Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Doğuda Bayram Havası

Doğuda Bayram Havası

Bu sefer yolumuz Şirnak ve Mardin’e düştü. Şırnak ve yöresine ilk gidişim. Heyecanlı sayılırım. Kızıltepe’ den öteye geçmemiştim. Uçakla Şırnak Havalimanı’na iniyoruz. Bölgede az bulunan düz bir tepe üzerine kondurmuşlar Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanını. Uçak tamamen dolu, demek ki bölgenin yoğun yolcusu var.

Buradan yine ilk defa gördüğüm Cizre’den geçip Silopi’ye doğru yol alıyoruz. Yollar mı; duygulandıracak kadar güzel, sevindirecek kadar anlamlı. Neler de yapılmış buralara.

Yörenin en büyük ve önemli ilçesi Cizre içinde kısa bir tur atıyoruz. 150 bin üzerinde bir nüfusa sahip. Tarihi ve eski binalar yanında, oldukça modern TOKİ yapımı yeni binalar var. Yeni binalar daha çok Dicle nehrinin karşı yakasına yapılmış. Dicle burada kıvrım ve küçük adalar oluşturuyor.

Silopi’ye geçiyoruz. Yollar alabildiğine her yöreden gelen TIR larla akıyor, hepsi de yüklü. Öğrendiğimiz kadarıyla çoğunun yükü asfaltmış. Bir süre sonra düzlüğe iniyoruz. Sanki Konya veya Çukurova’dayız. Habur sınır kapısına 10 km mesafede yer alan Silopi, sırtını Cudi dağına yaslamış geniş bir ovaya açılıyor. Cudi dağını bilmeyen yoktur Ülkemde. Yöre halkının ifadesi ile de Hz Nuh’un gemisi bu dağda bulunuyor, bu yüzden de kutsal olarak kabul görüyor. 2-3 sene öncesine kadar geminin bulunduğu tepede yöre halkı bir kalır ve huzur bulurmuş. Şimdilerde askeri gözleme noktaları olarak kullanılıyor.

Akşam Silopi de kalıyor, sabah erkenden Habur Sınır Kapısına varıyoruz. İki ülke arasında ticari ilişki halen canlı. Sınırın hemen ötesinde çıkan petrol bizi şaşırtıyor. Hedefimizde Şırnak ili var. Cudi Dağının etrafını dolaşıp dik bir yamaçta kurulu İl’e varıyoruz. Şehir yeniden kurulmuş, canlı ve modern.

Geldiğimiz yoldan geri dönüp Nusaybin Üzerinden Kızıltepe’ye geçiyoruz. Dümdüz ovada ve harika bir yolda yol almak hayli zevkli. Yol boyunca kontrol noktaları var, her seferinde kontrole giriyoruz. Sağ olsunlar yiğitlerimiz bizi saygı ile selamlıyor, biz de karşılığını veriyoruz. Nusaybin ovasına bayılınır desek yeridir. Silopi’den başlayan ovalar Nusaybin’den Kızıltepe, oradan da Ş. Urfa’ya kadar uzanıyor.

Yörenin en büyük ilçesi ovada kurulu, 250 bin üzerinde nüfusa sahip Kızıltepe’ye geçiyoruz. Bu ilçeye ilk 26 sene, son 2 sene önce gitmiştim. 2 sene de bile değişmiş ve gelişmiş. Tüm il ve ilçelerde olduğu gibi, bölgede huzur ve güven hâkim durumda. Yani Doğu ve Güneydoğuda bayram havası var.

Araziye çıkıyoruz. İleri derecede fıstık bahçeleri ve zeytin ağaçları tesis ediliyor. Ne yazık ki bu çok yıllık bitkiler ovaya inmiş. Nedenini sorduğumuzda “daha çok kazanıyoruz” diyorlar. Silopi’ de yer fıstığı üretiminin arttığını öğrenmiştim. Hububat ağırlıklı tarım yerini daha çok para getiren ürünlere bırakıyor. Bunun sebebinin “terör eylemlerinin bitmekte olduğu” olarak belirtiliyor.

Bir hafta önce ki yazımda da belirttiğim gibi “yörenin yeniden üretimde eski durumuna kavuşması hatta geçmesi terörün bitmesine bağlı”. Meralara yeniden küçükbaş hayvancılığa açılıyormuş. Yöre halkına yeniden heyecan ve yatırım arzusu var. Devletimiz de şefkat elini uzatmış, yöre yollara, yeni şehircilik anlayışına, yatırımlara kavuşmuş durumda. Öyle ki Doğu ve Güneydoğuya yapılan yatırımlar Orta Anadolu Bölgesinden daha fazla desek yeridir. Toprak güzel, yağış da Orta Anadolu’ dan daha yüksek (yıllık ortalama yağış 700 mm üzerinde), üreticiye düşen üretmek.

Mezopotamya yeniden canlılığına kavuşacak gibi. Sulama projeleri Silopi’ye kadar uzanırsa umarım yem bitkileri ihtiyacımızın büyük kısmı buradan karşılanabilir. Yağ bitkileri ve pamuk üretimi yeni bir alan kazanacak gibi. Eski Mezopotamya ve tüm kaynaklarda geçen “Bereketli Hilal” eski ihtişamına ulaşabilir. Halkımızın da terörden bıkmış durumda, kiminle konuşsak “terör istemiyoruz” diyor.

Sonuç olarak muhteşem bir toprak, Türkiye şartlarında ortalamanın üzerinde bir yağış; bir de ilave sulama gelirse bölge sebze-meyve tarla tarımında açık bir potansiyele sahip. Ülkeme ve yöreye hayırlar getirmesini umuyoruz. Görmediğim bu güzel yerleri ilk böyle gördüğüme sevindim.

Ülkem, insanımız, özellikle de tarımcılarımıza hayırlar getirmesi dileklerimle; sağlığa ve huzura yeniden merhaba.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR