Tam kapandık, zincir marketlerin eline kaldık! Ne mi diyor marketler? Benden başka gidecek kapıları kalmadı!

Ya marketlere gelecekler ya marketlere….

Dönüp dolaşacaklar, yine benim kapıma gelecekler. Tane ile de alsalar, yine bana gelecekler.

Paraları mı yok?

Bulacaklar!

Kartlarının limitleri mi yok?

Bana yetecek kadarını ayarlayacaklar!

Para zaten benim değil, müşterinin meselesi!

Benim için gelen ağam, giden Paşam!

Parası olmayan gitsin hısım-akrabadan, tanıdığından borç alsın!

Gitsin bankaya kredi çeksin!

Bizde para peşin, ister parayla, ister kartla!

Bana gelen gelir, beni bilen bilir diye de burnu Kaf dağında marketlerin!

Tam kapanmanın da, kısmi kapanmanın da, Pandemi döneminin de yıldızı en çok parlayanı ve parlatılanları onlar.

Çünkü, her ne olsa, her ne yapılsa onlara yarıyor!

*****

Market indirimleri de, göstermelik indirimler. Bir ürünü indirirken, diğerlerine dokunuşlar yapmanın adını indirim koymuşlar. Alışverişte yeni algılarla, yeni açıkgözlüklerle, insanların ceplerinde, cüzdanlarında, kartlarında ne varsa alma oyunu!

Alışveriş çılgınlığı üzerine bina edilmiş yeni bir kazanç sistemi!

Öyle olunca da, indirim yapmanın cılkı çıktı!

En kolay indirimi tencere , tava da yapıyorlar, insanlar yığılıyor, market kapısına…

Üç tencereye onlarca kişi talip!

Ne mi oluyor!

İlk gelenin, ilk kapanın elinde kalıyor!

Tuzu kuru olanlar için, market hangi ürüne ne yazmış, kaç lira daha eklemiş önemli değil. Onların market arabaları tepeleme dolu!

Ocak ayında yapılan zam daha eline geçmeden buharlaşan, eriyenler için market fiyatlarını dengeleyen pazarlar vardı.

Pazarlar yalan oldu!

Pazarların fiyatları dengelemesi, insanları pazarlara yönlendirmesi zaten zar zor geçinen insanlar için bulunmaz bir fırsattı.

Tam kapanma, pazarları da kapattı! Pazarlarında, bizlerinde boynu bükük kaldı!

*****

Tam kapandık, kapaklandık yere…

Resmen çakıldık!

Neden mi?

Marketlere muhtaç olduk çünkü!

Sanırsınız, marketler sudan ucuz!

Sanırsınız, marketler bizim yanımızda!

Sanırsınız, marketler hep bizi düşünüyor!

Sanırsınız, marketler müşteri velinimetim deme derdinde.

Kartın varsa adamın kralısın, marketlerin gözünde…

Paran varsa, ağasın, beysin marketlerin gözünde…

Yoksa, bakkal karşıda, git bakkala, yazdır deftere, ne bulursan onu al der gibide, tepeden bakıyor insanlara…

İnanın hem Pandemi, hem ekonomi hem marketlerin bu kibirli hali psikolojimizi bozdu.

Bıraktım marketleri, bakkala döndüm, en azından içim rahat diyen çok arkadaş var!

Paramız zaten yok, Fırın pidesinin çiftlisi üç buçuk lira…Markette peynir, zeytin, yağ, helva, domates, salatalık aklınıza ne gelirse uçmuş!

Enflasyon denen, kaygan zemin üzerinde hiç korkmadan halay çeken arkadaş, cebimizdeki paranın alım gücünü yerden yere vurunca, market reyonları üzerimize-üzerimize gelmeye başlayalı çok oldu!

Kim gördü, kim duydu? Kim bir çare buldu? Kim gönlümüzü aldı?

Kimse!

****

Zincir Marketler gel bakalım vatandaş dediler, Pazardan gelirken, bana selamünaleyküm bile demiyordun!

İşte şimdi Pazar yok!

Bak şöyle bir etrafına!

Kim kaldı, benden başka?

Ben varım, ben! Ben varsam, benim fiyatlar böyle…

Pazarla yarı yarıya diye hiçbir şey almadan çıkıp gittiğiniz o günleri de unutmadım der gibi marketler!

Tam kapanmada, tam anlamıyla, marketlere teslim olduk.

Bu insanların durumu iyi değil, market fiyatlarına göre, alışveriş yapamazlar, markete giren eli boş döner, çok alsa iki tane ekmek alır çıkar diye düşünen var mı?

Yok?

Niye yok?

Bütün bu Pandemi sürecinde cevap aradığımız soru bu!

Marketleri denetleyen, bu fiyatlar çok yüksek diyen, halkın yararına, marketlere dur diyen olur mu diye çok bekledik! Marketlerde daha çok beklersiniz havalarındalar!

*****

Tam kapanma, çalışma mecburiyeti olanlara yaramadı, evde kalanlara da, 17 gün süreyle hayatı evinize sığdırın denilenlere de…

Tam kapanma sadece ve sadece zincir marketlere yaradı.

Hem de ne yaramak!

Rakip yok, olmayınca rekabet de yok!

Ya alacaksın, ya alacaksın!

Kartın varsa çekeceksin, paran varsa alacaksın, yoksa karşılardan bakacaksın!

Zincir marketler sanki bedava veriyorlardı, sanki ucuz veriyorlardı, indirimleri insanları cezbedecek, marketlere koşturacak reklamlarla donattılar, açılış saatinde millet yığıldı marketlerin önüne.

Evim yakın diyen, bir sokak ötede diyen koştu geldi..

Pazarlar kapalı, meyve yok, sebze yok!

Ekranlarda uzmanlar meyve yiyin, sebze yiyin, vücut direncinizi düşürmeyin dedikçe, ne yapsın insanlar, nereye gitsinler?

Başka bir Alternatif var mı?

Yok!

Ne yaptılar, marketlere koştular?

*****

İnsanlar pazarları, pazar yerlerini özledi. Zincir marketler, tam kapanmanın etinden, sütünden, kemiğinden, derisinden hülasa her şeyinden dört dörtlük faydalanmaya devam ediyorlar.

Beli bükük, halsiz, mecalsiz dükkanlar, manavlar, kasaplar zaten onların rakibi değildi.

En büyük rakipleri pazarlardı. Pazarlarda olmayınca, meydan onlara kaldı!

Onca aydır, bu insanların sırtından dünyaları kazandık, bu insanlara bir iyilik yapalım, en azından Ramazan ayında yüzlerini güldürelim dediler mi? Demediler! Demeye niyetleri var mı?  

Var gibi gözükmüyor! Çok beklersiniz dediklerini hâlâ anlayamamış olmamız ise, anlaşılır gibi değil.