Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Bir türlü anlamıyorlar, demek ki niyetleri bozuk

Bir türlü anlamıyorlar, demek ki niyetleri bozuk

Ülkemde bazı ürünlerde hasat zamanı. Özellikle geniş sahalarda üretimi yapılan arpa ve buğday, kolza gibi ürünlerde hasat başlamış bulunuyor. Verimler de fena değil. Verim için durum ortada. Sebep yeterli yağışlar. Geçen seneki sezona göre hububatta tüm ülke temelinde ciddi bir artış da bekleniyor. Tüm ülkeme ve de özellikle çiftçilerimize bereketli ve verimli bir sezon dilerim.

Burası anlaşıldı da bazıları halen ülkesel ziraat dünyamız hakkında olumsuz ve mesnetsiz propaganda yapmaya devam ediyor. Onlara göre ülkem ziraattan vazgeçiyor, çiftçi geçinemediği için şehirlere kayıyor, üretim bitmiş; öyle ki tamamen de ithalata bağımlı olarak hayat sürüyoruz. Bunu da yandaş televizyon kanallarına çıkardıkları birkaç uydurma çiftçi ailelerini yayınlara çıkararak güldürüyorlar. İşin diğer tarafında bu yalanlara inananlar da var. El insaf ki, el insaf.

Bu yazıyı kaleme alırken ülke standartlarına göre Konya’da çiftçilik yapan bir arkadaşı aradım. Arpa ve buğday hasadını bitirmiş, verim az bir sulama takviyesi ile dekara buğdayda ortalama 800 kg. Bu çiftçi, tohumluğunu, gübresini, ilacını zamanında ve peşin alır. Borçlanmaz, faiz de ödemez. İhtiyacı olmadan lüzumsuz alet ve makineye para vermez, alet-makinesini de son miadına kadar kullanır.

Buğdayı dekara 800 kg aldım, kilosunu 7.50 TL ye vermiş. Yani dekardan brüt gelir 6 bin TL. Hesabını da iyi yapar. Buna göre dekardan gelirinin neredeyse brüt gelirinin yarısı olduğunu söyledi. Onun hesabına kira ve amortismanı da eklersek dekara geliri 2 bin TL üzerinde oluyor.

Aynı şekilde mısır bitkisinden de beklentisi yüksek. Dekara geçen sene 2 tona yakın verim almış. Bu sene 2 tonu geçermiş. Ortalama 1.5 ton dahi alsam, kilosunu da 6 TL ye versem, brüt gelirim 9 bin TL olur; buna göre masraflar hariç dekardan 4-5 bin TL altında gelir elde etmem dedi.

Ülkemin bütün çiftçilerinin aynı durumda olduğunu söyleyemem. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Bazı çiftçiler lüzumsuz yere, çoğu gösteriş için, özellikle ihtiyacı üzerinde ve pahalı alet-makine tedariki ile borçlanmakta. Bunun yanında işletme yapımızdaki bozukluklar ve kuraklığın hâkim olması ile de su arzında daralmalar üretimi zorlaştırmaktadır. Bir de çiftçinin yeniliklere direnci üzerine konulursa, bunları bilmeden nasıl üretim planlanır, soralım mı?

Şöyle bir durum değerlendirmesi yapalım. Bazı ünvanlı-unvansız meslektaşlarım ne söylediğini ya da sözünün nereye vardığını düşünmeden üretim planlaması yapmadan tarımı kalkındıramayız şeklinde ifadeler kullanıyor. Bunu söylemede siyasi muhalefet yapılıyor dense de esas olarak ülkesel ziraatı, potansiyel ve sıkıntıları bilmiyorlar. Bilenler de sırf muhalefet olsun diye itiraz ediyor. Bu da ülkesel en büyük panik havası yaratıyor ve gıda artışlarına sebep oluyor.

Bu duruma göre aslında siyasetçilere gücenmemek lazım, gücendiğim kesim meslektaşlarım. Bunlar arasında ne yazık ki akademik unvan taşıyanlar da var. Gözleri ve kalpleri karardığı için sırf siyasi görüş ayrılığı ile ülkenin en büyük güvenlik garantisi olan tarım sektörünü küçültüyor, güvenliğimiz hakkında zorlanmalara sebep oluyorlar. Bunlara alıştık. Muhalefet vazifesini yapıyor desek de, saldırılar ileri derecede, insafsızca ve ahlaksızca oluyor. Bunu yaparken de ortaya hiçbir şey koymuyor, nasıl çözeceklerini açıklamıyor.

Bizim meselemiz ülkesel tarımımızı doğru değerlerle doğru yorumlamalarla ele almaktır. Daha 1-2 ay öncesinde ülkesel güvenliğini 1 kg patates, soğan fiyatına bağlayanlar hasat döneminde düşen fiyatlarda ortada yoklar. En azından buğday fiyatları dünyada düşerken, bizde önceden açıklanan taban fiyatlar sebebi ile üretici memnuniyetinin arttığı ortada olmasına rağmen hiç bir olumlu yorum yapılmamasına ne denir.

Ziraat bir anlamda ülkesel güvenliğin adıdır da. Buna herkes riayet etmelidir. Etmeyenler ya bilgisiz, ya cahil, ya da niyetleri bozuktur mu diyelim.

Hasat dönemimizin verimli, bereketli ve ülkem için olumlu olması dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR