleye annesinden öğrenir. Bu yüzden “Ana dili” denilir. Dinlediklerini ve öğrendiklerini, çok tekrar etmelidir. Yabancı dili iyi öğrenmek için, kendi ana dilini de iyi bilmek gerekir.

Aslında Mevlânâ Hazretleri, “Önce kulak, sonra dil mesabesinde ol.” sözüyle, insanların önce kulaklarıyla âlimlerden bilgileri dinleyip, sonra da dilleriyle diğer insanlara aktarmaları gerektiğini belirtmiştir. Çünkü âlimlerden istifâde etmeyen ve kendisini yetiştirmeyen câhil kişi, başka insanlara faydalı bir şey söyleyemez. Sadece boşboğazlık yapar, vakti zayi eder ve dinleyenlere eziyet verir.

"Üftade Hazretleri, dergâhta talebelere ders verdiği zamanlarda, bir gece rüyasında Mevlana Celaleddin-i Rumî Hazretleri'ni gördü. Mevlana Hazretleri ona şöyle buyurdu: "Talebelerinize bizim Mesnevî'den de okutunuz!" Üftade Hazretleri: "Ben Farsça bilmiyorum" deyince, Mevlana Hazretleri: "Sen derse başla bir kere. Allahü Teala sana yardım eder" buyurdu. Erte­si sabah hiç Farsça bilmediği halde, kırk yıldır Farsça tahsili görmüş gibi Mes­nevî'den vaaz ve nasihatle bulunmaya başladı." Üfttâde Hazretleri, Osmanlı pâdişâhlarından Kânûnî Sultan Süleymân Hân zamânında, Bursa'da yaşayan büyük velîlerdendir. 1490 senesinde Bursa'da doğdu. İsmi Muhammed olup, babası Manyaslı Mehmed Efendidir. Üftâde lakabıyla meşhûr oldu. Bursa'nın çeşitli câmilerinde müezzin ve imâm olarak vazife yaptı. 1581’ de Bursa'da vefât etti. Azîz Mahmud Hüdâî Hazretlerinin hocasıdır.

Birgün Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem), Fars (İran) kralına götürmesi için, sahabe-i kiramdan birine mektup verdi. Bu sahabî, Farsça bilmiyordu. Buna rağmen sesini çıkarmadı ve kesinlikle bunda bir hikmet olduğunu anladı. Peygamber Efendimizin görevlendirdiği bu sahabî, Allahü teâlânın izniyle akşam yatıp sabah kalktığında ana dili gibi Farsça konuşuyordu. Görülüyor ki, en kolay yabancı dil öğrenme metodu, İslâm büyüklerinin metodudur.

Yabancı dil öğrenimi, geçimini sağlamak amacıyla olabilir. Ama esas amaç, dîn-i mübîne ve devlete hizmet olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Recep Dikici Arşivi
SON YAZILAR