Kim tutar seni enflasyon!

Enflasyon bu saatten zor tutulur. Tutmaya, yakalayama, dur bakalım, nereye gidiyorsun, ne yapıyorsun demeye niyetimiz yok.

Kim mi bu kadar şımarttı?

Biz değil herhalde!

Kim sırtını sıvazlayıp üzerimize saldı?

O konuda da rivayet muhtelif!

Senin yüzünden oldu diye, namlu bize döner mi?

İhtimal dahilinde!

Enflasyonun rakamlarıyla bu kadar oynanırsa her şey şirazeden çıkar diyenleri kim dinledi?

Hiç kimse!

Yürü enflasyon, kim tutar seni diyen diyene!

Sonrada deniyor ki, sokağın enflasyonu başka, açıklanan başka!

Sokağa çıkmadan, sokağa bakmadan, sokaktakiler dinlenmeden, sokak adım-adım dolaşılmaktan, gezilmeden, araştırılmadan verilen rakamlar gerçeği yansıtabilir mi?

Enflasyon, yüzde 48.69 olarak açıklandı!

Bu rakam gerçek rakamların yarısı bile değil diyenleri de dinlemek lazım!

Enflasyon hesaplarının tutmamasının sebeplerinden biri halden anlamamak!

Konuşanı dinlememek!

Anlatana kulak asmamak!

İnsanların yaşadıklarını, sıkıntılarını görmezden ve duymazdan gelmek!

Enflasyonun ayarlarıyla oynamak, gönlümüzden geçen bu değildi ifadeleriyle enflasyon budur diye ileriye sürmek!

Çektiğimiz sıkıntı, yaşadığımız stres, inandırıcılığını kaybeden rakamlar bu manzaranın göstergesi!

*****

Açıklanan rakam geçen aydan yüksek olsa da, markete girmemiş gibi, pazara gitmemiş gibi, faturaları görmemiş gibi, bizim sokaklardan geçmemiş gibi!

Şaka gibi rakamlar!

Gerçek başka, gerçeğe yakın olmak başka, gerçeğe teğet geçmek başka!

TÜİK rakamları daha başka.

Ne diyelim bu enflasyon denen aşka?

Enflasyona duyulan aşk anlatılacak gibi değil!

Nasıl anlatalım bilemedik!

Doğalgaz ve elektrik faturasının toplamı, maaşları aldı götürdü. Geriye sadece bozuk paralar kaldı! O paraları da denkleştirip ekmek alabilir miyim diye beş kuruş artı on kuruş diye denkleştirmeye çalışıyor insanlar!

Yok canım daha neler, o kadar da değil diyenler olabilir!

Görmek istenmedi mi görülmüyor!

Duymak istenmedi mi, davul çalsanız faydası yok!

Rakamların baktığı pencere, kaynattığı tencere farklı!

Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun diyen Yunus’u hatırlayan mı var?

Önemli olan bizi bilmek, bizi görmek, bizi dinlemek!

Biz kim miyiz?

Sokak ekonomisiyle bir başına bırakılan, elektrik ve doğalgaz faturalarına karşı savunmasız kalan, rakamların dahi görmezden geldikleri!

*****

Enflasyon ne mi?

Fiyatı fahiş bir biçimde yükselen patlıcan değil elbet! Dolmalık biber ve salatalık da değil!

Enflasyon, herkesin alabilmesi gereken, ödemesi güç olmayan, insanları zorlamayan her şey!

Ekmek gibi!

Soğan gibi!

Yağ gibi!

Yakılacak elektrik gibi!

Doğalgaz gibi!

Odun-kömür gibi!

Bu saydıklarımızın her biri ayrı ayrı enflasyonla aramızdalar!

Kış sert geçiyor.

Soğuk, ayaz, kar-buz çok!

Faturalar can sıkmaktan öte, el yakıyor, cep yakıyor, maaş ve ücretleri felç ediyor, maaş zamları doğalgaz artı elektrik faturası karşısında çoktan pes etmiş durumda.

Enflasyon elimizi kolumuzu bağlayan her şey

Hayatımızı zorlaştıran, kolaylaştırmayan, ne kadar engel varsa üst üste yığan değişik bir yaptırım!

Yok mu enflasyonun belini kıran!

Yakasına yapışan!

Ağzını burnunu kıran, tövbe ettiren, daha yeminle gelmem, semtinize dahi uğramam dedirten!

*****

Enflasyon, yarım kilo kıyma alamamak aslında….

Çocuklarına tatlı niyetine, en azından tulumba tatlısı, lokma tatlısı alamamak!

Bari pırasa al, ıspanak al diyen hanımının karşısına eli boş çıkmaktır enflasyon!

Biz Tarım ülkesi değil miyiz?

Şehrimiz Tarım şehriyim diye mangalda kül bırakmıyor ya hani…

Dünyanın en mümbit ovaları bizde….