Şu mübarek şehrin markalarını sayın desek, ya da Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, sınarlar ötesinde Avrupa’da Asya’da, Amerika’da Afrika’da Konya denildiği zaman bilinen üç beş şeyimiz nedir diye sorsak kaç şey sayılabilir?

Mesela Türkü yabancısı, Müslümanı gayrimüslimi ilk sırada “Mevlana” der değil mi?

Sonra “etliekmeğimiz”…

Üçüncüsünde teklemeye başlarız değil mi?

Mesela dün anlattılar.

Hayatımda hiç seyretmediğim. Gözünü ayırmadan seyredenlere de gıcık olduğum ama maalesef bizim evde bile bazılarının(!) ısrarla seyrettiği şu Survivor programında geçen gün yarışmacılar “anlat bakalım” bölümünde iki yarışmacı arasındaki diyaloglara “Konya deyince aklınıza ne gelir?” zorusuna bir başka yarışmacı atlar “etliekmek”…

Yarışmacı bayan arkadaşından aslında “semazen” kelimesini istemektedir ama milletin aklına ilk gelen gibi yarışmacının da aklına Hazreti Pir’den sonra gelecek ikinci şık tartışmasız etliekmek olmuştur.

…………………..

Biz üçüncü şıkta hiç değilse Konyaspor ortak paydasında buluşmayı çok hayal ettik.

Olmadı, olmadı, olmuyor.

Olmayacak olmasından da korkuyorum.

Önce o siyah-beyazlı Gençlerbirliği, ardından siyah-beyazlı Konyaspor, sonra yeşil-beyazlı İdmanyurdu. O yılları genç olarak yaşamış günümüzün belli bir yaş grubundaki büyüklerinizle bir Konyaspor, bir İdmanyurdu muhabbeti yapsanıza.

Başlarında saç, ağızlarında diş kalmamış ak saçlı aksakallı abilerimiz konu açıldıkça yerlerinde oturamazlar.

Çok güzel yılların ardından, 12 Eylül’ün Konya hatırası bu iki kulübü birleşmesinin ardından yeşil-beyazlı, kara kartallı Konyaspor’umuz.

……………….

Siyasetçiler, iktidarlar Konyaspor’umuzu yuva edininceye kadar her şey çok ama çok iyi idi. İyi derken başarılar şampiyonluklar olmasa da, spora Konyaspor’a gönül verenler üyelik paralarını vererek aidatlarını ödeyerek “Konyaspor benim takımım” diyebilmekte idi.

Gel zaman git zaman, “Kırmızı şapkalı kız ile kurt” masalındaki gibi koskoca 2 milyonu aşkın şehrin tek temsilcisi Konyaspor’umuzu 200 küsur delegesi ve 50 kişiyi aşmayan katılımcıları ile genel kurullar yapar oldu.

Bir zamanlar 3 hatta 4 başkan adayı ve yönetim kurullarının çatır çatır yarıştığı ama demokrasinin en olgun örnekleri ile yapılan genel kurumlardan, artık “eller havaya” talimatının ardından hooooop ellerin kalktığı genel kurulları izliyorduk.

Film iyi gidiyordu ama nereye kadar?

Şehir tartışılmasız mübarek, toprağın altı erenler evliyalar ile nurlu şehir Konya…

Ama o da nereye kadar?

100 yıllık geçmişinde görmediğini iki yılda iki muhteşem kupa ile kucaklaşan Konya üçüncü yılını göremiyordu.

Çünkü bu akka tokka, itileme kakalama ile nereye kadardı?

Şükür. Çok şükür. Uçurumun dibinden dönsek de yine şanımıza yakışan yerde dinelmeyi becerebilmiştik. Tabii ki büyüklerin duası ile.     

…………………

Niye bu kadar lafı ettik öyle mi?

Vallahi orucumu adam gibi tutmakta çok zorlandığım şu mübarek günlerde Konyaspor camiasında yaşanılanlar, anlatılanlar ve bana aktarılanlar ile son derece mutluyum. Mutlu olmaktan öte ümitliyim. Ne adına? Konyaspor adına…

………….

Konyaspor genel kurula gidiyor.

Ama bu gidiş bu sefer farklı olacak gibi.

AK Parti Konya teşkilatı en başta da Başkan Hasan Angı olmak üzere herkes “AK Parti’nin Konyaspor Başkan adayı yok” diyor. Çok şükür.

Korkuyorum. Son dakikada AK Parti resmi ya da gayri resmi elle, kolla, ofsayttan filan topa girer mi diye. Ama Hasan abi çok kararlı ve her zaman ki gibi duruşu birileri tarafından beğenilmese de adam gibi dimdik duruyor. “Konyaspor ile partinin ne alakası var. Konyaspor’a talip olmak isteyen kim varsa başkan da olur yönetici de olur. Dahası çok haklı olarak herkes siyasi görüşüne ve parti rozetine bakılmaksızın kulübün delegesi olur. Konya’nın, spor camiasının her gönüllüsü bizim kardeşimizdir, bizim arkadaşımızdır. Doğrusu da bu değil mi Uğur Abi” diyor. 

Aman Hasan abi gözünü seveyim teşkilatlarını sıkı tut. Konyaspor’u AK Partinin spor bahçesi yapma. Spor, Konyaspor, partiler üstü olmalı. Adı üstünde spor yani kardeşliğin, birlikteliğin adı değil mi? Bak abi! İnan sen de bu sayede hem büyük bir vebalden hem de dedikodudan fitneden fesattan uzak kalacaksın.

………….

Geçmiş dönemde Tahir Başkan Konyaspor için maddi manevi ömrünü verdi. İşte dünyanın ilk beşi arasında gösterilen stadyum tek kelime ile Tahir Başkan’ın bir eseridir. Bu konuda çok büyük riskler alan Başkan maalesef gülemedi mutlu olamadı.

Bu paragrafta bir noktaya kısaca değinmek zorundayım. Ahmet Şan ile nedendir hâlâ bilemiyorum yıldızımız hiç barışmadı. Allah şahit Konyaspor Başkanı olduğu için, başkanlık döneminde Konyaspor tarihi başarılar elde ettiği için kendisine karşı hep saygılı oldum saygıda kusur etmedim. Bu konuda belki de hata yaptım biraz da duygusal davrandım ve Tahir Bey’in yakın akrabası dahası kayınbiraderi olduğu için hep sustum. Tüm bunlara rağmen kendileri bizi sevmeyi bırakın samimi dahi olmadı. Bunu da normal karşıladım hep. Çünkü Sayın Şan bizi sevmek zorunda değildi ki? Haaa öyle çok kötü de olmadık. Belli bir sınır çizdik onu koruduk. Ama Ahmet Başkan, Tahir Başkan’a çok zarar verdi çok.

Bir yıla yakın bir süre önce Tahir Başkanla yine çok özel bir Konyaspor sohbetinin ardından Tahir Bey bana biraz daha yaklaşarak çok samimi bir şekilde “söz dinlemiyor” demişti.

………………………..

Konyaspor’da son 15 yılda paralı parasız, maddi manevi destekli iki büyük güç yönlendirici unsurdu.

Birisi siyaset yani AK Parti diğeri Tahir Başkan.

Bu iki güç o vefakâr çilekeş taraftardan basına kadar her şeye müdahale etmişti.

Çok şükür ama şu gerekçe ama bu gerekçe ile bugün artık ikisi de bu genel kurul öncesi yok. (Şimdilik yok diyelim. Dilimizi ısıralım; çünkü yine bir şeylerin devreye girmesinden çok ama çok korkuyorum.) 

Doğrusu da bu değil mi?

Ve gelelim bugüne.

Yaptığımız görüşmeler, telefon konuşmaları, bize ulaşan bilgiler hatta dedikodular ile bu genel kurul öncesi en az 4 ayrı isim ya da gruplar ciddi ciddi adaylık çalışması yapıyorlar. Ya da yapıyorlarmış. İzninizle biraz bu konuyu açalım mı?

Bir Zeki Çimen ile grubu var. Bugün yarın başkan ve yönetim kurulu listesini resmen açıklayacaklar. Bu liste çok güçlü ve Konya’nın tüm çiçek başlarını listeye yazmışlar. Zeki abimiz ile görüştüm. “Ben başkan olacağım diye bir şey yok. Ama listemiz var Uğur abi. Arkadaşlarımızla her gün, her akşam çalışıyoruz. Bu arada Sayın Hasan Angı, Sayın Ahmet Sorgun’la da görüştüm. Sizin bir adayınız varsa birini destekliyorsanız biz hiçbir zaman bölen, bozan olmayız dedim. Hiç kimseyi desteklemiyorlar. Ayrıca bizden bir rahatsızlıkları olup olmadığını da sordum. Hiçbir sorun yok dediler. Uğur abi o zaman biz arkadaşlarımız ile birlikte Konyaspor’u en iyi şekilde yönetmeye talibiz” diyordu. Zeki abinin listesi gerçekten hep sporu bilen hem de maddi yönden şehrin gücü konumunda. Helal olsun. Bu kadar ismin bir araya gelmesi bu kriz ortamında büyük cesaret. Çünkü “bizde para sıkıntısı yok” diyorlar…

Her dönem ismi gündeme gelen ama kendisinden habersiz konuşturulan gönlü kırık, yüreği ise spor ile dolu iş adamı Bahattin Karapınar ile de görüştüm. Kendisi hiçbir zaman hiçbir yerde “Ben adayım” dememiş. Ama şunu çok net söylüyordu “Ahmet Şan ben adayım diye ortaya çıkarsa ben o zaman adayım Uğur abi.”…

Diğer cephede Hilmi Kulluk ve Selçuk Aksoy gibi bir dönem Konyaspor’da başarı ile görev yapmış güzel insanların bir çalışma yaptığını duydum. Sevindim. Mesela bu iki güzel insanın olduğu liste iş yapar başarılı olur. Çünkü bu ekip ile çalışacak ve geçmişte de çalışmış insanların sektörlerinde de şehirde de ağırlıkları var. Yalnız bu grupta Ahmet Şan’ın da olduğunu söylüyorlar. Ben hâlâ geçmişte yaşanılan bazı ciddi sürtüşmelerden dolayı işin bu kısmına inanmıyorum.

Kongre öncesi bir diğer grup Mustafa Oral ve ekibi.

Mustafa beyi dahası Mustafa abimiz ile aramız çok iyidir. Ekonomiyi, siyaseti, sporu her şeyi çok samimi olarak oturur konuşuruz. Dahası Mustafa abi fikrimizi alır görüşümüzü sorar. Ama bu satırları yazıncaya kadar tek bir görüşmemiz olmamıştı. Bu yüzden bu grubun günahını almak istemiyorum.

Ve bizim bu satırları yazdığımız günün akşamı (Yani dün akşam) spor basınındaki arkadaşlarımız ile Atiker ailesinin davetlisi olacağız. Bu konuyu Ömer abi ile görüşmedim konuşmadım. Dahası onca işinin gücünün arasında rahatsız etmek istemedim. O yüzden de ailenin ve Ömer abinin de günahını almayalım. Ama davetin yapıldığı cumartesi sabahından bu yana şeytan dürtüyor. Hani biz de bir söz vardır ya “Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?” diye.

Böyle bir ortamda uzuuuuuun bir aradan sonra belki de ilk defa spor basını olarak Atiker ailesinin davetlisi olacağız. Keşke içimizdeki sesin dediği olsa. 

…………..

Bu kadar lafı niye ettim biliyor musunuz?

Şehri yönetenler siyasiler ve de özellikle AK Parti’nin etkin ve yetkin isimleri Allah rızası için şu isimlerini yazdıklarımızdan hangisi CHP’li ya da MHP’li…

Allah rızası için sözünüzün arkasında durun. Ne olursunuz artık partinin adayı olmasın. Parti, teşkilatlar, başkanlar “bizim adayımız şu” demeyin. “Birilerini el altından da olsa desteklemeyin. Lafını dahi ettirmeyin”.

Bakın o zaman yukarıda isimleri geçenler ve müstakbel yönetim kurulu üyeleri ile tribünler localar tek yumruk olmuş Konyaspor sevdalıları ile yan yana kol kola olacaklardır.

Çünkü bu insanların hiç biri birbirinin rakibi, hasmı ya da kanlısı değil.

Konyaspor camiası çok büyüktür. O büyük gönül hepsini içine alır. Yeter ki sporun dışındaki eller artık olmasın. Bu sefer çok ümitliyim inşallah kupalar olur ya da olmaz. Ama temeli birlikte güzel atarsak gelecek çok büyük olacaktır.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

“Korkuyorum” bir gün biri çıkıp gelecek “Ey insanoğlu” diye seslenecek ve kimse üstüne alınmayacak.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?    

Sille yolunda iftar sonrasından gece yarısına kadar ATV’lerle motorlarla magandalık yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.