Konya Ovası’nın bereketli toprakları bu yıl umduğu rahmeti bulamadı.

Her ne kadar yeraltı kaynakları kullanılarak tarlalara serpiştirilen umutlar yeşertilmeye çalışılsa da Allah’ın rahmetinin yerini hiçbir şey tutmadı, tutmuyor...

Arşivimizi tarayıp baktığımızda da, bir önceki yılın ne kadar bereketli ve rahmeti bol bir şekilde geçtiğini anlayabiliyoruz.

Bu yıl ise, yakın zamana kadar rahmetin neredeyse hiç düşmediği yerler oldu. Özellikle Konya Ovası’nın birçok yerinde çiftçiler yağmur duasına çıktı. İlginç bir şekilde yağışlar bu sene çoğunlukla lokal gerçekleşti. Yani bir bölgede yoğun bir şekilde rahmet varken, 10 kilometre ötesinde toprak susuzluktan çatlıyordu.

Suya olan ihtiyaç, Allah’ın rahmetine olan istek ve arzu sadece çiftçiyi ilgilendiren bir durum değil bu tabii ki.

Bugün de Dünya Su Günü…

Tatlı su kaynaklarının önemine dikkati çekmek ve bu kaynakların sürdürülebilir yönetimine odaklanılmasını sağlamak amacıyla her yıl 22 Mart'ta Uluslararası Dünya Su Günü kutlanıyor.

Bununla da kalmayıp su tasarrufunun vurgulandığı çalışmalar kamuoyuyla paylaşılıyor, esasında suyla ilgili farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.

KOSKİ, belli dönemlerde tasarruf çağrısı yapıyor, yapma ihtiyacı hissediyor. Konya, şimdiye kadar içme ve kullanma suyu açısından aman aman bir problem yaşamasa da, tedbirli olmakta fayda olduğunu sürekli hatırlatıyor, hafızalarımıza tasarrufu kazıyor.

HANGİ MEVSİMİ YAŞIYORUZ, BİLMİYORUZ!

Bir yılı bir sonraki yılını tutmayan Konya’da mevsimler de birbirine geçti. Artık hangi mevsimi yaşadığımızı dahi tam olarak kestiremez olduk.

Bir bakıyorsunuz yaz ortasında baharı; bir de bakıyorsunuz ki kış ortasında yazı yaşayabiliyoruz...

Bu nedenler midir bilmem, Konya’nın eskileri hacı emmileri, hacı teyzeleri, ‘Konya’nın kışı bahara kalır. Mart, gönlü tutarsa iyi geçer. Bir de gönlü tutmazsa fena martlar’ derler...

İşte eskilerin deyimiyle Mart, martlamış durumda...

Bu yıl kışı serin geçiren Konya, tam bahara ulaştık, derken Mart ayının soğuk yüzüyle karşılaşıverdi.

Önceki akşam, Konya özlediği bir manzara ile karşı karşıyaydı. Kış boyunca şehir merkezine neredeyse hiç düşmeyen kar, önceki akşam başta yüksek kesimler ve ilçeler olmak üzere Konya’nın tamamında etkili oldu.

Yine eskilerin deyimiyle, eski Martlardan bir Mart yaşıyoruz... Belki şehir merkezinde sadece soğuğunu hissediyoruz eski Mart kışının. Ama şehrin çok değil şöyle birkaç kilometre dışına çıkıverdiğimizde beyaz örtünün birçok yeri kapladığını görüyoruz.

Konya’nın hemen dibindeki yükselti olan ve Akyokuş ile rakım olarak neredeyse aynı olan Takkeli Dağ’ın zirveleri dün sabah bembeyazdı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde özellikle ilçelerde kar yağışı etkisini iyiden iyiye artırmıştı. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar zemheriyi aratmıyordu. İlçelerde karı gören Konyalılar, gök görmedik gibi sokaklara çıkmış kar topu oynuyor, karın tadını ve keyfini çıkarıyordu.

Özlenen manzarayı doya doya izlemek, doya doya yaşamak için ele geçen fırsat kaçırılmadı.

Şaka gibiydi...

Sahura kalktığımda balkona çıkıp şöyle bir baktım da, bu kar böyle devam ederse sabaha 15 santimetre demiştim kendi kendime.

Sabah kalktığımda ise kardan eser yoktu. Hatta yerler bile kuruydu. Öğleden sonra ise ısıtmasa da güneş yüzünü gösterdi.

Anlaşılan o ki, Konya’nın kışı bahara kalmış. Bereket olsun, su olsun, toprak suya doysun, Cumanız hayrolsun.