Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

PSİKOLOJİK HARP

PSİKOLOJİK HARP

İçinden geçtiğimiz 3. Dünya Savaşı’nın sınır ve cepheleri belli olmadığı için mücadele daha çok Psikolojik Harp taktikleriyle devam ediyor.

Konya’daki pazar yerinde cereyan eden olay ile Almanya’da, Cumhurbaşkanımızın şahsında Türkiye’ye yönelik verilen arabalı tehdit, psikolojik harbin bir ürünüdür.

Üçüncü Cihan Harbi’nin bir diğer önemli sayılabilecek cephesi de Sosyal Medya ayağıdır. Sosyal Medya’nın facebook ayağında sadece 2 milyara yakın üye olduğu düşünüldüğünde, diğer 2-3 ayağıyla birlikte sosyal medyanın hepsinin Amerikan Savunma Bakanlığı’na bağlı olduğunu söylemeye gerek bile duymuyorum.

3. Dünya Savaşında yer alan karşı tarafın insan psikolojisinden son derece anladıklarını itiraf etmeliyiz. Yılların birikimidir. 1950’li yıllardan itibaren tâ köylere varıncaya kadar Türkiye’nin duygu ve psikolojik haritasını çıkardılar. Yeni çalışmalarla bu sahaya yeni verilerini ekliyorlar o kadar. Yâni bizi, bizden daha iyi tanıdıkları söylenebilir.

Devamlı sinir uçlarımıza basıyorlar. Nasırla birlikte bizi öyle bir yerden acıtıyor ve canımızı sıkıyorlar ki, onlara nasıl cevap vereceğimiz ve hangi diplomatik dille konuşacağımız hususu da büyük önem arzediyor.

Bu üçüncü dünya savaşının bir de diplomatik ayağı var.

Bence bu savaşın en önemli ayakları (cepheleri) basın-yayın ile eğitim ve “5. Kol” olarak tabir edilen kültürel olanlarıdır.

İkiz Kulelerin yıkılmasıyla birlikte ileriye sürdükleri paralı ve parasız lejyonerleri (Tapınak Şövalyeleri)değişik adlarla epey zamandan beri sahnedeler.

Afganistan’ı işgal ettikten sonra Irak’ı, sözde demokrasi getirmek için işgal eden Amerika, Irak’ı parçaladıktan sonra 4-5’e bölmek için büyük çaba sarfediyor.  Merkez üssü Katar olan Arap Baharı’ndan sonra Mısır’da karşı bir darbe gerçekleştirildi. Sonra sıra Suriye’ye geldi. Suriye’de bir hafta içerisinde ne olduysa oldu ülke birden kan gölüne dönüverdi. Demek ki bunun daha önce alt yapısı hazırlanıyormuş. Suriye’de Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve İsrail büyük bir mücadele içerisinde kendi âlî menfaatleri doğrultusunda hareket ediyorlar.

Bu işgalci emperyalist güçler, küresel şirketleri vasıtasıyla 800 milyar dolarlık bir ihale açmışlardı. Bu ihale çerçevesinde şimdiye kadar 200 milyar dolar dağıttılar. Bu ihalenin en önemli cenahını medya-eğitim ve kültür oluşturmakta. İhalenin en büyüğünü alanlar da 5. Kol faaliyetlerinde bulunanlar.

Ekonomik, siyasi ve kültürel olarak içimize sızanlar, küresel paylaşımın merkezinin Türkiye olduğunu biliyorlar.

Medya sızıntısını,

Eğitim sızıntısını,

Ekonomik sızıntıyı gerçekleştirenler siyasi sızıntıyla birlikte 15 Temmuz’da son noktayı koymak istemişlerdi. Millî güçler, sızıntının olacağını daha önceden haber alarak Türkiye’yi yerli ve yabancı lejyonerleri vasıtasıyla işgale hazırlananlara aman vermedi.

Günümüz Türkiye’sinde Psikolojik Harp devam ediyor.

CHP tarafından başlatılan sözde “Adalet yürüyüşü” bu harbin ana muhalefet ve dolayısıyla siyasi ayağıdır. Gezi’nin devamı olarak da düşünülebilir. Bu yürüyüş içimize sızan yerli ve yabancı lejyonerlerle sabote edilmek ve dolayısıyla provoke edilerek büyütülerek daha başka yönlere doğru sevkedilmek istenmekte.

CHP içinde -eğer kaldılarsa- sağduyu sahibi yöneticilerin buna müsaade etmemesi gerekiyor.

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

Eskiden savaşlarda psikolojik harp taktikleri de uygulanıyordu.

Konya’da pazar yerinde ve daha başka Suriyeliler ile halk ve esnaf arasında başlayan/başlatılan kavgaların büyümesi de bu harp tekniğinin bir parçasıdır.

Taksim/Beyoğlu’nda bir otelden cadde ve sokağa atılan bildiriler de harp taktiğine giriyor.

Almanya’da, bir lüks otomobilin önünde açılan pankartta yazılanlar da bu harp taktiğinin ileri boyutta ve edepsiz bir şekilde yapılan boyutudur.

Gafil avlanmamak için vatandaş olarak, yönetici olarak ve bu ülkeyi idare edenlerle birlikte uyanık olmak zorundayız.

Düşmana düşmanın silahlarıyla mukabele edecek güce ve donanıma sahip olmalıyız.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR