Erol Sunat

Erol Sunat

Fi Tarihi!

Fi Tarihi!

Hani senin anlattıklarının hepsi fi tarihinden kaldı derler ya…Fi, belirsiz bir zamanı, bilinmeyen bir zamanı, hatırlanmayan bir zamanı işaret eden bir kelime.

Falanca adam mı, adam adeta fi tarihinden kalmış, bir türlü bugünlere gelemiyor diye anlatılır ya.

Bizlere gelince bayılırız fi tarihi üzerine ahkam kesmeye!

Fi tarihi birazda buruk bir tarihtir.

Hatırlanması istenmeyen bir tarihtir

İçinde hüzün olan,

Hicran yarası olan,

Kırgınlıklar olan,

Hayal kırıklıkları olan,

Sitem olan,

Birçok olayın belki de toplamıdır!

Bazen yarım yamalak anlatılır geçilir,

Bazen üzeri küllenir,

Bazen dalga geçercesine şöyle bir dokunulur,

Bazen fi tarihinde takıldın kaldın, bıkmadın mı fi tarihinden diye insanlara takılanlar olur!

İşin şakası bir yana, aynı zamanda Fizikte ışık akımının simgesidir fi!

Çoğu kez bilinmeyen, fazlaca merak edilen, az biraz gizemli, az biraz büyüleyici, az biraz tebessüm ettiren bir kelimedir fi!

 

*****

Fi tarihi demişken, fi tarihi eninde-sonunda haklıyı-haksızı ayırt eden, herkese hakkını teslim eden bir tarih. Hakikat neyse, nerede ise fi tarihi hiç beklenmedik bir şekilde maziden çıkar geliverir.

Hani gaflet anı derler ya…O ve benzer bir durumda çıkar ortaya!

Hatırlarsanız, doğrular ve dürüstler hiçbir zaman yaygara koparmadılar, kimseye sataşmadılar, olay çıkarmadılar. Doğru neyse onu yaptılar, onu işlediler, onu söylediler.

Ancak hakikat, kimsenin hoşuna gitmedi, işine de gelmedi.

Doğruları anlattı diye, söyledi diye adına doğrucu Davut dediler doğruların, dokuz köyden kovdular, yetmedi onuncu köyde de rahat huzur yüzü göstermediler.

Doğrular ve doğruluklar nerede mi kaldı?

Fi tarihinde!

Çünkü, onları fi tarihine tepe tepe gömdük!

Üzerlerinde halay çektik!

Ha…onlar mı dedik, onlar fi tarihinde kaldılar, artık ne gelebilirler ne de geri dönebilirler!

Ancak Pandemi gibi bir dönemi yaşayacağımızı hesap edemedik!

Ne mi oldu?

Fi tarihi hiç beklenilmeyen bir şekilde eşelenip, deşelenmeye başladı!

 

*****

Doğruluğu, dürüstlüğü, dilimize doladık. Yetmedi, pelesenk ettik, doğruyu düzgünü arıyormuş gibi yaptık, bulduklarımızı kenarlara aldık, bir daha gözüme gözükmesin dedik, ardından yalanı doğru gibi anlatanları baş tacı ettik!

Ne mi oldu?

Doğrunun olmadığı yerde yalan baş tacı olunca, kimseyi dinlemedi. Meydan boş, ortam hoştu, o da at koşturdu…

Tabi ki bu arada Pandemi diye bir dönem geçirdik.

Bu dönem yalanla doğrunun farkını ortaya koydu.

Yalan, rakamları aldı eline, doladı diline…

Olurda bu kadar da olmaz dedirtti, sonunda foyası ortaya saçıldı.

Ne mi yaptı insanlar?

Açtılar fi tarihini!

Fi tarihinde ne olmuştu, ne bitmişti diye derinlemesine araştırdılar!

Kime ve kimlere ne yanlışlar yaptıklarını gördüler.

Sızlamayan vicdanlar sızladı. Dökülmeyen gözyaşları gözlerden boşandı. Fi tarihi herkesin gözünün önünde tekrar canlandı!

 

*****

Her şeyi geride yani fi tarihinde bıraktığını düşünerek Pandemi dönemine girenler birde baktılar ki, kazın ayağı öyle değil!

Virüs halihazırda kendince devam eden dünyanın altından girdi, üstünden çıktı. Dünya ülkelerinde önce sağlık sistemleri çöktü, ardından güven! Söz yere çakıldı! Göz fi tarihine takıldı!

Virüs, kimseye torpil geçmedi, adam seçmedi, bizden-sizden demedi, denge hikayelerine itibar etmedi, insanları sarstı, salladı, aklınızı başınıza alın, aklınız başınızda mı dedi!

Bu durumda ne mi oldu?

Fi tarihi aklına geldi, birçok kişinin!

Dibe vurunca, savrulunca, yangın var diye bağırdıkça, mekanları, dükkanları aylarca kapalı kalınca, söz bitti, hanelere, mekanlara, dükkanlara köz düştü, ateş düştü.

Fi tarihinde ne kaldıysa, fi tarihinde ne bırakıldıysa insanların gözünün önüne geldi.

Sınandıklarını, oldukça derin bir imtihandan geçtiklerini işte o zaman anladılar.

 

*****

Güvendikleri dağlara karlar yağmıştı. Ellerinden tutan olmamıştı. Yapayalnız bırakılmışlardı.

Bu imtihan bir bakıma, bir açıdan, belki de yakinen fi tarihiyle ilgiliydi…

Pişmanlıklar, sorgulamalar, geçmişe dair artılar ve eksiler ortaya döküldü. İnsanların düşünmek için çok zamanı oldu.

Fi tarihini bir daha açılmamak üzere kapatanlar, açtılar fi tarihini…

Bu arada, en sevdikleri, dostun hası dedikleri, yıllardır küslüklerini sürdürdükleri birer ikişer bu dünyadan ayrılmaya başladılar.

Fi tarihinin eski defterleri açılarak, her sayfası tekrar tekrar okundu, gözden geçirildi.

Pandemi dönemi anlayan için, idrak eden için, gerçek bir sorgulama yapan için fi tarihinden dersler çıkarmaya en uygun zamandı.  

Kim ne anladı, önümüzdeki günlerde çok daha net bir biçimde anlaşılacak!

 

*****

Fi ilginç bir kelime, ilginç bir kavram aslında…

Hele fi tarihi…

Çünkü en güzel hasletlerimiz fi tarihinde kaldı…

Hangileri mi?

O eski dostluklardan bir eser var mı?

Ya komşuluklar!

Sözünde duran var mı, sözünde duran!

Sözünde duranın sözü, bugün 24 ayar altın değerinde!

Vefalı olan var mı, mesela?

Vefayı bilinmeyen izbelere saklamış olanlar, çıkarın oradan vefayı, kurtarın o karanlıklardan.

Kalp kırmayanlar, gönül yıkmayanlar neredeler?

Nerelerde kaldılar!

Fi tarihinde mi?

Ya o hoşgörü sahipleri nerelere kayboldular, yoksa o iyi adamlar, iyi atlara binip de bir daha dönmemek üzere gidenler gibi, onlarda mı kayboldular, etrafımızdan, çevremizden!

Ne kadar güzellik varsa, bir daha geri gelmemek üzere fi tarihinde mi kaldı yoksa?

Eğer öyleyse, hepimize yazıklar olsun!

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erol Sunat Arşivi

Mayıs

01 Mayıs 2024 Çarşamba 00:02

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR