Biliyorum bizi seven, bize güvenen, bize inanan dostlar bana bugünkü yazım için yine kızacaklar. Sonra ya telefonla ya da mesaj yolu ile nasihatlerine devam edecekler, “Uğurcum boş ver böyle şeylere girme. Doğrusun, haklısın ama gün o gün değil.” Ortak cümlelerinde böyle diyecekler. Evet yüzde yüz de haklılar.

Ama bir yerde vicdan, bir yerde konu yerel gazetecilik ise yerellik ve gazetecilik hakikat, vicdan ve aldığı parayı helal ettirebilmek ise bunları kimseyi kırmadan, kimseye hakaret etmeden, yalan yanlış dayanaksız konuları gündeme taşımadan gerçekleri yazabilmek olmalı diye düşünüyorum.

Haaa polislik ve hukuken yanlış bir şey yapmadığım sürece bugün bizim patrona  bir vesile ile uyarı yapılır, benle patron da başka bir konuyu bahane ederiz ve ayrılırız. (Daha önce çalıştığım kurumlarda bunun örneklerini yaşadım) Ancak sağ ve sağlıklı olduğum sürece yasal olarak günlük 500 gazete bastırıp dağıtımını da kendim yaparak Allah’ın izni ile yazmaya, çizmeye devam edeceğim. Allah şahit Cenab-ı Allah sağlığımı aklımı almadığı müddetçe bir gün bana bunu yaptıracaksınız.

Neyse gelelim bugünkü yazı konumuza….

…………..

Dün sabah çok sevdiğim saydığım ve de inandığım bir abim whatsapp’tan aşağıdaki fotoğraf ve bilgi notlarını bizimle paylaşıyordu  

“Türk bilim insanına Amerika’dan ‘Başkanlık Onur Ödülü’

SBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek, Amerikan KBB Baş Boyun Cerrahisi Akademisi'nin “Başkanlık Onur Ödülü”ne layık görüldü.

Amerikan KBB Baş Boyun Cerrahisi Akademisi’nin en prestijli ödülü olarak kabul edilen “Başkanlık Onur Ödülü”, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektör Yardımcısı Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Gerek’e verildi.

SBÜ’den yapılan açıklamaya göre, 14-18 Eylül arasında ABD’de düzenlenen “Amerikan Kulak Burun Boğaz Baş Boyun Cerrahisi Kongresi”ne dünyanın değişik ülkelerinden mesleklerinde önemli başarılar elde etmiş yaklaşık 10 bin hekim katıldı.

Kongrede konuşan Amerikan KBB Akademisi Başkanı Prof. Dr. Albert Merati, kulak burun boğaz konusunda ülkeler arasında bilgi alışverişinin önemini vurguladı ve kongrenin bu amaca hizmet edeceğini belirtti.

Merati, akademinin en prestijli ödülü olarak kabul edilen “Başkanlık Onur Ödülü” ne bu yıl üstün bilimsel nitelikleri ve kulak burun boğaz baş boyun cerrahisine üst düzey katkıları nedeniyle SBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek’in layık görüldüğünü aktardı.

Ödülü almaktan onur duyduğunu belirten Prof. Dr. Gerek de şunları kaydetti:

“Ülkem, üniversitem ve şahsım adına gurur verici bir tören yaşadım. Bilimsel çalışmalarımızın, uluslararası arenada takdir görmesi, daha hevesle çalışmamız, ülkemizi ve mesleğimizi daha nice başarılara taşımamız konusunda bizi cesaretlendiriyor.” 

Bu durumdan fotoğraflardan bir şey anlamadığımı abimize yazınca abimiz şöyle cevap yazdı;

“Eskiden Konya’da Konya Maarif Koleji vardı. Bu okulun bir de maddi durumu iyi olmayan öğrencileri için yatılı bölümü vardı. Buraya da öğrenciler imtihanla alınırdı. Ama bu okul Türkiye’nin en kaliteli okullarından biri idi. Benim eşimin bu okuldan arkadaşı olan GATA KBB Prof. Tuğgeneral Mustafa Gerek ABD’de ödül alan bu isim de 1981 Konya Maarif Koleji’nin hem de yatılı bölümünün mezunudur. Amerika Birleşik Devletleri’nde 10 bin doktor içinde KBB onur ödülünü aldı. Gurur verici çok büyük bir olay ama Konya Maarif Koleji’ndeki bugünkü kalite düşüklüğü de o kadar üzücü ki. Gerçi zaten bu okulun şimdi adını bile değiştirdiler. O okul ve eğitimle bugünkünün yüzde 1 alakası bile kalmadı. Amerika’dan gelen haber ile ne kadar çok sevinip ne kadar büyük gurur duydum ise Konya’mız ve Maarif Kolejimiz ağına da o kadar üzgünüm. Onun için duygularımı seninle paylaşmak istedim.”

…………………

Daha sonra abimizle telefonla uzun uzadıya Konya’nın eğitimini dünden bugüne nerelere geldiğimizi ve geleceğimizi kendi aramızda bildiğimizce ama samimiyetle konuştuk.

Eğitim benim dünyamın yaşantımın bir özel bölümü. Yapmasam da bir eğitim fakültesi mezunu olarak, eşim 30 yıla yakın İmam Hatip Liselerinden Anadolu Liselerinde öğretmen olması ile kız kardeşimin öğretmen olmasından, kızımın üniversitede öğretim üyesi olmasından, eşimin rahmetli babası, üç amcası ve iki yengesinin öğretmen olmasıyla benim özel dünyam da eğitim, eğitim, eğitimdir… Ondan sonra da spor gelir.

Bugün içinde bulunduğumuz eğitim dünyası ile ilgili bazı görüşlerimin bana ve aile fertlerime zarar vereceğini bile bile vicdanımın sesine kulak vererek yazmak istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin geleceği bizlerin geleceği torunlarımızın geleceği adına her alanda adına ister reform deyin isterseniz devrim niteliğinde yeni ve güzel şeyler yapılmasını istese de gelinen noktada eğitimde de sporda da duvara toslamış durumdayız.

Ben İmam Hatip mezunu değilim. Ancak birinci dereceden yakınım olan İmam Hatip Lisesi mezunu akrabalarım, kanlarım, canlarım var. 

Eşim 20-25 yıl önce Merkez İmam Hatip Lisesinde öğretmenlik yaptı.

Ben düz lisede okumuşken benim İmam Hatip Lisesi mezunu arkadaşlarım ve yaşıtlarım bugün başta Konya olmak üzere pek çok alanda ülkeyi yöneten başarılı insanlar.

Yine benim İmam Hatipli arkadaşlarım yaşıtlarım Konya’nın ve ülkenin en zengin insanları arasında başarılı işadamları sanayiciler.

Benden büyük abi dediğim İmam Hatip Lisesi mezunları iş dünyasından sanayiye, bürokrasiden farklı serbest mesleklere kadar kendi alanlarında kişiliklerinden finanslarına mal varlıklarına kadar hep örnek insanlar ve bir numaralar.

Türkiye’nin son 10 yılı hariç ondan önceki 40-50 yıllık (Benim bildiklerimi kastediyorum) döneminde siyasetten bürokrasi iş dünyası gibi hayatında başarılı olanların yüz de doksanı İmam Hatiplidir.

O yıllardaki İmam Hatipliler sadece aldıkları eğitim ile değil yaptıkları sporlar ile bile Konya ve Türkiye çapında başarılı olmuş isimlerdir.      

……………

Konya’da bir dönem İstasyonda bugünkü YHT Garı’nın orada herhalde bürokratlardın kullandığı eski tarihi ve çok güzel görünümlü bir bina var. O bina bir dönem Konya’nın yanılmıyorsam ilk paralı okulu Hastaş Koleji ve Lisesi idi.

Bu kolej eğer yanılmıyorsam 60’lı yıllarda eğitim verirken bugünkü Özel Gündoğdu Koleji’nin sahipleri Öten ailesinin idi.

Ve o yıllarda Konya İmam Hatip Lisesi ile birlikte Konya’nın ve yetiştirdiği öğrenciler bugün sadece Konya’da değil dünyanın pek çok yerinde örnek insanlar yetiştiren Hastaş Koleji’nin öğrencilerini de o dönemde okula dışarıdan gelen o günün İmam Hatip Lisesi öğretmenleri ders vermekte o günün çocuklarını yetiştirmektedir. 

Ama işte dünyanın dört bir yanında beyin olan güzel ahlaklı örnek insanlar ister Hastaş Koleji isterse İmam Hatip Lisesi mezunu olsunlar alanlarında hep örnek insanlar olarak bugün dimdik karşımızda duruyorlar. 

……………

Ve Maarif Koleji.

Konya’nın değil Türkiye’nin İstanbul’daki gayrimüslim okullarına bile eğitimde kafa tutan gençleri yetiştiriyordu… Son örnek ABD’de 10 bin doktor arasında ödül alan tek Türk hoca. (Mustafa Gerek Bey daha iki yol önce Amerika Birleşik Devletlerinden Türkiye’ye sonra arkadaşlarını ve okulunu görmek için Konya’ya geliyor. Okulun halini görüyor ve üzülüyor. Bu noktada kendimi frenliyorum ve sadece bu kadarını yazıyorum)

………………….

Önceki gün Konya’nın yarısından fazlasının tanıdığı örnek başarılı beyefendi tertemiz ve samimi AK Partili bir abimizle sohbette iken konu İmam Hatiplere (Abimiz de İmam Hatiplidir) gelince abimiz iki kolunu yana açıyor ve haykırıyor “Her tarafı İmam Hatip yaptık ve mahvettik” diyor.

Sohbetimizin üçüncü şahidi ise yıllardır ve halen AK Parti Belediye Meclis üyesi bir iş adamı abimiz. 

………………….

Dün öğle yemeğini 7-8 kişi ile birlikte yiyoruz. Köşemde İmam Hatipleri ve bugünkü kötü durumu yazacağım deyince o anda İmam Hatip mezunu olduğunu bilmediğim bir genç arkadaş başını tabağından kaldırıyor ve “Bir İmam Hatipli olarak seni bu konuda sonuna kadar destekliyorum” deyiverdi…

………….

Yanlış anlaşılmama ve cümlelerimin altından başka manalar çıkarmama adına bir kez daha dikkatinizi çekiyorum.

Her okulu İmam Hatip yapabilirsiniz.

Hatta her mahalleye her sokağa İmam Hatip okulları da açabilirsiniz.

Ama bu kafa ile bu gidişat ile insanlığa ve en önemlisi İslamiyet’e büyük zarar veriyorsunuz.

Bu benim şahsi görüşüm değil ortak aklın üzüntüsü…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kimsenin hikâyesine gülme. Yol uzun daha senin ki bitmedi

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Çöpleri çöp bidonlarının içine attığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.