Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

ADALET MÜLKÜN TEMELİYSE…

ADALET MÜLKÜN TEMELİYSE…

   İşlenen suçlara karşı verilen cezalar, öncelikle kamu vicdanını rahatlatmalıdır. Kamu vicdanını rahatlatmayan cezalar kesinlikle caydırıcı olmaz. Bu arada mağdur olan kişilerin de takdir edilen ceza ile yürekleri soğumalıdır. Elbette yasalara saygılı olacağız. Hakimlerden, yasalarda olmayan cezaları vermesini de bekleyemeyiz. O zaman yasa yapıcılar kamu vicdanını da hesaba katmalıdır. 
    İnsanlar “Yasalar karşısında eşittir” ilkesinden hareketle bu yazımızda bahsedeceğimiz konuda isimler üzerinde durmayacağım. Konu toplumsaldır ve genel bir değerlendirme yapacağım.
    Ünlü bir kişinin oğlu, alkollü olarak (hız sınırının üzerinde) araç kullanırken bir polise çarparak hayattan koparmıştır.  8 ay gibi kısa bir süre cezaevinde yattıktan sonra polisin ailesi davadan çekildiği için suçlu tahliye edilmiştir. Polisin ailesinin neyin karşılığı davadan çekildiği, onların vicdani bir imtihanıdır. Onlar, imtihana devam ededursunlar, bu konuda polisin ailesinin ne düşündüğü çok da önemli değildir. Polisin ailesi kendi hakkından vazgeçebilir.  Olay, dikkatsizlik neticesi oluşmuş bir kaza da olmadığına göre bu tahliyeyi kamu vicdanına anlatamazsınız. Bundan sonraki emsal davalarda mağdurun ailesi bir şekilde davadan çekilmeye zorlanacaktır. Oysa mağdur aile davadan çekilse de konu kamu davası olmaya devam etmelidir. Çünkü alkollü araç kullanmak tasarlayarak, taammüden adam öldürmekten farklı değildir. Hele ki, yasalarda da alkollü araç kullanmak yasaksa…
    Bu olaylarla kamuoyu çalkalanırken İstanbul’da feci bir kaza daha yaşadık. Bir beton mikseri (tedbirini de almış olduğu halde)  patlayan lastiğini değiştirmek zorunda olan bir vatandaşı feci şekilde öldürmüştür. Beton mikseri sürücüsü alkollü değildir, ancak (anlatıldığına göre) çok süratlidir. Ünlü kişinin oğlunun kazası ile kıyaslarsak birbirine bezmemekle beraber çok farklıdır. Çünkü birisi alkollü araç kullanmaktadır. Yarın, mikser sürücüsü de hayattan kopardığı gencin ailesini ikna yoluna giderse hiç şaşırmamak lazım. Bir olaya kaza diyebilmek için yasaların izin verdiği sınırlar içinde cereyan etmesi gerekir. Mesela 70 kilometre hıza izin verilmiş bir yolda 120 ile giderken meydana gelen kaosa kaza diyemeyiz. Alkollü araç kullanmak yasaksa, siz yasayı ciddiye almayıp alkollü olarak direksiyon başına oturursanız ve bir polisi hayattan kopartırsanız, buna kaza denemez.
    Ben bu konuda yasaların ne dediğini tartışmıyorum. Ben kamu vicdanını anlatıyorum. Hata tahliye kararını veren hakimdeyse hakimi değiştirin. Hata yasalardaysa yasayı değiştirin. Ya da hata yasa koyucudaysa onu değiştirelim. 
    “Çok yoruldum. Bu nedenle pes ettim” diyerek davadan çekilen polisin eşi kamu vicdanını tatmin edemedi. Sen kanatsız melek misin ki çocuğunun babasını, hayat arkadaşını hayattan kopartan birisini affediyorsun? 
    Mızrak çuvalda durmaz. Yakında kokusu çıkar.
    
    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Kırmacı Arşivi
SON YAZILAR