Namık Ceyhan

Namık Ceyhan

İş sağlığı ve iş güvenliğimiz

İş sağlığı ve iş güvenliğimiz


    
İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenleyen yürürlükteki 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 20/6/2012 de kabul edildi.
Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır.
Daha önce 1475 sayılı ve 4857 sayılı İş Kanunu sadece İşçi ve işveren ilişkilerini düzenlemekteyken 6331 sayılı kanunla işçi memur ayırmadan tüm çalışanları bu kapsama almaktadır.
Bugün çalışma hayatımızda aklınıza gelebilecek her türlü iş ve işle ilgili yasal bir düzenleme ve standartları mevcuttur. Kanun dışında Tüzük, Yönetmelik ve Tebliğ ya da Genelge ile gerekli iyileştirmeler yapılmaktadır. 
Kim ne derse desin, ülkemizdeki yasal mevzuat bugün gelişmiş ülkelerdekileri aratmaz; ancak önemli olan uygulama ve bu konunun taraflarının işini ciddiye almaları ve insan hayatını ön plana almaları. Özellikle son yıllarda maden ocaklarında yaşanan ölümlü iş kazaları bunun pek de böyle olmadığının göstergesidir.  
Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak her çalışanın hakkıdır. Yasal düzenlemeler bu hakkı güvence altına almaktadır. İşveren konumunda ister devlet olsun, isterse özel sektör, yasalara uymak zorundadır. Bu konudaki denetim yetkisi her ne kadar devlet gibi görünse de, devlet kendi yetkisini özel sektöre veya yerel yönetimlere devretmiştir.
Örneğin İş sağlığı ve İş Güvenliği konusunda yasa gereği; İşveren tarafından; İşyeri hekimi ve İş Güvenliği uzmanı ya doğrudan iş yerinde yanında çalıştırmakta; ya da ortak sağlık ve güvenlik danışmanlık birimlerinden hizmet satın alınmaktadır. Yani işveren kendi parasıyla kendini iş yerindeki konuyla ilgili iş ve işlemleri düzenlemekte ve denetletmektedir. 
Görünürde mevzuat hükümleri doğrultusunda, bütün işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği konularında, risk değerlendirmesinden tutunda acil durum planına kadar yapılacak düzenlemeler devletin doğrudan ilgili kurum ve kuruluşları tarafından değil işverenin ücretli elemanları veya hizmet aldığı işletmeler tarafından yapılmaktadır.
    Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı ilgili birimleri üst düzeyde belli bir plan ve program dahilinde inceleme ve denetim yapmakla ve şikayetleri değerlendirmekle görevlidir.
Uygulamada görülen aksaklıkları ve eksiklikleri işverene bildiren İş Güvenliği uzmanları bunlar yapılmadığında Bakanlığa rapor etmek zorundadır. Ancak kendisini şikayet eden bir uzmanı hangi işveren yanında tutar ki?
Öte yandan 6331 sayılı yasa 2012 yılında ilk çıktığında, en geç iki yıl içinde çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli bütün iş kollarında kademeli olarak uygulamaya geçmeyi ön görüyordu. Ancak geçen yıl yapılan düzenlemeyle hem çalışan sayısına göre uzman çalıştırma zorunluluğu genişletildi hem de az tehlikeli iş yerlerindeki uygulama 2016 ya ertelendi.
Ama iş yerlerinin risk değerlendirilmesi ve acil durum planları ve yangınla mücadele planları hali hazırda yapılmış olmalıdır. Bu konuda çalışanları eğitmek ve her türlü olumsuzluğa karşı tedbir almak ve hazırlıklı olmak işverenin sorumluluğundadır.
Şimdi yaşananlardan ders almak ve yarınlarda daha sağlıklı ve daha güveni çalışma ortamları oluşturmak zamanıdır. Devletin ilgili kurumlarının öncülüğünde çalışan ve işveren temsilcileri şapkalarını önlerine koyup iş yeri ve çalışma ortamlarını yeniden gözden geçirmeli ve her türlü olumsuzluğa karşı hazırlıklı olmalıdır. Unutmayalım ki son pişmanlık fayda vermez.
Bu vesile ilkemizde iş kazaları nedeniyle hayatını kaybedenlere Yüce Allah’tan rahmet, sakat ve engelli kalanlara şifa ve yardım diliyorum. Allah(c.c) bize yeni Somalar Zonguldaklar ve Ermenekler yaşatmasın inşallah.Kalın sağlıcakla.

Çevre sözü; Keşke dememek için; Önce İş Sağlığı ve İş Güveliği  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık Ceyhan Arşivi
SON YAZILAR