Ahmet Öztemel

Ahmet Öztemel

YÖNETİCİ

YÖNETİCİ

Kâzım Karabekir Paşa 1926 yılında önce tutuklanır, sonra beraat eder. Nazım Hikmet 1928 yılında ilk kez mahkum olur.  30 Eylül 1930-Vecihi Hürkuş kendi yaptığı uçakla ilk kez uçar.  27 Nisan 1940-Özel kanunla Köy Enstitüleri kurulur. İsmail Hakkı Tonguç projenin yürütücüsüdür. 7 Ekim 1940-Nuri Demirağ’ın Yeşilköy’deki fabrikasında üretilen uçak İstanbul-Divriği uçuşunu gerçekleştirip döner. 7 Haziran 1942-Etimesgut fabrikasında üretilen yerli uçağımız seferini tamamlar. Nisan 1944- Ankara Devlet Konservatuvarı öğretmenlerinden Sabahattin Ali, Nihal Atsız görevlerinden uzaklaştırılırlar. 1946- Necip Fazıl Kısakürek Sümerbank’a hakaretten hapis cezasına çarptırılır. 22 Mayıs 1947-ABD Cumhurbaşkanı Truman Dışişleri Bakanı Marshall’ın kontrol edeceği Türkiye’ye dış yardımı onaylar. 1948’de ABD’nin verdiği C 47 askeri uçaklar Türkiye’ye gelir. 1949-Rıfat Ilgaz Cumhurbaşkanı, Mısır kralı ve İran Şahı’na hakaretten hapis cezasına çarptırılır. 28 Mart 1949- Köy Enstitüleri kurucularından İsmail Hakkı Tonguç Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Dairesi üyeliğinden Ankara Atatürk Lisesi Resim Öğretmenliğine atanır.

Eskiyi kaşımak değil derdim, bugün adını andığımız, isimleri birçok kurumumuzu süsleyen kendi çocuklarımızı yok etmişiz hep. Vecihi Hürkuş’u sürgünlerle istifa ettirmişiz, Nuri Demirağ’a verilen uçak siparişlerini zamanın Genelkurmay Başkanının “ABD bedava uçak veriyor, senden uçak alamam” sözüyle hatta uçak satma iznini de iptal ederek batırmışız, THK Uçak Fabrikasını Başbakan Şemsettin Günaltay eliyle Makine Kimya Endüstrisi Kurumuna devrettirip depo; Uçak Motoru Fabrikasını ise Traktör Fabrikasına dönüştürmüşüz, Rüzgar Tüneli İnşaatını da durduruvermişiz.

Eski köye yeni adet getirmek, icat çıkarmak, makamdaysak daha neler yapabileceğimizi düşünmek zorundayız. Ben düne kadar BİMER, günümüzde Sn. Cumhurbaşkanımıza iletilen bir çok vatandaş sorununun ilgili ve duyarlı lokal idareciler tarafından çözülebileceğine inanırım. Bazen bir kişi bile çok kişidir, bir yönetici gönül verirse çok şey değişir. Eskilerden başlayayım, rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nu, rahmetli Kemâl Katıtaş’ı milletin gönlüne yerleştiren neydi sizce? Şerefsizlerin şehit ettiği rahmetli Şenay Aybüke’ye Batman Kozluk’ta müzik atölyesi kurduran içindeki vatan sevgisi, millete hizmet aşkı değil miydi? İstenilirse imkansız bile yoktur ülkemizde.

Makamda elbette çok başarılı yöneticiler de vardır ve kötü örnek, örnek değildir ama sağlık ve eğitimden iki örnek vermek istiyorum. Bir okul yöneticimiz Suriyeli öğrencilerin özel koşullarda üniversiteye girmelerinin kendi okul başarılarını artırdığını, Türk öğrencilerin başarısının çok düşük olduğunu dile getirmiş ve okul başarısındaki artıştan mutluluğunu açıklamış. Diğer öğrencilerin başarısını artırmak derdi değil eğitimcimizin, gerçeği yansıtmayan sonucu başarı kabul ediyor. Gene sağlıkta özellikle Devlet Malzeme Ofisi orjinli büro malzemeli odalarında baştabiplik yapan meslektaşlarımızla gözünü meslek hayatına açan bizler birkaç odalı, bol sekreterli lüks odalarından çıkmayıp, çalışanın yüzünü görmeden idarecilik yapan, dış tetkik sözleşmesi bittiği için yapılamayan tetkikler yüzünden hastasının işini sonlandıramama derdini yaşayan hekiminin hastası karşısında düştüğü durumdan bihaber yöneticileri duyunca Allah’a havale etmekten başka elden bir şey gelmediği için kahroluyoruz. Liyakat bu zor günlerimizde her zamankinden daha da önemli. Yüreğini işine veren, makamdan güç alan değil makama güç katan yöneticileri atamalı devletimizi yönetenler.

Bir arkadaşım daha yeni 2018 Frankfurt Automechanica fuarından döndü. Romanya firmaları Romen Ticaret Bakanlığı yetkilileri tarafından ziyaret edilmiş. 300 firmamızın katıldığı fuarda firmalarımız üst düzey ziyaret görmemişler yetkililerimizden. Biraz üzgündü arkadaşım. Moral motivasyon bugünlerde daha da önemli kuşkusuz. Dönüşte bir bürokratımızla beraber inmişler Konya Havaalanına. Sn. Bürokratımızın kısa mesafe için aprona VIP araç beklemesini biraz yadırgamış. Elbette sn. bürokratımızın hakkı ancak tez zamanda atlatmayı umduğumuz kriz günleri galiba biraz daha itina gerektiriyor. Saygıyla…

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Öztemel Arşivi
SON YAZILAR