Erol Sunat

Erol Sunat

26 Ağustos Vatan Demektir!

26 Ağustos Vatan Demektir!

Türk Milletinin tarihinde kader günleri vardır. Kutlu günler vardır. Asırlar sonrasına ışık tutan, yol gösteren, yol açan, o yolun sonunda Türk Milletini yeni bir yurtla tanıştıran, o coğrafyayı vatan yapan, o coğrafya üzerinde devlet kurduran, Türk Milletini birlik ve beraberlik şuuruna erdiren, kavuşturan günler ve tarihler vardır. 26 Ağustos böyle bir tarihtir. İki 26 Ağustos’a şahit oldu Türk Milleti! Birincisi, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Savaşı…İkincisi, 26 Ağustos 1922 Başkumandanlık Meydan Savaşının başladığı gün.

Malazgirt Ovasında kazanılan zafer, tarihin en büyük olaylarından biridir.

Doğu Roma, en büyük tehlikenin Türk Milleti olduğunu, Malazgirt’ten çok önce görmüş, Türkleri kesin olarak durdurmak, Anadolu’dan çıkarmak içinde, hayatı başarılarla dolu olan Romanos Diogenes’i, İmparator yapmış, 200 bin kişilik bir ordunun başında Doğu Anadolu’ya doğru göndermişti.

Anadolu Sultan Alparslan’ın babası Çağrı Bey ve amcası Tuğrul Beyin dikkatini çekmiş, Çağrı Bey, Anadolu içlerine akınlar yaparken, Hoca Ahmet Yesevi’nin ocağında yetişen gönül adamları, Anadolu’nun manevi fethine çok daha önce başlamışlardı.

Malazgirt Anadolu fethinin kapılarını açarken, Anadolu’da Doğu Roma zulmünden, vahşetinden, adaletsizliğinden bıkmış, usanmış insanlar Malazgirt öncesi manen bu gelişe, Anadolu’nun fethine hazırlanmışlardı.

Malazgirt sonrasında Kutalmışoğlu Süleymanşah’ın, Sultan Melikşah tarafından Anadolu’nun  fethi için görevlendirilmesi, Süleymanşah’ın çok kısa bir sürede Anadolu’yu bir uçtan bir uca geçip, İznik gibi Konya gibi çok önemli şehirleri fethetmesi 26 Ağustos’un ve öncesinin Anadolu’nun yeni vatan olması için nasıl hazırlandığının bir göstergesidir.

 

YUNANİSTAN AVRUPA’NIN ŞIMARIK ÇOCUĞUDUR!

Sevr anlaşması sonrasında 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkan Yunanlılar, başta İngilizler ve Fransızlar olmak üzere dünyanın ne güçlü devletlerinin desteğini almışlardı. Anadolu zaten işgal altındaydı. İstanbul’u semt semt bölüşmüşler, Güneydoğu’yu Fransız ve İngilizlere, Antalya’yı İtalyanlara, İzmir ve Ege’yi de Yunanlıların işgaline açık bırakmışlardı. Doğu Anadolu’da ise Ruslar ve Ermeniler cirit atıyordu.

Anadolu Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir diyorlardı. Türkleri Anadolu’dan tamamen çıkarmak, Türklerden temizlemek amacıyla işgalleri başladı. Avrupa’nın şımarık çocuğu olarak bilenen ve tanınan Yunanlılar Polatlı önlerine kadar geldiler. Öyle ki, Yunan ordusunun top sesleri Ankara’ya duyulmaya başlamıştı.

İzmir’in işgali Anadolu’nun her yerinde infiallere sebep oldu. İstanbul Sultanahmet Mitinginden sonra, bir başka miting Konya’ya yapıldı. Yunan işgalinin kabul edilemez olduğu Anadolu’nun bütün vilayetlerinde ve ilçelerinde telin edildi. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının Türk Milletini yanlarına alarak başlattıkları İstiklal Mücadelesinde sona doğru gelindiğinde tarih 26 Ağustos 1922’yi gösteriyordu. 26 Ağustos’ta gece sabaha karşı başlayan harekat, Yunan ordusunun ünlü majino hatlarını paramparça etmekle kalmadı.  Yunanlıların 9 Eylül 1922’de Anadolu’dan  temizlenmesiyle sona erdi.

 

MALAZGİRT’TEN BU YANA ÜÇ DEVLET KURDUK ANADOLU’DA!

Anadolu coğrafyasını kendine yurt edinen, vatan yapan Türk Milleti bu coğrafyada Malazgirt’ten bu yana tan 949 yıldır üç devlet kurdu. Beylikleri hesaba katmıyoruz. Bu coğrafyayı savunmak ve elinde tutmak için Kılıçaslanlarla Haçlı seferlerini, Mustafa Kemal’le bir başka Haçlı seferi olarak kabul edilen, Yunan, İngiliz, Fransız, Rus, Ermeni, İtalyan ortak cephesini hem durdurdu, hem de bu coğrafyanın Türk Milletine ait olduğunu tescilledi.

26 Ağustos tarih olarak Türk Milletinin vatanı için, vatan toprağı için yapamayacağı çılgınlığın olmadığının bir göstergesiydi. En büyük özelliği devlet kurmak olan Türk Milletinin, dünyanın elinde tutması en zor olan coğrafyalarından biri olan Anadolu’yu kendine vatan seçmesi ve vatanını savunmak için asırlar boyunca gösterdiği çaba, kurduğu devletlerin , özellikle Osmanlı’nın üç kıtaya yayılmış olması, Avrupa’nın bütün denklemini Türkleri Anadolu topraklarından ya atmak, ya da etkisiz hale getirmek üzerine kurması tesadüf değildir.  

 

26 AĞUSTOS UNUTULMAMALIDIR!

Bir millet tarihiyle ve onu var eden günleriyle yaşar. Bazı tarihler vardır ki, o milletin insanları bu tarihleri adı ve soyadı gibi bilmek ve unutmamak zorundadır.

Unutmamanın yanında yaşatmak, anmak, kendisinden sonra ki nesillere aktarmakta bir başka önemli konudur.

26 Ağustos bu tarihlerden birisidir.

26 Ağustos, Malazgirt’tir. 26 Ağustos, Türkiye Cumhuriyetinin müjdecisi, işgalcilere vurulan son ve kesin darbenin tarihidir.

Diriliş günleridir. Bir ve beraber olma günleridir.

 

26 AĞUSTOS MUSTAFA KEMAL’İN REFERANSIYDI!

26 Ağustos 1071’de Sultan Alparslan’ın yanında Afşin Bey vardı, Artuk Bey vardı, Gümüş Tekin vardı, Kutalmışoğlu Süleymanşah vardı.

26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal’in yanında, Fevzi Çakmak vardı, İsmet İnönü vardı.

Sultan Alparslan’da, Mustafa Kemal’de dönemlerinin savaş dâhisiydiler.

Savaştıkları rakiplerine göre, maiyetlerinde bulunan isimler dönemin en seçkin isimleriydi.

Oldukça kuvvetli bir tarih bilgisi olan Mustafa Kemal’in, Yunanlılara son darbeyi vururken 26 Ağustos tarihini referans olarak niçin aldığını, kütüphanecisi olan Nuri Ulusu’nun anılarından öğreniyoruz.

“Bir gün Atatürk, Nuri Ulusu’yu çağırıp, tahtaya 26 Ağustos 1071 ve 26 Ağustos 1922 yaz diyor. Ardından da ‘Bu iki tarihin denk gelmesi çok önemli bir şeydir’ diyerek Malazgirt zaferiyle Türklere Anadolu’nun kapısının açıldığını anlatıyor. Ardından da ‘Yıllar sonra müttefik ordularını başta Yunanlılar olmak üzere yine 26 Ağustos 1922 tarihinde kazandığımız büyük zaferle Anadolu’dan çıkartıp attık. Bu cihetle 26 ağustos tarihi calib-i dikkattir’ diyor.”

 

26 AĞUSTOS KONYA’NIN FETHİNİN HABERCİSİ OLSUN!

Şehrimiz Konya, Malazgirt sonrası Kutalmışoğlu Süleymanşah tarafından fetholunan önemli şehirlerden birisidir. Öylesine önemli bir şehirdir ki, Türk Milleti olarak Anadolu’da kurmuş olduğumuz Türkiye Selçuklu Devletinin Başkenti olma şerefine erişmiş, Başkent olduğu dönemde dünyanın en sayılı, en mamur, en çok ziyaret edilen ve övülen şehirlerinin ilk üçünün içerisinde olmuştur.

26 Ağustos tarihinden hareketle, şehrimizde bir Fetih günü belirlemek ve bu fetih gününde başta Kutalmışoğlu Süleymanşah olmak üzere Selçuklu Sultanlarını yad etmek sanıyorum Selçuklunun torunlarına yakışan bir hareket olacaktır.

26 Ağustos gibi güzel ve anlamlı günler, bize Konya’nın fetih günü gibi, Konya’yı bir arada tutacak, Konya’ya coşku ve heyecan kazandıracak düşüncelere de ışık tutuyor.

Konya’nın Fetih gününün ilan edilmesini ve müjdesini de Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Uğur İbrahim Altay’dan bekliyoruz.

Böyle günler Konya gibi kadim şehirler için bayram günleridir. Konya’nın Başkent oluşu kutlamalarının yanına fetih gününün eklenmesinin Konya’ya çok yakışacağını düşünüyorum.

Bu 26 Ağustos, fetih günü müjdesinin de habercisi olsun inşallah.

 

KUTLU OLSUN!

Malazgirt, bin yılın ve sonraki bin yılların müjdesidir. Malazgirt, İstanbul’un fethine açılan kapıların, yolların başlangıcıdır. Malazgirt devlet olan, devlet kuran, kurduğu devletler dünyayı titreten hoşgörüsü ve adaletiyle dünyada emsali görülmeyen anlayışların sergilendiği bir ruh güzelliğinin, yaklaşık bin yıl önce Batıya yansımasıdır.

26 Ağustos 1922, işgalcilerin, işgal heveslilerin, işgali fırsat bilenlerin sonudur.

26 Ağustos 1922, hazır vatan peşinde koşanların dersini aldığı, dersinin verildiği bir gündür.

26 Ağustos 1922, Türkiye Cumhuriyetinin ve yeni bir Türk Devletinin Anadolu coğrafyasında hayat bulmasıdır.

Malazgirt Zaferinin 949. Yıl dönümü, Başkumandanlık Meydan Savaşının 98.yıl dönümü olan iki kutlu 26 Ağustos, Türk Milletine ve Türk Milletinin evlatlarına kutlu olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR