Erol Sunat

Erol Sunat

Azıcık günden kısadır şubat

Azıcık günden kısadır şubat

Şubat kış mevsiminin son ayı. Baharın habercisi, bahara açılan kapı. Ancak soğuk mu soğuk…Yaman bir kış ayı…Kış mevsiminin zaman zaman uzamasının göstergesi…

Bir türlü bahar gelmedi, baharı görmeden yaz geldi geçti diye hikâye edilen anlardan ve günlerden bir nişane.

Her mevsim kendine göre güzeldir, her ay da öyle…

Şubat ayı, 28 çeken, artık yıllarda yani dört yılda bir 29 çeken, yılın ikinci ayı. Geçtiğimiz yıl 29 çekmişti. Nasipse 2028’de yine 29 çekecek.

Baharla kış arası güneşe aldanıp, havaya ve mevsime aldanıp, çiçeklere bezenen ağaçların aldandığı, bir ay aynı zamanda.

Aslında her ay, ayrı güzeldir, her ayın kendine göre hayatımızdaki yeri ve anlamı çok başkadır.

Ne mi diyelim şubat için?

İyidir, hoştur amma, azıcık günden kısadır…

Çocukluğumuzda güdük şubat derlerdi…

Bitse de mart gelse diyenler, onun da mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır halini beğenmezlerdi…

Ayazı, tipisi, ıslık çalan rüzgarları pek meşhurdur şubatın.

Son haftası ise kor ateşlere gebedir.

Yani cemrelere…Havaya ve suya düşen cemreler şubat ayının içindedir.

Şubat’ın üç haftası kıştan, son bir haftası bahardan sayılır derdi eski insanlar.

****

Meslek hayatımın bazı önemli anları, yeni başlangıçları şubat ayına rastladı.

12 Eylül 1980’in üzerinde iki yıldan fazla geçmişti. O tarihlerde Manisa-Soma Linyit Lisesinde Müdür Başyardımcılığı görevinde bulunuyordum.

Hayalim Lise Müdürü olmaktı.

12 Eylül sonrası Nevşehir Milli Eğitim Müdürlüğüne getirilen, Aydın Ortaklar Eğitim Enstitüsü ve Öğretmen Lisesinde de Müdürüm olan birlikte çalıştığımız Esat Sağcan’ı aradım. Ondan olumlu görüş aldıktan sonra boş olan Gülşehir Lisesi Müdürlüğüne başvuruda bulundum. Manisa Milli Eğitim Müdürü Muzaffer Karınca beni severdi. Onun da desteğini aldım. Tam altı ay güvenlik tahkikatı sürdü. Ümidimi kestiğim anda, Esat Sağcan Müdürümden kararnamemin çıktığını öğrendim.

8 Şubat 1983’te Nevşehir-Gülşehir Lisesi Müdürü olarak göreve başladım. Müdür Başyardımcım Sabri Elkatmış, Müdür Yardımcım Rasim Aykaç’tı…

*****

1993 yılının şubatıydı…

9 Şubat da, Akyokuş'u aşıp Derbent'e doğru yönelen Otobüs içindeydim. Otobüsün şoförü olan Derbent'li Bekir, beni maliyeci sanmış. Yolun yarısına kadar, ürkek sorular sorup durmuştu. Sonunda dayanamayıp Milli Eğitim Müdürü olduğumu ve Derbent'e atandığımı söyleyince. Rahatlamış, beni Kaymakamlık makamına kadar götürmüştü. O gün, karlı, tipili ve fırtınalı bir havada Derbent'e inmiştim.

O tarihlerde Giresun Çamoluk, Giresun- Alucra, Nevşehir-Gülşehir, Mardin-Mazıdağ ve Konya-Çeltik arasında kimine gittiğim, kimine gidemediğim, kiminde dört-beş ay, kiminde 3 ay görev yaptığım, kiminde bir saat, kiminde bir hafta anca kaldığım sürgün günlerine ait zor ve sıkıntılı hatıralar yaşamıştım.

Şoför Bekir, benden buraya kadar Müdürüm dedi, ayrıldı.

Elimde benimle gezmediği yer kalmayan kahverengi bond tipi çantamla Kaymakam'ın kapısı vurup girdim içeri.

Kaymakam masasında oturuyordu.

Onun şaşkın bakışları arasında, sürgün bir müdür olduğumu, ne kadar gezdirildiğimi bir çırpıda anlattım ayaküstü.

Kaymakam bey, koltuğundan kalktı. Boynuma sarıldı. Yer gösterdi. Bir de çay söyledi. Milli Eğitimi arayıp, başlama yazımın yazılması emretti.

*****

1984 yılıydı…

Milli Eğitimde, İlköğretim Müdürlükleri lağvediliyor, onların yerine İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri kuruluyordu.

Gülşehir Lisesi Müdürü olarak şartlarım tutuyordu. Nevşehir Milli Eğitim Müdürü Esat Sağcan’a düşüncemi açtım. Müracaatını yap dedi.

Görevin taliplisi çoktu. Dönem Anavatan Partisi dönemiydi. Atanma günü yaklaştıkça dedikodular, siyasilere gidip gelmeler, anlatılamayacak kadar çoktu.

Herkes kendince girişimlerini yaptı.

Lise Müdürlüğü yaptığım dönemdeki İlçe Kaymakamımız Nevzat Yardımcı İlçeden ayrılmış, yerine Artvin Ardanuç’lu Gürbüz Karakuş Kaymakam olarak atanmıştı.

Kaymakam Bey’e durumu açtım. Dedim ki bana birkaç gün izin verin, Ankara’ya gideyim. Eğer atamam yapılmadıysa, geri dönme niyetim yok, tayinimi Manisa’ya yaptıracağım diyerek İlçeden ayrıldım. Kararnamelerin Bakanlıkta belli olduğu gündü.

Bursa Eğitim Enstitüsünden okul arkadaşım Mehmet Akif Erbaş, Bakanlıkta çalışıyordu. Durumu ona anlattım. Beni bir yere oturttu, bir de çay söyledi. Orada kimler vardı bilmiyorum. Herkes benim gibi Mehmet Akif kardeşimden gelecek haberi bekliyordu.

Sanırım 15 dakika sonra, yüzü gülerek geldi hayırlı olsun diye boynuma sarıldı. Gülşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü olmuşsun dedi.

34 yaşındaydım. Yeni kurulan bu müdürlüğün hem kurucusu hem de ilk idarecisi olacaktım. Müdürümüz Esat Sağcan bizler göreve başlamadan önce Hatay Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmıştı. Onun yerine Hatay Milli Eğitim Müdürü olan Mahmut Özdil gelmişti.

1985 yılıydı…

Müdürümüz Mahmut Özdil, 1 Şubat 1985 Cuma günü bizleri makamına çağırdı. Nevşehir İlinin o gün için altı ilçesinin ilk İlçe Milli Eğitim Müdürleri ilk kez bir araya geliyorduk.

Ali İnce Avanos, Ekrem Kürekli Derinkuyu, Mustafa Demir Hacıbektaş, Atalay Metin Kozaklı, Erol Sunat Gülşehir, Ahmet Erdoğan Ürgüp….

İçlerinde tanıdığım iki isim vardı. Biri Bursa Eğitim Enstitüsünden Okul arkadaşım Hacıbektaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Demir, diğeri Kozaklı İlçe Milli Eğitim Müdürü Atalay Metin.

Bizler, 4 Şubat 1985 Pazartesi günü ilçelerimizde göreve başlarken hem bizler için hem de Milli Eğitim için yeni bir sayfa açılıyordu.

*****

Şubatın sağı-solu yoktur. Üzerinden yarım asır geçse de fark etmez. Şubat, Şubattır. Herkes için ayrı hatırlarla doludur.

Üç gün bahar, yirmi beş gün titreyin durun. Güneş kendini bile ısıtmaz. Çok kar yağdığında, ara sokaklar buz pistine döner. Yaşlılara çıkmayın dışarı diyen anonslar geçilir.

Tuzlanmayan ara sokakların halini, ağzı dili olmayan sokaklar nasıl anlatsın.

Karları eriten rüzgarları bekler o sokaklardaki evlerde mahsur kalan yaşlılar, kendini sokağa atmak için can atanlar…

Mahsur kalan kaç gün mü kalır? Bilse bilse şubat bilir. İşi yiğitliğe vurdurup atarsanız adımınızı ya kolunuzu kırarsınız ya bacağınızı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Gotik

12 Şubat 2025 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR