Uğur Özteke

Uğur Özteke

SAĞLAMI HASTA EDER “MERAM EĞİTİM ARAŞTIRMA’NIN SALONU” !!!

SAĞLAMI HASTA EDER “MERAM EĞİTİM ARAŞTIRMA’NIN SALONU” !!!

Bugün kendimizden fikir ya da yorum ilave etmeden sadece sizlerden gelenleri köşemize taşımaya çalışacağız.

Dün öğle saatlerinde bir abimiz aradı. Sesi kötü geliyordu. Selam sabahtan sonra;

“Uğur sekiz gündür yatıyorum. Soğuk bizi de yatırdı. Dün akşam (önceki akşamı kastediyordu) Meram Yeni Yol’daki Eğitim Araştırma Hastanesi’ne gittik. Bir bekleme salonu var. Sanki dışarıdaki soğuktan daha soğuk, benimle hastaneye gelen hanımla torun hasta oldu. Dayanamadım muayeneye girince doktorada söyledim. Doktor Bey o zaman gelin bizim peteklere de bakın dedi. Sağlıkta nereden nereye geldiğimizi çok iyi biliyorum. Yöneticilerin çektiği sıkıntıyı da, ama buraya iki klima koymak bu kadar mı zor?”

…………..

Eğer gerçekten de durum böyle ise bu güzelim hastanemize, her gün yüzlerce insana şifa veren kurumumuza yakışmadı deriz.

Belki de sadece o gün için böyle bir sıkıntı söz konusu idi.

Yine de bir okurumuzun istediğini yöneticilerimize iletmek bizim boynumuzun borcudur.

İL HALK KÜTÜPHANESİ BİRAZ ERKEN AÇILABİLİR Mİ?

Mustafa Aybastı isimli bir okurumuz arıyordu. Mustafa abimizin istediğini dinledikten sonra bir de kendi durumunu öğrenince, telefonda bile kendisini sevmiştim.

Mustafa Bey emekli bir abimiz imiş.

Her sabah saat 8’e doğru Zafer’deki Kültürpark’ın içerisinden geçermiş. Ve her gün o saatlerde kütüphaneye girmek için sıraya girmiş gençlerin metrelerce uzayıp giden kuyruğunu görürmüş.

Malum dün sabah da iyi soğuktu. O saatlerde bizim evde cep telefonundan hava durumuna baktığım zaman eksi 13 idi. Hatta bir ara da iyi kar atıştırıyordu.

İşte Mustafa abimiz o kuru ayazda gençlerin kapı önünde soğukta tir tir titremelerine dayanamamış kütüphane görevlisinin kapısını çalmış. “Bu gençleri niye içeri almazsınız? Kütüphanenin içine alamazsanız bari şu kapıdan içeriye alın” demiş.

Görevlide nazik bir şekilde kendilerinin yapacağı bir şey olmadığını ve kütüphanenin her gün saat 8’de açıldığını ifade etmiş.

İşte Mustafa abimiz diyordu ki, “Uğur Bey her gün yazılarınızı severek okuyorum. Bu konuyu bir dile getirseniz de yöneticilerimiz hiç değilse böylesine olağanüstü hava şartlarında bu gençleri kapının önünde değil de içeride bekletse onlar da saati gelince kütüphaneye girseler olmaz mı?”…

Emekli bir vatandaşın gençlerin haline üzülerek taa bize ulaşmaları bizim insanımızın samimiyeti ve yüreğinin temizliği idi.

Huzurlarınızda Mustafa abimize teşekkür ederken eğer mümkünse güvenlik açısından tutun da bilmem ne sorununa kadar sıkıntı yoksa eksilerde saatlerce kuyrukta bekleyen gençler için bir esneme yapılabilir mi diye durumu yetkili büyüklerimize iletelim istedik.

YARAYI KAŞIYACAĞIZ DEDİK, KAŞIDIK,

ÇOK ŞÜKÜR YARAYI KANATMADIK… 

Pazartesi günü zabıtanın, polisin duygu sömürüsü yapan çocuklardan insanlara kadar mücadelesinden fotoğraflı belgeli birkaç örnek vermiştik ya. İşte bizim insanımızın bu konuya verdiği tepkilerin bir kaçı;     

Hacer Karataş: “Sayın Özteke; Vermediği için öldürülen onlarca kişi ne oldu peki? Bu işi dilencilikten çok organize mafyacılık yapanlara neden çözüm yok? O öve öve yere göğe sığdıramadığınız başkan onları toplayıp sırtını sıvazlamak yerine neden kalıcı çözüm bulmuyor? Islah evi gibi mesela...

Çağatay; “Allah kimine vermeyi dahi nasip etmez. Kimin kime ne verdiğinden sana ne. Bir kuruşluk hayır yapamadıysan dua et derim. Belki sana da nasip olur.”

Naci: “Sayın Özteke; Aynı vicdanı sarsıntılar ile her gün ışıklarda karşınıza çıkan çocuklara rastladığınızda vicdanınız sızlıyor. Bu çocuklar o ışıklarda durduğu müddetçe buradaki yazıların hükmü maalesef olmayacağını düşünüyorum. Belediyemiz, polisimiz, Kaymakamlığımız, Valiliğimiz her kimse bu çocukları oralardan kaldırmadığı müddetçe çook devam eder bu husus...

Galip Hocan: “Söyleminiz yanlış Duha Suresinde Cenab-ı Hak, el açıp isteyeni azarlama buyuruyor. Ben merhametim gereği o çocuklara kayıtsız kalamam beyim ama sen verme nasıl istersen. Ortada isteyen değil onları ortalığa salıverenler vebal altındadır ben onu bilirim. Ben Allah rızası diyen kimseye hadi oradan diyemem. Şayet dersem Rabbimin huzurunda ben ne yüzle merhamet dileneceğim.”

Burak: “Bu yazıya Maun Suresinin meali ile cevap vereyim.

1. Dini yalanlayanı gördün mü?

2. İşte o, yetimi itip kakar;

3. Yoksulu doyurmaya teşvik etmez;

4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.

6. Onlar gösteriş yapanlardır,

7. Ve hayra da mâni olurlar

Bu kadar açık bir emir karşısında, hatadasın Uğur bey.”

Melih: “Ne desen haklısın ihtiyar!”

…………….

Art niyetsiz, samimi tüm okurlarımızı çok ama çok seviyorum. Allah sizlerden bir değil bin kere razı olsun.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ölümü istemek güzel değildir. Ölüme hazırlıklı olmak güzeldir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ankara yolunda aşırı hız yapmaktan vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
  • x_y_z... / 01 Şubat 2017 10:56

    Kütüphane üyeliğinin ücretsiz olması iyi oldu.

    Şehirde bu cadde nin sorunlarını, Dedeman- Sille pazarı, unlu mamüller, Koyuncu , Sanayi girişleri, Cumhuriyet, Binkonut, Otogar girişleri, S.Üniversitesi- Bosna girişine kadar bir türlü çözemiyorlar. S.Ü girişini kaldıracaklardı güya, önüne üst geçit diktiler, gittiler 200 metre ileriye aynı caddede tekrar bir giriş daha yapıyorlar.

    Yanıtla (1) (0)
  • x_y_z... / 01 Şubat 2017 10:51

    ne biçim belediyecilik;
    üst geçit inişine ekmekçiye ruhsat verir trafiği tıkar,
    5 sene önce hastane ruhsatı verir, giriş çıkışını düşünmez,
    Hız limiti koyduğu yola plastik set yapar baktı olmaz trafik sinyalizasyonu getirir, sinyallizasyon zırt pırt trafiği keser, trafikteki araçlar kaçacak tali yol bulamaz.
    Bari butonlu trafik lambası koysaydınızda ihtiyaç halinde çalıştırılıp trafik tıkanmasaydı.
    Kütüphane ile ilgili Ali Bey'e de katılıyorum. Eklemek istediğim husus böyle güzel bir mekanda katalog tarama bilgisayarlarının çoğu kapalı oluyor, tuvaletlerde kağıt peçete bulunmuyor. Konya için bu kütüphane salon ve personel sayısı ile çok yetersiz kalıyor. Sanki bağış kitap alınmak istenmiyormuş gibide bir

    Yanıtla (1) (0)
  • mikrop yuvası / 01 Şubat 2017 10:50

    keMALın ssknın başında olduğu zamanlardı o zaman evimize yakın diye annem götürmüştü beni hastaneye boğaz ağırısından. kapıdan girişten çıkışa kadar her bir saniyesi gözümün önünde rezillik ve iğrençlik tahmin edilemeyecek kadar fazla. doktorun bademciklere demir çubukla bakmasından tutun içerideki eczane sırasında saatlerce beklemeye. sonucunda enfeksiyon kapmışız 2 ay perişan olduk. Gel gelelim 2017 yılına. 20 sene sonra ilk defa gittim o hastaneye sadece ziyaret için. Gördüm ki HİÇBİRŞEY DEĞİŞMEMİŞ. Yuh dedim ya yuh 20 sene oldu 20 koca sene neler neler yapıldı bu memlekette orası hala rezil. Buda böyle bir anımdır

    Yanıtla (0) (0)
  • Ömer Kor / 01 Şubat 2017 09:19

    Sevgili Uğur Abi Konyamızın tek çevre yolu İstanbul yolunda 15 Temmuz millet hastanesi önüne yapılan trafik ışıkları yüzünden koyuncu petrole kadar tıkanan trafiği ve 5 ay öncesinden beri açılması planlanan bu hastanenin yaşatacağı bu problemleri göremeyen bir üst geçit planlaması yapamayan öngörüsüz tatlı su belediyecisi Başkanımız Tahir beyi hayretle ve hararetle kınıyorum.ve Allah rızası için ülke yöneticilerinden senelerdir ihmal edilen konya için İ.Melih Gökçek Başkanı 1 dönemliğine Konyaya başkan yapmalarını cezalı Konyalının yüzünün artık gülmesini hakettiği hizmeti almasını rica ediyorum.

    Yanıtla (4) (0)
  • ali / 31 Ocak 2017 23:32

    Kütüphane ile ilgili
    -eskiden olduğu gibi salonlardanda kitap ödünç alınabilmeli, tek bankoya düşürmek yetersiz kaldı.
    -çocuk bölümü erken kapanıyor.
    -akşamları ve pazar günleri açık kalırsa daha faydalı olur.
    -başkalarınca ödünç alınmış olan ve yerinde olmayan kitaplar web üzerinden ayırtılabiliyor ama fiiliyatta böyle bir uygulama yok. çözülmeli.
    -hizmet ,ilgi ve temizlik çok güzel.
    merkezi bir yerde olması ve ilim ve kültür yuvası olması sebebi ile biraz daha geliştirilebilir diye düşünüyorum.

    Yanıtla (4) (0)
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR