Halil Özkan

Halil Özkan

Akvaryum canlılarında beslenme şekli

Akvaryum canlılarında beslenme şekli

Canlılarca yenilen gıdalar üç amaçla harcanır. Bir kısmı yaşama enerjisini karşılar. Bu amaçla harcanan enerji solunum ve hareket için kullanılır. Gıda ile sağlanan enerjinin bir kısmı ise vücudun yapımında kullanılır. Et, kas, kemik haline gelir. Enerjinin üçüncü kısmı ise yukarıdaki iki maddede kullanılan enerjinin kontrolü için harcanır. Böylece canlılar tarafından alınan yemlerin ancak bir kısmının canlının vücut yapımı için kullanıldığı ortaya çıkar. Balıklar bilindiği gibi sindirim organları bulunan canlılar sınıfına girerler. Yemler ağız ile alınır. Mide de depo edilir ve sindirim organlarında yararlı olanlar alınır geri kalan kısım gübre olarak dışarıya atılır. Canlı aldığı yemlerden sadece kendisine lazım olan maddeleri absorbe etmiştir. İşte yaşamanın temeli olan bu maddeleri biz 6 genel kısım altında toplayabiliyoruz. Bunlar proteinler, yağlar, karbonhidratlar, vitaminler, mineraller ve sudur. Balıklar da bir canlı olduklarından bu gıda maddelerinin hepsine ihtiyaç duyarlar. Herhangi biri bakımından balığın isteğine göre var olacak bir dengesizlik yaşama da aksaklıklar meydana getirir. Şimdi kısaca bu temel maddeler hakkında bilgi sunmaya çalışacağım.

PROTEİNLER: Vücudun yapı taşı olarak tanımlanabilir. Vücudumuzu kaplayan her türlü et kısımları proteinler tarafından oluşturulur. Proteinler temel olarak karbon hidrojen ve oksijenden bazen azotta içeren iri moleküllerdir (hücrelerdir). Bir canlı tarafından yenilen protein sindirim organlarından geçince absorbe edilince nitrojen taşıyan üre ve amonyağa ayrılır. Bunlar balık tarafından dışarı atılınca kısa sürede nitrat ve nitrit gibi azotlu madde haline dönüşürler. İşte akvaryum balıkçılığında suyun kirlenmesi ve balıklar için zararlı bir ortamın doğmasına neden olan gazlar bunlardır.

YAĞLAR: Yağlar çok karışık yapıları olan kimyasal bir bileşimdir. Alkoller, yağ asitleri, esterler gibi birçok maddeyi içerirler. Yağları donmuş ve donmamış yağlar olarak iki kısma basitçe ayırabiliriz. Balıklar soğuk kanlı hayvanlar oldukları için donmuş yağlar daha önemlidir. Enerji için gereksinim olan temel maddeyi yağlar oluşturabilir.

KARBONHiDRATLAR: Balıkların enerji kaynağını teşkil eder. Yağların da enerji haline dönüşmesi için karbonhidrat zincirinden geçmesi gerekir. Çok karışık bir yapıları vardır. Basitçe her türlü unlu gıdaları bu sınıf içerisine sokabiliriz. Genelde her gıda maddesi protein, yağ ve karbonhidrat içerir. Fakat biri diğerine oranla daha fazla ihtiva eder. Örneğin; un içerisinde de protein ve yağ vardır. Fakat karbonhidrat oranı daha fazladır. Ette aynı şekildedir. Et proteince çok zengin ise de içerisinde yağ ve karbonhidrat ta vardır. Balıkların bir kısmı karbonhidratlı yemleri değerlendirebildikleri halde bir kısım pek değerlendiremez. Ayrıca, bu sınıf içerisine alınabilecek sellülöz'ün hazmedilmesi bakımından balıklar çok zayıftırlar. Balıkların çoğu bitkisel lifler gibi olan sellülozu değerlendiremezler.

VİTAMiNLER: Aldığımız gıdaların yararlı olmasında ve vücut tarafından iyi bir şekilde kullanılmasında çok önemli görevleri bulunan, kimyasal yapıları ve fonksiyonları çok karışık olan bir grubu oluşturur. Genel olarak iki gruba ayırabiliriz. Bunlar yağda ve suda çözünenler olarak tanımlanabilir. Bazı vitaminlerin sadece bir tek konuda gerekli olduğu pek çok yerde dile getirilmekle beraber her vitaminin pek çok konuda yararlı ve gerekli olduğu bilinmektedir. Her gıda maddesinin, her türlü vitamine sahip olması mümkün olmadığından balıklarında diğer canlılar gibi çeşitli yemler ile beslenmeleri yararlı olacaktır.

MiNERALLER: Bu maddelerde vitaminler gibi özelliklere sahiptirler.Ç ok az oranlarda da olsa yemlerde bulunma zorunluluğu vardır. Örneğin kanın yapılabilmesi için demir mineralinin olması zorunludur. Aynı şekilde kemiklerin oluşabilmesi için kalsiyum gerekli bulunmaktadır. Bu mineraller bakımından eksik yemler ile beslenme ileride problemler yaratabilir. Örneğin; sığır kalbi birçok balığın beslenmesi bakımından ideal bir yem olarak tanınır, gerçekte budur. 

(Yararlınan kaynaklar: akvaristlerdunyasi.com)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Halil Özkan Arşivi
SON YAZILAR