Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

İzmir’den Manisa’ya üzüm

İzmir’den Manisa’ya üzüm

Hafta sonu bir görevim sebebiyle önce İzmir, oradan da Manisa Alaşehir’e gittim. İlk defa İzmir’e direk olarak uçakla geçtim. Yıllardır “Konya’dan İstanbul dışında başka şehirlere neden uçuş olmaması sorulur”. Nihayet bu gerçek olmuş ve sadece yazın da olsa bu hizmet sunulur durumuna geçmiş.

Avrupa veya diğer zengin başka ülkelerde olsa Konya gibi önemli bir şehre günde en az 30-40 uçak iner ve buradan da en az 10 şehre uçuşlar gerçekleştirilir. Ne yazık ki Konya için bu durum henüz mümkün olmasa da, şimdilik İzmir de olsa yeter diyoruz. 1 saat kadar süren seyahatim başlıyor.

Oldukça sıcak bir akşamüzeri trafiği henüz diğer büyük şehirler gibi çözülememiş olduğu görülen İzmir’den, menderes Havaalanı çevre yolundan yeni yapılan İstanbul otoyoluna, oradan da Salihli üzerinden Alaşehir’e geçiyoruz. Gece karanlığında henüz bir şey göremiyoruz. Yıllar yılı Salihli den defalarca geçtim ancak batı tarafına (Alaşehir-Kiraz hattı) ötesine ilk seyahatim oluyor. Gece de olsa yeşillikler arasında kaliteli yollardan, çoğunlukla da üzüm bağları arasından geçiyoruz.

Ertesi gün sabah otelimizden ovanın büyük kısmı görülüyor. Turgutlu hattından başlayan çekirdeksiz üzüm bağlarının kapladığı koca yeşil ova ayaklar altında. Sıradağlar arasında yer yer 5-6 km gen kadar işliğe varan bu ovanın uzunluğunu görmek mümkün değil. Sabah erken işimiz gereği sahaya çıkıyoruz.

Önce teknik ziyaretler, ardından saha gezisi başlıyor. Alaşehir ilçesi 150 bine e varan nüfusuyla tahmin ettiğimden de büyük. Bir tarafı Bozdağlara yaslanan ilçe ne yazık ki büyüme noktasını en verimli ovaya doğru kaydırmış. Bu arada üzüme dayalı tesisler yanında esas ziyaret sebebimiz olan Jeotermal kaynaklarına dayalı boru hatları ve enerji üretim tesisleri yoğunlukla görülüyor.

Onca yer gezmeme ve görmeme rağmen sanki ilk defa bu kadar geniş ve mono kültüre dayalı bir tarım bölgesi görüyorum. Çekirdeksiz üzüm için hasat zamanı. Bazı erkenci çeşitler hasat edilerek e tüketime sunulmuş durumda. Üzümü oldum olası severim. Çocukluğumda köyümde yapılan bağ bozumu geldi. Bizim de bağımız vardı ve Anam bozuma başlayacağımız ilk günde bozuma katılan (imece) komşulara ziyafet çekerdi. Ziyafet basit de olsa bize muhteşem bir düğün yemeği gibi gelirdi.

Üreticiler arasına giriyor, kurumaya verilecek üzümlerin hazırlanışını ve yer yer kurumaya açılmış sergileri görüyorum. Üzümler ya beton ya da bezler üzerinde kurutuluyor. Kurutmaya almadan önce üzümler bitkisel yağ ve kimyasal karışımı bir solüsyona daldırılıyor, sonra da ıslak halde seriliyor.

Üreticilerden verimlilik ve fiyatlarla ilgili bilgiler alıyorum. Yetiştiricilerin çoğunluğu durumundan memnun. Dekara yaş üzüm verimi ortalama 5 ton, kuru 1 ton kadar. İyi şartlarda 10 tonu buluyormuş. Geçen sene verimin ve fiyatların daha yüksek olduğunu ifade ettiler. Buna rağmen 1 dekardan 30-50 bin TL arasında karları oluyormuş. Bir anlamda 10 dekar bağı olan üretici iyi sayılıyor. Bağların çoğu mülk sahibinden ziyade başkaları tarafından kiralama usulü işletiliyor. Bu arada her yerde olduğu gibi hasatta işçi ve gelecekte işletmeci bulma zorluluğu olarak görülüyor. Çekilen sulama suyu da ayrı.

60’lı yaşlarda, 70 dekar bağı, 6 çocuğu olan bir üreticinin biri hariç diğerleri şehirde çalışıyormuş. Evde kalan ve henüz bekâr olan oğlunun ne yapacağını bilmiyor. Bağlarda emeğim çok, üzülüyorum diyor. 35 yaşında bir diğer üretici de geleceğinden emin ve üzüm yetiştirmeye devam diyor. 5 i kendisinin 15 i kiralık 20 da arazide, Van’lı olan eşi ve 5 çocuğuyla üretime devam diyor. Ovada üzümde katma değer artırıcı pekmez ve alkol gibi endüstriler de var. Tariş Birlik ve TMO da bölgede aktif durumda.

Ülkemin her yöresi farklı kültürü ve üretim ağı ve uygulaması ile bir başka güzel. Eğe Bölgemiz üzüm ve incir ile öne çıkıyor. Ancak üzüm bağları arasına az da olsa zeytin üretiminin girmesi doğru değil.

Her sabah kahvaltıda aç karnına üzüm ve incir yeme tavsiyemle, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR