Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

İki Yol

İki Yol

18 yaşında girdiği cezaevinden 8 yıl sonra, 26 yaşında suçsuz olduğu anlaşılır ve serbest bırakılır. Ailesi onun hapiste olduğunu bilmiyor, Almanya’da okuduğunu sanıyorlar. Bu nedenle tek bir ziyaretçisi dahi yokmuş yanına gelen.Cezaevindeyken gardiyan eşliğinde gitme fırsatına sahip olur; bu sayede konservatuvarı bitirir. Okulla cezaevi arası çok yakındır, gardiyan okula kadar getirip bırakır; akşam üzeri de gelir, alır. Okuldakiler de tıpkı ailesi gibi bilmiyor onun cezaevinde bir mahkûm olduğunu.Cezaevinde yaşadıklarından dolayı çocuk sahibi olamadı. Hapisten çıkarken bir söz verir kendine; “Bir gün cezaevine tekrar gideceğim!”1981’de cezaevine tekrar dönme sözünü tuttu, ama bu sefer bir suçlu olarak değil. Gönüllü olarak tiyatro yapmaya, mahkûmların kalplerine dokunmaya başladı. Mahkûmlardan grup oluşturarak kısa sürede de ilk oyunlarını sahnelediler. “Çocuklar gelirdi babasını, annesini seyretmeye. Oyun biter, misafirler gider, o koca koca adamlar sahneden iner, ailesinin oturduğu koltukları koklardı” diye anlatır o yılları.Cezaevine dönüşte yaptıkları bunlarla kalmaz. Çocuklarını okutamayan, durumu olmayan mahkûmların çocuklarını okutmaya başladı, bununla da kalmadı, erzaklarını aldı, kiralarını ödedi. Tüm bunlar ayrı ayrı ve büyük masraf kapısı demek tabi, tiyatro dışında başka bir işte de çalışmaya başladı. TRT’de Ferhunde Hanımlar dizisinde oynarken, bir yandan da naylon torba satar, çay ocağı işletir.Bir adım sonrası daha ilginçtir. Eşiyle bir karar alırlar, sahip çıktığı çocuklar çaresiz kalıp sokağa ve suça yönelmesinler diye yanlarına alırlar bu çocukları.Şimdi 23 tane çocuğu var; 11’i üniversitede okuyor; diğerleri ortaokul ve lise çağında. Çocuklarının hepsiyle gurur duyuyor. Meselâ bu çocuklardan biri, Merve Sultan Elgün okulunu bitirip, savcı olmuş.Çocuklarına sahip olduğu beş evinde bakıyor karısıyla beraber ve hâlâ çalışıyor. Büyüyüp para kazanan çocukları, sonrasında daha küçük olanlara destek oluyor. Karısı her daim en büyük destekçisi…‘Baba mı diyorlar size’ diye sorulduğunda; “Evet baba… Ağır bir laf!” diye cevaplıyor.’

Bu güzel insanın en büyük dileği ise tüm çocuklarının ailelerine gitmesi. Evet bu yüreği güzel adam, adam gibi adam Turgay Tanülkü; ömrünü cezaevlerinde mahkûmları tiyatroyla buluşturmaya adamış, tüm Türkiye’nin Kurtlar Vadisi, son olarak da Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde ‘Şahin ağa’ olarak tanıdığı ünlü bir oyuncu.&&&İki sayfa gerideki Kültür Atlası’nda İnci Aral’ın ‘Yukarlarda En Uzaklarda’ adlı romanından bahsettiğim satırları hatırlayın lütfen. Oradaki kahramanların hepsi Tanülkü ile aynı ideolojiden. O romanın kahramanı Fatih gibi siyasi görüşlerinden dolayı yıllarca hapishanede yatmış, büyük sıkıntılar çekmiş biri Tanülkü. Romanın temel kahramanlarından Fatih yaşadıkları ve olaylara yanlış pencereden bakmasıyla kendisini de ailesini de bir ateşin içine atıyor, hayatı yaşanılmaz kılıyor. Her ülkenin küçük ya da büyük sorunlarının olması yaşamın olağan gerçeğiyken o kendisiyle birlikte ailesine de kötü yönetilen bir ülkede, faşist bir yönetime maruz kalarak ezildiklerini, özgür olamadıklarını ve buna karşı koymanın yolunun devrimcilik olduğu fikrini aşılıyor. Yazar da “devrimciler aslında çok iyi niyetli insanlar, kültürlü insanlar ama muktedirlerden dolayı lâyık olmadıkları bir hayata rıza göstermek zorunda kalıyorlar” düşüncesini okurlara fırsat bu fırsat diyerek pompalıyor. Turgay Tanülkü ise hayatın gerçeklerine ve başa gelen olumsuzluklara Fatih gibi bakmayarak yaşadığı olumsuzlukları avantaja çeviriyor. Neticede kendini de başka insanları da kurtarıyor, mağdur ve imkânı olmayanların kalplerine, hayatlarına dokunuyor.İki hayattan biri ‘devrimcilik, özgürlük vd.’ lakırdılarıyla beyhude, beyhude olduğu kadar mantığı ve karşılığı olmayan ilkelerin peşinde vatansız/topraksız ve değer yargılarından yoksun, akıldan ibaret ve sadece aklı önceleyen sonu belli bir keşmekeşe sürüklenirken, diğer yaşamda sahipsizlere, mağdurlara ve acizlere ayağa kaldırma ve hayata tutundurma aşılayan bir tercih var. Netice ve ele geçenlere baktığımız zaman kimin doğru yaptığı aşikârdır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR