Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Türkiye’nin Su Kaynakları Potansiyeli ve Tarım

Türkiye’nin Su Kaynakları Potansiyeli ve Tarım

Ülkemin tarımını değerlendirmeye çalışan bazı kesimler Hollanda, Almanya ve ABD gibi ülkelerle mukayese ediyor. Daha nasıl anlatılır bilemiyorum ancak böyle olup olmadığını değerlerle ortaya koymak galiba en doğrusu. Bir ülkenin su kaynakları yeraltı-yerüstü ile yağış oluşturur. Aşağıda verilen değerlere aklı başında olan her insan ulaşır ve su kaynakları bakımından ne olduğuna karar verebilir. 

Karasal iklim karakteri gösteren ülkemizde, yıllık ortalama yağış 574,0 mm dir. Bu değer yılda ortalama 450,0 milyar m3 yağışa denk düşmekte. Bu suyun 172,0 milyar m3’ü akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve göllere boşalmaktadır. Ülkemizin hesaplanan yeraltı suyu rezervi 23,0 milyar m3, yeraltı suyu emniyetle rezervi ise 18,0 milyar m3’tür. yıllık ortalama 574 mm olan yağış m2 de 574 kg demektir ve dağılımı da dengesizdir. Karadeniz de 2000 kg iken Konya da 300 kg olmaktadır.

Günümüz teknik ve ekonomik şartlarda çeşitli maksatlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü suyu miktarı yıllık 94,0 milyar m3, emniyetle çekilebilecek yeraltı suyu işletme rezervi yıllık 18,0 milyar m3 olmak üzere tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yıllık toplamı 112,0 milyar m3’tür. Bu suyun yıllık ancak toplam 54,0 milyar m3’ü kullanılabilmektedir. Sektörel olarak da; Sulamada 40,0 milyar m3 (% 74), İçme-kullanma da 7 milyar m3 (% 13) ve Sanayide 7 milyar m3 (% 13) su kullanılmaktadır.

İklim değişikliğinin etkisi ile mevcut su potansiyelinin Ülke genelinde azalacağı öngörülmekte, bundan en fazla etkilenecek sektör de su varlığının % 74’ünü kullanan tarım olacaktır. Su potansiyelimizin gelecek yüzyıl içerisinde azalacağı tahmini yanında bitki su ihtiyacının da artacağı düşünülürse tarımsal sulama planlamasının önemi gün geçtikçe artmaktadır. Dolayısıyla, ürün desenlerimizin ülke genelinde belirlenmesiyle her bitkinin ihtiyaç duyduğu su en hassas yöntemlerle ortaya konulmalıdır.

Su aynı zamanda HES de de kullanılmaktadır. 2018 yılsonu itibariyle işletmedeki 653 adet hidroelektrik santralin toplam kurulu gücü 28.291 MW değerindedir. 2018 yılında hidrolik elektrik üretimi hayli artarak 60.193 GWh a ulaşmış olup bu değer toplam elektrik üretimin % 19,81 ine karşılık gelmektedir.

İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisine bakılırsa Ülkemizdeki iklim değişikliği projeksiyonları, Tarım ve Orman Bakanlığı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından 3 küresel iklim modeli ve iklim projeksiyonları geliştirilmiştir. Bahse konu her iki çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye geneline ilişkin olarak iklim değişikliği ve iklim değişikliğinin su kaynakları üzerinde olması muhtemel etkileri şunlardır:

Beklenen yağış eksiklikleri ile beraber buharlaşma hızının artması su kaynaklarında ve tarım sektöründe stresi yükseltecektir.

2015-2100 yılları arasında pozitif yağış anomalilerinin görüldüğü Karadeniz ve Marmara Bölgesi’nde aşırı yağış olasılıklarının artması bu bölgelerde özellikle şehir merkezlerinde taşkınların (seller) oluşum sıklığını ve buna bağlı ekonomik kayıpları arttırabilir.

Havzalar özelinde tüm senaryo ve hedeflere göre önemli oranda su açığı tahmini ile Fırat-Dicle Havzası öne çıkmaktadır. İklim değişikliğinin etkisi ile 2041-2070 döneminde havzanın brüt su potansiyelinde % 60’lara varan azalma olabileceği tahmin edilmektedir. Öte yandan tüm dönemlerde olmasa dahi en kayda değer su açığının gözlendiği havzalar genel itibariyle Fırat-Dicle ve Konya Kapalı Havzalarıdır.

Bu değerlere göre bilim de, mevcut durum da akıl da şunu söyler ki, Türkiye su zengini bir ülke olmayıp aksine özellikle tarım için oldukça riskli bir ülke durumundadır. Tarım da su ile yapılır. İkide bir eskiden tarım ülkesi idik, şimdi bittik demenin bir anlamı yok, doğru da değil. Bir lokma bir hırka dönemi ve bu duruma rağmen insanımız kaliteli ve bol tüketiyor. Problemlerimiz olsa da bugün dünden daha iyiyiz.

Suyu israf etmeden, geleceği düşünerek akıllı ve bilimli tarıma ulaşmak hedefiyle, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR