Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

YOZ KÜLTÜR

YOZ KÜLTÜR

İnsanımız birbirine karşı ne kadar da tahammülsüz, tahammülü olanlara karşı da ne kadar acımasızız.

Giderek genleşiyoruz. Bazen düşünüyorum da bu bir aniden para, araba sahibi oluş, görgüsüzlük, israfa varan gıda tüketimi, tek kullanımlık elbiseler; toplum giderek yozlaşıyor.  

Çok iyi hatırlarım, bundan 50-60 yıl evvel köyümüzün zenginleri bile yeni aldıkları pantolonun diz ve arka oturak bölgelerine önce yama yapar, yama eskiyince de çıkarır,  öyle kullanırlardı. Bir çöp kutusu yanına, büyükçe bir poşet, neredeyse yeni diyecek kadar giyecek bırakıldığına şahit oldum. 

İşte görgü. İnsan madde ile imtihan olur, bunu aşarsa madde de, manada da kazanır.

Ya sosyal hayatımıza ne dersiniz.

Tramvaydayım. Yanımda bir genç kız, muhtemelen üniversite öğrencisi. Annesi ile konuşuyor.

-Anniş, akşama arkadaşımlayım, babama söyleme, ya gelirim ya gelmem. Durumu idare et. 

Karşı taraftan galiba tepki alıyor.

-Anniş çok uzattın ama. Dedik ya, … boşver, çüs.

Pazara alışverişe gidiyorum. İki adım önümde, önde adam ardında bir metre arayla yürüyorlar. Kadın:

-Baksana arkana, aptal geri zekâlı, ne bu hız böyle, pazara mı gidersin, mezara mı?

Yine tramvaydayım. İki koltuk önümde 50 li yaşlarda, şişman bir adam, telefonla konuşuyor. Konuşma ama ne konuşma, oldukça yüksek sesle araba satıyor.

-Ya oğlum, malımın ortağı mısın, ister veririm ister vermem. Konuşma çeyrek saat kadar sürüyor. Herkes rahatsız ancak dinlemiyor. –Oğlum muayeneye götürdüğün arabanın km sini değiştir. Bana bak, gelirsem çarkına sıç….. adam oldun da kafa mı tutarsın. Acımayacaksın bu geri zekâlılara

Bu arada yanda sıkışarak oturan adam müdahale ediyor.

–Kardeşim burası galeri mi, biraz daha alçak sesle konuşun. Pes ya Hu!

Telefonla konuşan adam

-Sana ne kardeşim, konuşmak için senden izin mi alacağım, sen kendine bak. İnsanı şirazeden çıkartma, aklını da bana takma. Hem suçlu, hem de kaba.

Yoldu yürüyorum. Kaldırımda hızla gelen motorsiklet. Neredeyse tüm kaldırımda yürüyen yolcuları ezecek. Zikzak yaparak ilerliyor. Bu arada yavaş yürüyen bir ihtiyara takıldı. –Çekilsene be yoldan.

Yanımdan 17-18 yaşlarında iki delikanlı hızla geçti. Birisi sigara paketini yola doğru fırlatıp atıyor. Yanımdan geçerken yumuşak bir ton da sesleniyorum. Mesele ince uyarı.

-Delikanlı, sigara paketini çöpe atabilir miyim? Sırıtarak cevap veriyor.

-Atabilirsin babalık.

İri kıyım yere tüküren adama yanından geçen başka genç bir adam.

-Neden yola tükürürsün,

-Ağzına mı tükürdüm!

Bir arkadaşım anlatıyor. 7 yaşında ki torunla dedesi tartışıyor. Torun:

-Dede, hangi çağda yaşıyorsun. Sizin döneminiz bitti, … elveda sana da, bana da.

Dede üzüntüden deli olacak. Bundan başka en büyüğü 16 yaşında olan 6 torunu daha var. Heyhat, atı alan Üsküdar’ı geçmiş. Diğerlerinden böyle bir tepki almamış. Kız babasının tatlısı, dedesinin balı. Öyle de dedesinin balını sosyal medya yönetiyor. Dizlerine vuruyor.- Yoz kültürün eseri, eyvah! Bitiyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR