Gönül almasını bilen Polis Müdürü ve PASOLİG işkencesi
Şu yeryüzünde bizim gazetecilik kadar kaç tane “nankör meslek” vardır, inanın bilmiyorum.
Hatırlayacaksınız 31 Haziran günü “Teravih çıkışı alkol kontrolü” başlıklı bir yazı yazmıştık. Yazımız daha gazetemizde çıkmadan bir gece önce, gece yarısı internete girer girmez ortalık bir anda karışmıştı. Emniyet Teşkilatı mensubu olduğunu tahmin ettiğimiz bazı okurlarımız ile polis dostu(!) okurlarımız bizi ve bizim yazıdaki söz konusu abimizi adeta yaylım ateşine tutmuşlardı.
Biz o gün de ve bugün de hiçbir zaman alkol kontrolüne karşı tek satır yazmadık. Yazmayız da. Uygulamalarda farklılığa ise kesinlikle karşıyız. Ama bunun usulü ve şeklinde Konya gelenek ve göreneklerine dahası insanımızın hassasiyetini de saygı duyarız. Bu ince noktayı da kırıp dökmeden bu şekilde dile getirmiştik.
Önceki gün trafikten sorumlu müdürümüz aradı ve yazımız ile ilgili araştırma yaptıklarını konunun tamamen yazdığımız gibi olduğunu söyledi ve “Eğer mümkünse yazınızdaki beyefendinin ismini ve telefonunu verirseniz biz de kendisinden özür dilemek istiyoruz” dedi.
Çok şaşırmıştım. Çünkü istisnaları olsa da bir polis müdüründen böyle bir şeye alışık değildik. Müsaade istedim. O abimize ulaştım durumu aktardım ve iznini alarak polis müdürümüze telefonunu ve ismini verdim.
Aynı günün gece yarısı abimiz aşağıdaki şu maili bize atmış;
“Bugün Trafik Müdürü Mustafa Bey aradı, müsaitseniz Emniyet Müdürümüz sizinle görüşmek istiyor diye telefon etti.
Ben de görüşelim dedim saat 14’te makamına gittim 1.5 saat baş başa görüştük bana yapılan uygulamadan dolayı ‘hakkınızı helal edin’ dedi. Bayram sonu yemeğe davet etti bende kendisini davet ettim.
Hoşuma gitti genç dinamik ihlaslı ve de yürekli bir müdür. Dört dörtlük Alanyalı, ‘Yörük çocuğu’ olduğunu söyledi. Uygulamayı yapan polisi bulmuş çağırmış, o da yazılanların tamamının doğru olduğunu söylemiş. Oruç gününün gecesi düşünemedim demiş.
Size ve başta Emniyet Müdürümüz olmak üzere tüm teşkilat mensuplarına çok teşekkür ederim. O polis memuru arkadaşı da hoş görmek gerekiyor tabii. Bu vesile ile bir kez daha hayırlı geceler ve sahurlar dilerim.”…
……………
PASOLİG İŞKENCESİ
YİNE BAŞLADI MI?
Önceki gün akşam idi. Daha iftar sofrasındaydık. Veli Öncan abimiz arıyordu, Veli abi de iftar sofrasında imiş. Ama gündüz gördüklerinden ve yaşadıklarından dolayı orucunu açar açmaz dayanamamış bizi arıyordu. PASOLİG bileti olanların yeni sezon için yeniden kombine bilet almaları halinde aynı yeri alabilmesi uygulamasından istifa etmek için Arena’ya gittiğini ama gişede sadece bir kişinin olduğunu, hiçbir şekilde kendisine yardımcı olmadığını, yerleri göstermediğini, sorularına da hep “Bilmiyorum” dediğini, bunun üzerine iki üç Konyaspor yöneticisini aradıklarını onların da bu işi çözemediklerinden söz etti.
Tam yukarıdaki yazıları yazıyoruz. Öğle saatleri. Süleyman Okur abimiz arıyordu. Konya’nın siyasetinden sporuna örnek Konya beyefendisi Süleyman abi de Pasolig bileti olduğunu sabah saat 9’da Arena’ya yeni sezon için kombine bilet almaya gittiğini 20-25 kişinin kuyrukta olduğunu ama sadece bir görevlinin bulunduğunu belirterek yaşadığı sıkıntıları dile getirerek olumsuz havayı bizimle paylaştı.
İşte paraları pulları ile zamanları ve enerjileri ile bu şehrin pek çok kesimine katkı sağlamak isteyen iki isim. Yine paraları ile kombine bilet alabilmek için Arena’ya gidiyorlar ve büyük hayal kırıklığı yaşıyorlar.
Bu Pasoligde mi yoksa bizde mi bir sıkıntı var bilemedik. Ama geçen yıl yaşanan sıkıntılar tekrar etmemeli ve vefakar taraftar stattan soğutulmamalı diyoruz. Bu noktada da Konyasporlu yöneticilerin yetkilerini tam olarak kullanmalarını bekliyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Dağı tanıyan nasıl tanımaz uçurumu. Mademki yükseliş var iniş olmaz olur mu?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayram haftasına girmeden insanı çıldırtan şehir içi trafik sorununa acil bir çözüm bulduğumuz zaman ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ugur Bey,zaman zaman gurbette cok taraftarimiz oldugunu yazar soyleriz.Gurbetcilerimiz icin Torku Konyaspor adi Mevlana dostluk ve hosgorusu olan bir turnuva yada bir mac oynasa Torku Arenada.Baskan nezdinde ilerirmisiniz istegimizi.Komsu sehirler neler yapiyor alt liglerde!Tesekkurler...
Yanıtla (0) (0)Önemli olan yanlışta israr edilmemesi hatadan dönülmesi o özrün dilenmesi incinen gururun tamir edilmesi Burada alkışlar ve tebrikler Emniyet müdürümüze ve Trf .Şb müdürümüze Devlet millet kaynaşması denilen olgunun vatandaşımızla kurulan bu güzel diyologla tesis edilmiş olması örnek bir davranış olarak zihinlerde yer edecektir.
Yanıtla (0) (0)bır turlu anlayamıyorum acaba bu ınsanları zorlamı çalıstırıyorlar.ıse gırebılmek ıcın yapmadıkları kalmaz ıse gırınce de sankı sılah zoruyla calısıyorlar moduna gırerler yazık cok yazık suc ıdarademı çalısandamı bızde hep birlıkte konya olacagız cok uzucu
Yanıtla (0) (0)Medya gücünü kullanarak polise diz çöktürmüşsünüz daha ne diyelim. Görevini yapan polisi de Ağrı'ya filan sürdüreydiniz! Bu kadar tantana çıkarıldığına göre hak etmiş bence sürülmeyi. Trafikte alkolle mücadeleyi de o hacı abi yapar artık bundan sonra. Çünkü o polis bundan sonra gazeteye verilme korkusuyla iş yapamaz. Bravo. Alkolikler de gece 11-12 sokaklarda dolaşmaya başlarlar artık. O saaatte alkol kontrolünü de engellediniz ne olsa.
Yanıtla (0) (0)Murat Bey, görevli trafik polisimizce alkol metre üfletilmek istenen kişi Konya mızda herkesin yakından tanıdığı bir oda başkanı ve Haccül Haremeyn bir şahsiyettir. Teravih sonrası eşiyle birlikte camiden evine dönerken böyle bir durumla karşılaşmıştır. Kendisinin yeni yasaya göre makul şüpheli diye tanınacak bir tarafı söz konusu değildir. İnanıyorum ki polis memurumuzda keşke olmasaydı diye bu olaya son derece üzülmüştür. Sonuçta Sn. Emniyet Müdürümüzün sağ duyulu yaklaşımıyla konu tatlıya bağlanarak çözülmüş, tahmin ederim ki polis memurumuzda her hangi bir zarar görmemiştir. Sadece yanlış bir anlaşılma sonucu incinen bir gurur Emniyet Müdürümüz 'ce tamir edilmiştir. Bu talihsiz olayı isterseniz sizde böyle görün. Hayırlı Ramazanlar.
Yanıtla (0) (0)Nazmi Bey polis görevini yapar. Kanunlar karşısında kimse ayrıcalık sahibi değildir. Emniyet müdürlüğündeki her polisin herkesi şahsen tanıması mümkün değildir. Yeri geliyor polisler milletvekilllerini bile tanımayıp ceza yazıyorlar. Olması gereken de budur. Görevini düzgün yapanların her zaman yanındayım. Eğer polisin üslubunda sıkıntı varsa bu eleştirilebilir. Ama "ben hacıyım bana nasıl alkol kontrolü yapılır" gibi gereksiz gurura kapılınmasını anlayışla karşılamam. Polis şimdi herhangi bir oda başkanını durdursa alkolmetre üfletmemesi mi gerekiyor? Bu nasıl bir mantıktır. Hacının verdiği iki nefes ama gitmiş Konya'yı ayağa kaldırmış. Emniyet müdürünü bir buçuk saat meşgul etmiş. Arkası o kadar güçlü ki müdür rutin bir görevde kuruntu yapan hacıyı bir buçuk saat odasında misafir etmek zorunda kalmış. Ah bu ayrıcalığın gözü kör olsun. Biz milletsiz devletçilik olmaz devlet-millet barışması olsun derken milletin içinden birileri devletleşmeye başlıyor. Mevlana "biz bu topraklara sevgiden başka bişey ekmedik" diyor ama nedense bu topraklarda hep "kibir" bitiyor. Üfle geç ne büyütüyorsun.
Yanıtla (0) (0)