Uğur Özteke

Uğur Özteke

KİM, KİMİN YANDAŞI?

KİM, KİMİN YANDAŞI?

Yaşlandıkça değiştiğimi hatta garipleştiğimi ben de fark ediyorum. Evdekilerin ya da evdekilerden çok birlikte olduğum çalışma arkadaşlarımın “Sen yaşlanıyorsun galiba” demelerinden hiç rahatsız olmuyorum.

Çünkü ben de zaman zaman kendimi anlayamıyorum. Bazen susmak gerektiği halde- ki eskiden ağzımı dahi açmazdım- şimdi karşılık veriyorum, sadece tek kelime edip arkamı çekip gittiğim hallere şimdi öfkeleniyorum….

Evet, belki toplum içerisinde buna yaşlılık deniyor. Normaldir. Rahmetli anneannem hep şunu söylerdi “Ben sizin gibi olamayacağım ama siz benim gibi olacaksınız”…

Bugün bana yaşlandın diyenler de elbet vakti zamanı gelince yaşlanacaklar. Gençliğin de yaşlılığın da hayırlısı olsun inşallah.

Bugün yazımıza niye böyle bir giriş yaptım?

Bu satırları yazarken daha öğlen olmamıştı.

Oysa sabah saat 9’dan önce şehrin meşhur Zafer Meydanı’nda idim.

Şöyle bir insanları gözlemlemeye çalıştım. Esnaflara baktım. Tabii dükkanını açan esnaf tek tük de olsa var idi. Zafer genelde daha uyuyordu. Bir tanıdık esnaf ile sohbet ettim. “Abi Zafer daha uyuyor” dedim. “Öyle Uğur abi burası 11’den önce uyanmaz” dedi. Daha sonra başka bir dost ile sohbet ettim. Esnaf, orta halli esnaf perişan idi. Kimi dükkan kirasının yüksekliğinden yakınıyor, kimi çok geriden ödemek zorunda kaldığı kredi borcundan.

Ayak üstü sohbetlerin ise bana sorulan iki ana sorusu vardı.

Bir; “Seçimler ne olur?”

İki; “Konyaspor’da kim başkan olacak?”

…………..

Zaten soru soruyu açıyordu. Mesela seçim sorusuna biz “Değişen bir şey olmaz” der demez, “Ya Tahir Başkan ne olacak?” sorusu geliyordu.

İkinci soruya “Belli olmaz abi. Böyle bir ortamda üç listenin olması Konyaspor için iyi bir işaret. Ama yine de yeni Başkanı Ahmet Şan belirler” der demez, “Peki Ahmet Şan Başkan olur mu?” Sorusu geliyordu.

Yani uzun lafın kısası soru içinde sorularla bir dedikodu girdabına kapılıp gidiyorduk.

…………………..

Önceki gün çok akıllı, zeki, güngörmüş ve siyasette de tecrübeli abim bizim yazdığımız yazıya dayanamamış olacak ki bizi de sevdiği için de şöyle bir nasihat ile söze başlıyordu “Ya Uğur abi sen niye kendine bu kadar düşman ediniyorsun ki?”….

O gün Reis ile Tahir Başkan’ı yazmıştım.

Ve abimiz haklı olarak beni uyarıyordu. Sağ olsun Allah razı olsun.

Bir kaç okurumuz da sözüm ona bana sövüyorlardı. Hiç kimse kusura bakmayacak. Kötü söz sahibine aittir. Haaa illaki sövüp rahatlamak istiyorsanız söveceğiniz adres ben değilim.

Mesela yine sosyal medyadan dost olduğumuz SADE VATANDAŞ rumuzlu abimiz de o gün Tahir Başkan’ı kastederek “şundan …… gıcığım, bundan ……… gıcığım” diye döşendikten sonra bana da şöyle diyordu “Ahirette bu yandaşlığının hesabını vereceksin Uğur abi”…

Vallahi bu abimizi seviyorum. Kendisinden Allah razı olsun. Ama abi “benim Tahir Bey’le yandaşlığımı, çıkar ilişkimi Allah’a çok şükürler olsun ki daha bir tek Allah’ın kulu çıkıp da yüzüme söyleyemedi”. İnanıyorum ki Cenab-ı Allah’ım bunu bana öbür dünyada sormayacak. Bu konuda ben çoook müsterihim. 

Her fani gibi bizim de bu dünyadan göçtükten sonra hesabını vereceğimiz yer belli.

Bu yalan dünyada ise hesap verdiğimiz ve vermekte olduğumuz yerlerde ortada. Polise, askere, hakime, savcıya ve de okurlarımıza kendi çapımızca hesabını veriyoruz. Ve sonuçta hepsini alt alta yazıp topladığımız zaman hem mutluyuz, hem huzurluyuz hem de halimize çooook şükrediyoruz.   

KİM ENGELLİ OLMAK İSTER Kİ? 

İşte bizi yazılarımızdan takip eden bir hanımefendi dün saat 8.45’te Zindankale Otoparkından bize şu fotoğraf karelerini gönderiyordu

foto-1-446.jpgfoto-2-382.jpgfoto-3-262.jpg

Sonrada şunları yazıyordu;

“Uğur abi günaydın,

Engelli otoparkı engelsizlerin yeri olmuş. İnsanlar otoparklarda ilk bulduğu yer diye araçlarını rastgele park ediyorlar. Ama eminim engelli olmak istemezlerdi…”

…………….

Hanımefendiye duyarlılığından ve hassasiyetinden dolayı teşekkür ederiz. Evet çok doğru ve yerinde bir tespit. Ama biz buyuz işte. Beğenseniz de beğenmeseniz de.

…………..

Bir şey geldi mi arka arkaya gelir. Ya da beni bulur. Ondan sonra da bana diyorlar ki “Yaşlanıyorsun taktığına takıyorsun”.

Bakın saat tam 10.43.

Genç bir dostum sosyal medyada özelden şu fotoğraf karelerini gönderip altına da şunları yazıyordu;

foto-4-168.jpgfoto-5-101.jpg

“Uğur abi burası yeraltı otoparkı olan dev Numune Hastanesinin bulunduğu yan sokak. Ben bu fotoğrafı çekmeden önce bebek arabalı bir anne ile engelli yaşlı bir amca geçemediler. Bunları görünce fotoğrafı çekip sana göndermek istedim. Kaldırımların yayalar için olduğunu anlayabildiğimiz gün büyük ülke olabiliriz. Yoksa yasalar ve haklar kimsenin çiğnemesi için değildir.”

………….

Şimdi biz kızdık mı kötü oluyoruz.

Biz olabilecekleri doğru tahmin edip dile getirdik mi en kötüyüz.

Eeeee o zaman tek iyi bunları yapanlar mı?

Sabır ey Hak, ya sabır.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hakka giden yolda benlik dağdır. Ya Rab, lütfu kereminle şu beni aradan kaldır.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Çeşitli nedenlerle oruçlarını tutamayanlar ya da tutmayanlar, hiç değilse ana caddelerde bulvarlarda herkesin gözünün içine baka baka sigara içmedikleri zaman, su şişelerini kafalarına dikmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR