Süleyman Sayan

Süleyman Sayan

Yeni Bir Hikaye, Yeni Bir Senaryo

Yeni Bir Hikaye, Yeni Bir Senaryo

İlk kez Milli takımımızın maçına yazı yazma heyecanı içinde olduğumu, sürçü lisan edersek af ola 

diyerek yazıma başlamak istiyorum. İlk yazımı yazdığımdan daha fazla heyecan ve coşku içinde 

olduğumu belirtmek isterim. 

Tarihinde ilk kez  A Milli takımımıza ev sahipliği yaptığımız için gururlu ve onurluyuz ama burada 

bürokrasiden çok bu coşkuyu yaşamamızın baş mimarı Konyalı futbol severlere teşekkür etmek 

gerekiyor. Çünkü Milli maç Konya’ya verilmedi taraftarlarımız onu hak ettiler ve aldılar. 

Eminim ki evlerinde televizyonları karşısında bu coşkuyu gören futbol severler Torku Arena’da olmak 

için can atarlardı. Biraz maçtan konuşmak gerekirse açıkçası sürpriz yaşadık, sezona kötü başlayan 

Volkan Babacan’ın kalede olması aynı şekilde stoperde Hakan ve Serdar’ın olması bizi maçtan önce 

tedirgin etmişti. Elde Şener gibi yükselen bir değer varken Ozan’ın sağbekte maça başlamasına ise 

hala anlam verebilmiş değilim. Her şeye rağmen maça çok iyi başladık Volkan Şen saçımızı başımızı 

yoldurmasa vasat bir performans sergilese devreye en kötü 3-0 gibi bir sonuç ile girip çok rahat bir 

galibiyet alabilirdik. Bununla birlikte  Burak ve Gökhan’ın kaçırdıkları tuz biber olmuş ve devreye tarihi 

bir farkla girmek yerine golsüz eşitle gitmek zorunda kalmıştık. Letonya takımında ender ama etkili 

akınlarla çok akıllı bir oyunla sahada olduğunu haddini bilerek oynadığını belirtmek de fayda var. 9 

numaralı Arturs ve 15 numaralı Rakels geri dörtlümüze zor anlar yaşattılar.

Karşılaşmayı izlemeye gelen 42 Bin futbol sever milli takıma verdikleri destek ile tüm Türkiye’yi adeta 

büyülemişti. Uzun zamandır Milli maçlarda bu atmosferi görmeyen milli oyuncularımızın da bazen 

bocaladığını gördük. Milli takımımız kötü futbol oynasa pozisyona giremese belki Fatih Terim 

eleştirilebilir, ancak taraftarın desteğini arkasına alarak belki son zamanların en baskılı futbolunu 

oynamalarına karşı gol vuruşu yapamamalarının izahı Fatih Terim değil Oyuncuların Egolarını 

yenememesi rakibi küçük görmeleri ve kendilerini Milli takım oyuncusu olmaya 

hazırlayamamasındandır. Fatih hocanın milli takım oyuncusu ayrı, kulüp oyuncusu ayrıdır sözlerine 

hep katılmışımdır. Bunun birçok örneğini defalarca yaşadık, Hocayı belki de eleştire bileceğimiz tek 

nokta buydu, akşam ki oyuncular bu oyuncular mıdır ? . Futbolda nasılsa yeneriz mantığı, rakibi 

küçük görme, kendimizi dev aynasında görme en büyük yanlışımız. Fifa sıralamasında 4. Torbaya 

düşmüşüz hem medya, hem taraftar, hem faal futbol adamları, hemde yazarlar olarak hala rakip 

takımları beğenmeme gibi bir hastalığımız var. Biz buyuz tarihimizde hiçbir turnuvaya direk 

katılamamış bir ülkeyiz Fatih Terim gibi, Şenol Güneş gibi, Mustafa Denizli gibi sihirli dokunuşlarla 

iz bıraktık, hiçbir zaman bir sistemimiz altyapımız ve Futbol geleneğimiz olmadı. Futbolu bu kadar 

çok sevip de bu kadar uzak olan başka millet de yok bunu da belirteyim.

Konyalı Futbol severler Letonya maçında bize gösterdiler ki, Futbolda değişmez denilen bir çok şey 

ülkemiz adına değişebilir 90 artıda gelen gol İstanbul’da gelse o dakika Beşiktaş, Fenerbahçe yada 

Galatasaray’a tezahüratlar başlayacak kendi takımlarında oynamayan milli oyuncular küfüre ve 

aşağılanmaya maruz kalacaktı.Tıpkı Fatih Hocanın dün itiraf ettiği gibi sezona en formda başlayan  kaleci Volkan gibi niceleri milli takımdan affını isteyecekti. Dün akşam ki atmosferi görünce Volkan sahada olmayı en fazla isteyen oyuncuların başında gelirdi buna eminim. Önümüzde Hollanda maçı var Konyalı Futbol severler günler öncesi biletleri tükettiler yeni bir hikaye yeni bir senaryo biz her ne kadar 4.Torbaya kadar düşsek de zor işlerin ülkesi zor işlerin takımıyız. Güveniyor ve inanıyorum neden olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Sayan Arşivi
SON YAZILAR