ER MEYDANI
Öfke budalası, huy maskarası.
Rezil, rüsva olur, yanar çırası.
Er meydanı belli; meydan burası,
Öfkeyi yenecek pehlivan gelsin.
Çoğu tanımamış nefis deneni,
Peygamberim övmüş onu yeneni,
Ökesi gelince Hakkı ananı.
Şeytanı üzecek Müslüman gelsin.
Öfkeyle kalkanda akıl mı kalır?
Çılgına dönende vicdan mı olur?
Kendini beğenen öğüt mü alır?
Nefse gem vuracak kahraman gelsin.
Kör şeytan alırsa aklı başından,
Ya canından eder ya da işinden.
Öfke mahrum eder tatlı aşından,
Nefis ve şeytanı bağlayan gelsin.
Tepeden bakarak, emir vermeyen,
Kendini beğenip, eli yermeyen,
Hep şiddeti seçip, hilmi yermeyen,
Ağlanacak yerde ağlayan gelsin.
Elden önce kendine öğüt veren,
Eli aziz, kendini naçiz gören,
Hoş gören, sabreden, iyiye yoran,
İnsan olduğunu anlayan gelsin.
Yalan söyler, beş para etmez sözü,
Nefse tapar, şeytana dönmüş özü,
Kıblesi yok, Kâbeye dönmez yüzü,
Yontulmamış! Öğüt dinleyen gelsin.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Sayın Ziya hocam sizin o "er meydanı" dediğiniz mekan, tarihte kaldı. Şimdi moda, kuklacılık. Ortada dolaşan birileri var ama ipleri kimlerin elinde belli değil. Kuklaların yüzlerine tükürsen “elhamdülillah”, yumruğu patlatsan “acımadı ki” diyorlar. İçiniz dolunca kaleme sarılıp yazıyorsunuz da anlayacak “er” lazım. Evet, bu düzen böyle sürmeyecek ama maalesef bizler okuyup aklederek tedbir alanlardan değiliz.
Yanıtla (1) (0)Bu değerli ve güzel yorumunuz için teşekkür ederim Dinçer Bey. Selamlar
Yanıtla (0) (0)