Yıllar “gönlümüzden geçeni veremedik” gibi,” Gönlümüzden geçen bu değildi” gibi cümleleri eskitemedi. Her bütçede, her teklifte, her vaatte tekrarlanıp durdular.

Yine gündemdeler.

Temcit pilavı yakıştırması dahi bu cümleleri eskitemedi!

Söylendikleri ilk gün gibiler!

Hâlâ taptazeler!

Gönülden o geçenlerin ise verilesi falanda yok.

Olmadığı içindir ki, her defasında insanımızı derinden yaralamaya devam ediyor.

Neydi o gönüllerinden geçen?

Kimi uzun hikaye dedi!

Kimi sükut etti!

Kimi derin bir of çekti!

Ancak gönülden geçen her neyse bugüne kadar denmedi, söylenmedi.

Bir nesil onlarca yıl o gönülden geçen her neyse onu bekledi.

Bekleye bekleye emekli oldu!

Emekli oldu da ne oldu diyeceksiniz?

Ya kalpten gitti, ya tansiyondan!

Toprak oldu!

Geriye kalanlar gönlümüzden geçeni veremiyoruz babında cümleler beklemeye devam ediyorlar!

*****

Sonra gönlümüzden geçen bu değildi diye bir cümle daha çıktı piyasaya..

Daha kibar!

Daha alımlı!

Daha çalımlı!

Az biraz duygusal!

Neydi o gönlünüzden geçen?

O gönüllerden geçen dünde bir muamma idi!

Bugünde!

Söyleyin siz de kurtulun biz de!

Söyleyemiyorlar!

Söyleyemem derdimi hiç kimseye diye dramatik bir şarkı dizesi bu duruş!

İllaki tatlandıracaklar!

Gönlümüzden geçen bu değildi, aslında biz şöyle düşünmüştük diye bir başlayacaklar, birde bakacağız ki, yeni bir yıl daha gelmiş!

Aralık ayı, hemen birçok konuda aralıkların çok olduğu bir ay!

Aralık bitince Ocak geliyor, ocak yandı, yanmadı, yanıyor, ısındı, ısınamadık, odundu, kömürdü, mutfaktı, doğalgazdı, faturaydı derken, birde bakmışsınız Ocak bitmiş, Şubat gelmiş!

Gönlümüzden geçen hikayesi bahara sarkmış…Vuslat yine bir başka bahara kalmış!

*****

Piyasaların ateşi yüksek! Gram altının gözü bin lira da!

Dolar 16 ve 17 lirayı hedeflemiş, onun gözü de 20 lirada!

Rahmetli Orhan Veli sağ olsaydı, cep delik cepken delik dizelerinin yanına kimbiir neler yazardı?

Milletin hali fena, hem de pek fena!

İnsanlar ekmeğinin derdinde, ekmek ise buğday şöyle, un şu kadar, ulaşım bu kadar, sofraya gelinceye kadar, daha da bir o kadar diye hesap yapıyor artık!

Ekmeğin sofraya gelmesi ayrı, insanların ekmeğini kazanması, ekmek peşinde koşması, ekmek teknesini kurtarma çabası ayrı!

Başkada ne söyleyelim gayrı!

O hesaplara ne akıl yoracak halimiz kaldı, ne mecalimiz!

Ekmek kuyrukları için, “bu bekleyenlerin gerçekten ekmek beklediğine emin misiniz?” diye soranlar var!

Adam gözüyle gördüğüne, şahit olduğuna inanmak istemiyor!

Bunun adı ne?

Akıl tutulması mı?

Aklın durması mı?

İnatlaşmanın saçmalaması mı?

Böyle düşünenlerin gönlünden geçenin ne olduğu önemli olsa ne , olmasa ne?

Bir ülkede insanlar ucuz ekmek kuyruğuna girmişlerse, bu konuda elinde imkan olanlar, bu tabloyu görmekten hâlâ imtina ediyorlarsa, onların gönüllerinden geçen diye bir şey inanın yoktur!

*****

Ortalık öyle bir yanıyor ki, dip kelimesi, dibe vurmak kavramı hiç kaldı.

Türk lirası tarihinin en berbat, en içinden çıkılmaz günlerini yaşıyor!

Sadece pul olmadı, alım gücü yerle yeksan oldu.

Bu saatten sonra gönlümüzden geçen buydu dense ne olacak?

Her daim kendi gönüllerinden geçen üzerine bir şeyler söyleyenlere karşı, insanımız benimde gönlümden geçen bu değildi demedi.

Bekledi, sabretti, iyi olur, düzelir diye ümidini muhafaza etti.

Şimdi ne mi diyor?

Benimde gönlümden geçen bu değildi diye başlayan cümleler kuruyor!

2021 yılı geride bir enkaz bırakarak gidiyor!

Son günlerinde, altın ve dolar hiç olmadıkları, tahmin dahi etmedikleri zirveleri gördüler.

Enflasyonun tutuşturmadığı yer kalmadı.

Marketler alev-alev!

Çarşılar alev-alev!

Pazarlar alev-alev!

Bu hale cep neylesin, cüzdan neylesin?

Yırtılan Deli Bekir’in yakası diye tarif etmeye çalıştığımız, yakası artık paramparça olan Bekirler ne yapsın?

*****

Asgari ücret 2022 yılı için, 4250 lira oldu. Hayırlı olsun! Ancak piyasalar o kadar uçtu ki. Keşke bu artış bu ücret eline geçecek olanlara birkaç ay nefes aldırabilseydi!

Henüz bu ücret kimsenin eline geçmedi.

Bu ücret asgari ücretlinin eline geçinceye kadar zam yağmurları olmazsa beklentileri ne ölçüde karşılayacak bilemiyorum.

Her daim, gönlümüzden geçen diye başlayan cümleleri kuranların rakamları gerçekleşti.

Asgari ücretlinin gönlünden geçen ne kadardı, bu rakam ne kadarını karşıladı, ne ölçüde ,asgari ücretli memnun, takdir onlara ait…