Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

İki Tren, İki Kabalık, İki Ders

İki Tren, İki Kabalık, İki Ders

Medeniyet ile ilgili araştırmalar yaparken bu kelimeyi yorumlara arasında “batı” kelimesi de vardı. Gerçekten öylemi diye sorulduğunda cevap galiba “tıs” olacaktır. Bunu en iyi İsmet özel ifade ediyor  “Batı medeniyeti bir kapris, kıskançlık ve rekabet medeniyetidir” diyor.

Bu girişten sonra gelelim esas konumuza. Yurt içi ve yurt dışında çok seyahat etmiş birisiydim. Pandemi buna mani olsa da tüm insanıma öncelikle “sağlık olsun” demek gerekir. bu seyahatlerden ikisini trenle yaptım. Birincisini 30 yıl evvel eşimle beraber Danimarka’dan (Kopenhag) Fransa’ya (Paris’e) yapmıştık. O zamanın hızlı trenine bilet aldık. Bileti iki bilet olarak verdiler. Birisi normal seyahat için, diğeri yer numarası içindi. Business sınıf olmadığı halde ikisi için de ayrı ayrı para ödedik.

Tren Almanya üzerinden Hamburg üzerinden geçip Köln’de tren değiştirerek Paris’e direk geçiyordu. Almanya’ya da belli bir süre feribotla geçiliyor. Almanya’ya geçtik, Roştok da durdu ve yolcusunu aldı. bir müddet sonra bir adam geldi bana biletini göstererek “burası benim yerim” dedi ve kalkmamı istedi. Düşünün, iki bilet alıyorum, yan yana, ikisininki de ödemesi aynı yerden, aynı fiyat. Birisinin kalkmasını istiyorlar. Ben itirazımı yaptım, biletimi de göstererek “burası bize ait, Kopenhag’dan beri de burada yolculuk yapıyoruz, kontrol de yapıldı, burası sizin yeriniz diyen de olmadı” dedimse de itiraz bitmedi. Adam kabalaştı, Alman ya, biz onlara göre hele de 30 yıl önce oldukça fakiriz.

Sonra başımdan gitti ve tren şefi ve bir polisle geldi. Tren şefi de “burası sizin yeriniz değil” diyerek kalkmamı istedi. Ben de nezaketimi bozmadan, tekrar biletimi göstererek bilet yer numaram ile oturduğum numaranın aynı olduğunu izah ettimse de dinlemediler. Polis de kalkmam da ısrar etti.

Bu arada artık “Türklük gururu” ile ayağa kalktım ve yüksek sesle “burası benim yerim, ayrıca bu yer için fazladan para da ödedim, kimse beni buradan kaldıramaz, buyurun kaldırın” ve “ben Müslüman bir Türküm, kimsenin yerinde ve hakkında gözümüz olmaz, bizim kültürümüz ve değerlerimiz kabalığa ve zulme de razı olmaz”. Adamlar şaşırdı.

Sonunda ne mi oldu. Tren şefi tekrar biletime bakarak bu sefer de “sizin vagon bağlanmamış” demesin mi? Güler misin, ağlar mısın? Ben de “evet galiba ben bağlamadım” dediğim anda üçü beraber başımızdan gitti.

İşte batı, medeni batı, kibar batı, adaletli batı, gelişmiş, tüm insanlara aynı davranan batı.

İkinci yolculuğumuz 23 sene önce. Bir grup akademisyenle yine Danimarka’dan Almanya Köln’e geçiyoruz. Feribotta biletler kontrol ediliyor.

Yedi kişiyiz, yedimiz de akademisyen. Bilet kontrol şefi bize bakıyor, biletlerimiz bakıyor, pasaportlarımızı istiyor. Gümrük veya sınır polisi olsa anlarız da, birşeyler döneceğini arkadaşlara yavaşça fısıldıyorum. Epeyce bir başımızda durdu.

Şef ile ben muhatap olduğum için “sizler ilave para ödemeniz gerek” dedi. “Biletin bir eksiği mi var, bu normal bilet değil mi” diye sorduğumda da “sizin biletler Almanya sınırına kadar kesilmiş” demesin mi? “Biletin üzerinde direk seyahatle, Kopenhag-Köln yazıyor, bu nasıl bir yorumdur, bunda bir yanlışlık var” dememe rağmen bizi dinlemedi. Bu adam da ileri geri konuşmaya başladı.

Bir süre sonra ikinci bir kontrol daha geldi. Tekrar pasaportlara baktılar. Benim 10 yıl önce ki Danimarka eğitim vizeme baktılar, onu sorguladılar. Nerede kaldığımı, niye kaldığımı sorguladılar. Sabırla dinledim ve nezaketimi yine de bozmadım. Bu arada “Almanya- Danimarka sınırı neresi, mademki biletimiz Almanya sınırına kadar, sınıra deniz de girer, denizin ortasında ineceğiz” dediğimde iyice afalladılar. Sonra ne mi oldu, kuyruklarını toplayarak gittiler. Gülme sırası bizde idi.   

İşte batı, işte insana bakış, işte saygı ve                İŞTE DERS.  Bunlar çok şeye tahammül ederler ancak Müslüman bir Türk’e asla. Çünkü zulme direnen; kimseye de hakkını yedirmeyen Türk’tür de. 

Zor günlerde daha çok sevgi ve dayanışma ruhuyla; Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR