Erol Sunat

Erol Sunat

ZAMAN SİYASET ZAMANI DEĞİL!

ZAMAN SİYASET ZAMANI DEĞİL!

Virüsün dünyamızı salladığı, allak-bullak ederek, insan hayatını tehdit ettiği, dünya çapında birçok olayı rafa kaldırdığı, gündemden düşürdüğü, ülkemizde de, olağanüstü tedbirlerin hayata geçirildiği oldukça nazik bir dönemden geçiyoruz.

Öyle bir zor zamandayız ki,

Hemen birçok sektör durmuş vaziyette!

Tedbir üzerine tedbir alarak, aşmaya çalıştığımız bu manzarada,

Siyaset kendini geriye çekmeli, geri durmalı!

Çünkü; siyasi atışmalar,

Laf çarpıtmalar,

Kürsülerden, yazılı ve görsel alanlardan sataşmalar,

Açık aramalar!

Suçlamalarda bulunmalar!

Virüsle yapılan mücadelenin dikkatini dağıtmaktan başka bir şe yaramıyor!

Bugünlerin ayrılık ve gayrılık günleri olmadığını,

Bizler değil sizler söylüyorsunuz sevgili siyasetçiler!

Lakin, yine de siyaset yapmaktan kendinizi alamıyorsunuz!

Zaman siyasete ayrılacak zaman değil gibi sözler de, sizlerin ağızlarından çıkmıyor mu?

Zaman denen kavramın tamamı,

Virüsle mücadeleye ayrılmadıkça, belli ki,

Onunla tam olarak mücadele edemeyeceğiz! 

 

VİRÜSÜN PERİŞAN ETTİĞİ İNSANIMIZIN ELİNDEN TUTMAK ZORUNDAYIZ!

Kabiliyetlerimizi ve imkânlarımızı,

Ortaklaşa olarak virüsün vurduğu,  perişan ettiği,

İşlemez hale getirdiği, bazılarını paramparça ederek,

Ortaya saçıp-döktüğü sektörlerin tamirine,  imarına ayırmazsak,

O sektörlerden ekmek yiyenleri desteklemez ve ayağa kaldırmazsak,

Ellerinden tutmazsak ve onlarla ilgili yeterli tedbirleri almazsak,

Salgın sona erdiğinde nasıl bir tablo ile karşılaşacağımızı Allah bilir!

Siyasetin hiç değilse bugünlerde yoldan çekilmesi lazım!

Bağrına taş mı basar?

Bana az müsaade mi der?

Benim biraz kafamı dinlemem mi lazım der?

Beni şimdilik rafa kaldırmanız lazım mı der, bilemiyoruz!

Bildiğimiz, siyasetin kendini bir şekilde kenara alması,

Sağlık kulvarı içerisinde, sağlıkçıların ölümle yüz yüze,

En ön safta yaptığı koşuşturmanın,

İçerisinde kendine yer bulamamasıdır!

Olması gereken, yapılması gereken ve doğru olanda budur!

Üç ay sonra, beş ay sonra bilemiyoruz,

Virüs tehlikesi geçer!

Virüs biter, bana eyvallah deyip çekip gittiğinde,

Nerde kalmıştık diye siyaset geri dönebilir, hiç kimse de neden geri döndün demez,

O mücadelede gerçekten büyük fedakarlık yaptı,

Önceliği bu mücadeleye bıraktı diye millet nezdinde, itibar görür,

Lakin şimdi siyasetin de, siyaset yapmanın da, ne yeri, ne de zamanı!

 

SİYASET, BİRAZ-BİRAZ SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINA BENZİYOR!

Hem bütün zamanımızı, Korona ile mücadeleye ayırdık,

Onu yenmekten başka bir şey düşünmüyoruz babında sözler söyleyeceksiniz,

Hem de yine ucundan, kenarından,

Siyasete dokunmadan geçemeyeceksiniz!

Bu zamanda, korona ile mücadeleye ayrıldığı söylenen zamanın,

Bir kısmını siyasete ayırmak demek,

Virüsle mücadelenin azminin ve şevkinin kırılması demekten başka bir şey değil!

Çünkü, siyasete ayrılacak en ufacık bir zaman dilimi,

Her defasında körüklene-körüklene büyük yangınlar çıkarıyor!

O yangınlar kolay sönmüyor!

Sönmesin diye de herkes elinden geleni yapıyor!

Siyaset yangın çıkarırken,

Virüs kendine rahatça dolaşabileceği alanlar, koridorlar, tüneller buluyor.

Virüs, siyasetin en çok kargaşasını ve karmaşasını seviyor!

Çünkü onunla uğraşmak, lafta kaldığından olacak tur üstüne tur atıyor.

Başta Amerika olmak üzere, dünya kadar örnek var bu konuda!

İşte bu yüzden, Virüs ve siyaset yan yana olamayacak, gelemeyecek kadar birbirinden alakasız iki kavram gibi görünüyor olabilirler.

Siyaset, sokağa çıkma yasağına uymayıp sokağa çıkanlarla aynı ruh haline sahip!

Sokağa çıkanlar “bana bir şey olmaz” diyorlar ya…

Siyaset yapanlarda, biz ne dersek diyelim,

Siyaset yapmanın, Korona ile mücadeleye “Bir zararı dokunmaz”,

“Bi şeycik olmaz” düşüncesindeler!

Bu,” bi şeycik olmaz, bana bir şey olmaz” savunmaları,

Koronayı dağıtmadı,

Yavaşlatmadı,

Gözünü korkutmadı, durdurmadı!

Kenetleneceğiz, bir olacağız, beraber olacağız gibi söylemleri sarstı. Ne diyorlardı, neler oluyor, ne yapıyorlar diye endişeye sevk etti!

 

BIRAKIN ARTIK ŞU SİYASETİ!

Siyaset demek eski defterlerin, eski ahların, eski hesaplaşmaların tekrar-tekrar açılması demek!

Siyaseti kaşımanın, siyaset söylemleriyle söze başlamanın, suçlamaların, karalamaların, sataşmaların, göndermelerin, bel altından vurmaların hız kesmeden, ara vermeden devam etmesi demek!

Virüsün yarattığı, bu kargaşada, bu kızılca kıyamet arasında, bu ölüm-kalım mücadelesinde, siyaset yapanlar, ben ne yapıyorum demek durumunda!

Değilse, sağlıkçılarımızın yapmış olduğu ölümüne mücadele yara alır!

Dikkatler dağılır!

Evine kapanan, hayatına dikkat eden İnsanlar, virüsle ile ilgili algılarını, siyasete kaydırırlar!

Siyaset, her ne kadar, bıraktım,, askıya aldım, rafa kaldırdım dese de,

Sen-ben kavgalarından, sizden-bizden hikayelerinden vazgeçme niyetinde değil.

Arada bir, ben buradayım, hiçbir yere gitmedim, buralarda olduğumu bir hatırlatayım dedim babından çıkışlar yapmadan edemiyor!

Her göründüğünde de, dikkatlerin dağıldığını görmezden geliyor!

Millet can derdinde, siyaset egosunu tatmin etme derdinde!

Eğer, gün bir olma, birlik olma, el ele verme, omuz omuza bir olup dertlerin ve sıkıntıların üstesinden gelme günüyse ki, öyle…

Bırakın artık şu siyaseti! Bırakın artık şu birbirinizle uğraşmayı! Bırakın da, virüsle yapılan mücadele bir an önce bitsin, yol alınsın, sisler dağılsın, normal hayatımıza tekrar geri dönelim. Kaybedilen maddi-manevi ne varsa birlikte el ele vererek telafi edelim.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR