Gerçekten bıkmadık mı? Trafikte sağdan soldan önümüze dalanlardan, yeşil ışıl yandığında saniyesinde kornaya hücum edenlerden, sağlık personeline saldıranlardan, düğün konvoyu bahanesiyle yolları kesenlerden, yanıbaşımızda silaha sarılıp huzur bozanlardan, flaşör yakınca trafikte her istediğini yapabileceklerini zannedenlerden, araçta içtiği sigarasını yollara atanlardan, her köşe başında gördüğümüz kim olduğunu bilmediğimiz çakarlambalılardan, yol kesenlerden, küfredenlerden, şiddetten beslenenlerden… kısaca günlük yaşamda huzurumuzu bozanlardan bıkmadık mı?

Devletimiz yasa çıkarmakta başarılı. Sorun takipte. Meselâ meskun mahalde silah atanlar, düğün konvoyu bahanesiyle yolları kesenler o kadar umursamaz ki bir de görüntü paylaşıyorlar. Kanunsuz kumar oynatanlar kabahatler kanunu uyarınca 259 lira, dilencilikten 124 lira ceza alıyorlar. İstanbul’da izinsiz ve zorla araç sahiplerinden park ücreti alanlar 109 lira ceza ile serbest kaldılar. Sağlık personeline mesai içinde saldıranlar tutuksuz yargılanmak üzere serbest. Sokakta birini döven, trafikte sopa-tekme kullananlarda kamuoyu baskısıyla kısa süreliğine tutuklanmazlarsa mahkeme çıkışı serbest. Ülkem en çok beyzbol sopası satılan ülkelerden ve kimse bunu beyzbolda kullanmıyor. Onlar adam dövmek için taksi, dolmuş başta her türlü araçlarda. Efendim istediği kadar yasak olsun basit patlayıcılar, havai fişekler her an her köşe başında bulunabilir ve istenildiği zaman kullanılabilir eğlence araçlarından.

Cezalarımız o kadar caydırıcılıktan uzak ki canımız çocuklarımızı emanet ettiğimiz servis sürücülerinin kontrol edileceği ilan edilen okulların ilk günü ehliyetsiz sürücü yakalandı dahası var mı?

Göçmenlerin karga tulumba atmışını birden kaçak taşıyanlar yakalandığında araçlarına el koyun bakalım cesaret edebilirler mi? Her köşe başında satılan ve bazılarının sigara fiyatları arttığı gerekçesiyle masum göstermeye çalıştığı terör örgütü gelir kaynağı kaçak sigara satıcıları terör destekçisi olmakla yargılansa bu kadar cesur olabilirler mi? Belçika düğün konvoyu nedeniyle yol kesenleri dikkatinizi çekerim silah kullanımı olmadan iki biner Euro para cezası ve beş yıl trafikten men ile cezalandırdı.

Devlet yasak koyarsa uygulatmalı. Vatandaşımızın kuralsızlığa gidişinde en önemli ve zayıf kontrol noktamız trafik kuralları bence. Çocuklarımız devletin kurallarıyla ilk trafikte tanışıyor ve uygulanmadığını görüyor. Bilinçaltına bu yerleşiyor. Biz ebeveynlerin kuralsızlığı, servis sürücülerinin zaten kural tanımazlığıyla başlıyor kuralları önemsememek. Her köşeye park yapılmaz işareti koyuyor ama çok nadir haller dışında asla denetlemiyoruz. Aslında trafik kurallarına uymanın zorunluluğunu yerleştirsek beyinlere toplum çok daha huzurlu olacak. Saygıyı öğrenecek ve genel yaşamında da öyle davranacak. Bunu sağlayacak en önemli adım kurallara uyulmadığında yakalanma algısı. Yurt dışında yaşayan pek çok yurttaşımız var. Yurtdışına çıktığımızda bizler de oralar da yerleşik yaşayan vatandaşlarımızda ne aracı yasak yere park etmeyi akıldan geçirebiliyoruz, ne hız limitini aşmayı, ne sinyalizasyon işaretlerine uymamayı. Hatta çoğu ülkede evsel atığı ayrıştırarak yasal gününde dışarı çıkarıyoruz. Araçtan izmarit fırlatmayı akıldan bile geçiremiyoruz. Araç kullanırken sağdan soldan dalıp kaba tabirle kaynak yapmayı rüyada bile göremiyoruz. Aynı insanlarımız ülkemize giriş yaptığında Kapıkule’den çıkışa kadar kırmızıda da geçiyor, çöpünü de atıyor, ters yoldan da geliyor hatta alkollü araç kullanmayı bile deniyorsa tek nedeni kurallara uymadığında ceza almayacağının bilinçaltına yerleşmiş olması veya nadiren yakalansa bile cezanın canını acıtmayacağıdır.

Bir şey olmaz abi, idare ediver kardeş muhabbetinden, magandalığın magandaların yanına kalmasından, kuralsız toplum olmaktan acilen kurtulmalıyız. Namusluların namussuzlar kadar cesur olmasından geçtik hepimizi sokak serserilerinden koruyacak düzenlemelere gereksinimimiz var. Acilen ve mutlaka. Saygıyla.