Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Çocuk ve Sigara

Çocuk ve Sigara

Her zamanki gibi evimden, 3 km lik hedefime doğru yürüyerek çıkıyorum. Hava bu kış günlerine rağmen 15 derece civarlarında ve güneşli. Yürümek için epeyce iyi sayılır.

Emimin bulunduğu ara yoldan, anayola çıkmak üzereyim. Yürüyüş istikametimin sağ tarafımdan başka bir ara yol daha çıkıyor. Bu ara yol büyükşehrin henüz değişimine uğramamış bölgesinden, 50-60 yıllık, 1-2 katlı dar sokaklı kısmen geleneksel kerpiç evlerin, kısmen de yenilenmiş ancak oldukça sevimli yeşil bir alandan anayola açılıyor.

Bu iki ara yol kavşağında 13-15 yaşlarında bir delikanlı ile aynı hizaya geldik sayılır. Çocuk denecek yaşta ki delikanlı ceplerini yokluyor, belli ki birşeyler arıyor. Salınarak yürüyen çocuğun elinde şak-şak bir tespih var Orta halli spor giyimli, biraz da çelimsiz diyebilecek durumda ki genç kendi âleminde.

Hem yürüyor bir yandan da çocuğun hareketlerini seyrediyorum. Bütün gözüm adeta onun üstünde. Aslında temiz yüzlü, yakışıklı denecek durumda, 160 boylarında denebilir. 20 metre kadar yan yana yürüdük. Normalde hızlı yürürüm ancak çocuğu gözlemlemek için süratimi artırmıyor, delikanlının tavırlarını takip ediyorum. Merakım da artmış durumda. O da beni far etti. Şöyle bir bakış attı ve biraz da sıkılarak “ateşin var mı amca” diyebildi.

Asıl niyetim delikanlı ile bir an önce irtibat kurmak için esprili olmam gerekirdi. “Merhaba delikanlı ateşim yok, yani hasta değilim. Sorduğun için de teşekkür ediyorum” diyerek susuyorum. Çocuk zor da olsa gülümsüyor. “amma yaptın be amca, ne ateşi, ben sigara yakmak için ateş istemiştim”. Böyle anlarda karşılık vermek ve ne sohbete nasıl devam edeceğinizi kestirmek çok zor olsa da “hani sigaran, görmedim” diyerek onu konuşmaya zorluyorum.

Bu arada biraz da arkada tuttuğu avucu içerisinde ki uzunca bir sigarayı bana gösteriyor. “0 delikanlı sigaran pek de güzelmiş, böylesi uzun bir sigara görmedim”, diyerek takılıyorum. Delikanlı sıfatını bilerek kullanıyorum, hoşuna da gitmiyor değil. Şöyle bir omuzlarını kaldırıyor.

Neden görmedin, işte sigara bu” dediğinde moral takviyesi yapmak üzere “çok pahalı ve kaliteli bir marka galiba”. Çocuk, “yok be amca normal bir sigara, az önce bir arkadaşım verdi

Ben amacıma ulaştım. Artık beraber yürüyoruz. Konuşma değişik tarz ve çıkışlarla devam ediyor. Temel amacım çocuğu kısmen de olsa çözmek ve gerekli tavsiyelerde bulunmak.

“Ah be delikanlı, bir zamanlar, bir zamanlar ben de senin gibi bir delikanlı idim, sonra büyüdüm, büyük şehre okumaya gittim. Orada senin yeni gibi gençlerle tanıştım. O zamanlar sigaraya para bulmak çok zordu. Öyle de olsa bazı arkadaşlar, kendileri gibi sigara içenler çoğalsın, biz de onlardan OTLANALIM diyerek içenleri çoğaltmak isterlerdi. Otlanma nedir bilir misin soruma, gülerek “evet” dedi. Ben de o zaman birkaç sigara içtim, zannederim birkaç pakette satın aldım.

Sigarayı yakar, genelde dudaklarımın arasında tutar, içime de çekmezdim. Delikanlı gülerek “neden”, “çabuk bitmesin, yürürken de başkaları görsün, hava olsun, filtreli ya, filtresi de sarı-kırmızı, eh!”

Tahmin ettiğim gibi delikanlı bir işçi çocuğu, durumları fena değilmiş, kentsel dönüşümde 2 katlı evleri için 2 daire veriyorlarmış, “ah bir inşaat başlasa, bir an evvel yeni evimize taşınsak”. “Neden bu evinizden memnun değil misin, ne güzel bahçe içinde, müstakil, yeşili de bol” dediğimde, yok be amca, baksana her taraf lüks evlerle doldu, mahalle arkadaşlarımın çoğu bu yüksek evlerde kalıyor”

Bir ara durakladı “gerçi, yeni yüksek katlılarda arkadaşlıklar eskisi gibi değilmiş ama yine de olsun”. Bir ara sigara ile ilgili de konuştuk, içmemek için söz verdi. Özenti bu işte. Gülümseyerek ayrıldık.

Gençlik, yenilik, lüks, özenti, kötü örnekler. Öyle de olsa gençler iyi yaklaştığınızda karşılık alabiliyor, bir gönül bağ kurabiliyorsunuz. Gönül’e mi girmek gerek. Elbette!

İşte böyle her insan değerlidir, değerini bilmek ve de bildirmek en esaslı yol olsa gerek.

Gençliğe, sağlığa, muhabbete ve hedefe ulaşmak üzere, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR