Uğur Özteke

Uğur Özteke

NAZİ HEKİMİ MEĞER HEMŞERİMİZMİŞ (!)

NAZİ HEKİMİ MEĞER HEMŞERİMİZMİŞ (!)

Hafta sonu duyduklarımı, önce bilgisayarda araştırıp okuyup neyin nesi imiş diye öğrenmek istedim. Öğrenmek istedikçe tüylerim diken diken oldu, midem bunaldı ve insanlıktan utandım.

Malum Almanya’nın başını çektiği bazı Avrupa ülkelerinde Türkiye’ye karşı diplomaside görülmemiş bir cephe açıldı.

Bizim sıkı takipçisi okurlarımız bilirler ki biz yerel bir gazeteciyiz. O yüzden de Konya il sınırlarını aşan konulara asla girmeyiz.

Ancak Konya sınırlarını hatta ülke sınırlarını aşan olaylarda bir küçük Konya bağlantısı olursa, o zaman o işe burnumuzu sokarız.

Avrupa’da ülkemize karşı başlatılan bu provokasyonları üzüntü ile öfke ile izlerken insanlık adına çok kötü bir detaya ulaştık.

Milletvekili Abdullah Ağralı Bey’i Konya’da pek göremezsiniz. Çünkü Abdullah Bey farklı bir siyasetçidir. Konya’da bile Kürt kimliği ile siyaset yapar. Bunu da her zaman her yerde yüksek perdeden ifade eder. Tabii böyle ifadesinin ardından ırkçılığın Türk-Kürt ayrışmasının tehlikesini ve Türk-Kürt kardeşliğini de açıkça savunur.

Ama Sayın vekilin, vekilliği öncesinde de vekillik mazbatasını takmasından sonrada kendisi belki Konya’dan çok emek verdiği bölge Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesidir. Bu çalışmalar kesinlikle dönemin Başbakanları hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde olmaktadır.

Abdullah Ağralı Bey aynı zamanda yurt dışında da Kürt gurbetçilerimizin yoğun olduğu şehirlerde ve ülkelerde de yoğun çalışmalar yapar. Tabii bunları yaparken Konya’yı ihmal ediyor algısını da oluşturmayalım.

Mesela şehrimizde ELBİR’in kurucusu ve halen en yakın takipçisidir.

İşte bu gönül dostumuz Abdullah Bey ile hafta sonu birlikte idik. Telefonlarımızı kapattık çok özel görüş alış verişinde bulunduk.

Daha açık söyleyelim, sohbetimiz Doğu Anadolu’da Güney Doğu Anadolu Bölgesindeki insanlarımız “Başkanlık” işine nasıl bakıyorlardı, PKK’nın çukur politikasının yansımaları hangi aşamada idi, kahraman askerimizin polisimizin özel güvenlikçilerimizin durumları neydi? Bölgede görev yapan bürokratların havası nasıldı? … Gibi pek çok özel konuyu yazılmamak şartı ile konuşurken Abdullah abimiz birden Hollanda olaylarına değindi.

Hollanda’daki Kürt vatandaşlarımızın sosyal ve psikolojik konusunu yaşadıkları ile anlatırken kendisinin de İsveç’te Danimarka’da yaptığı çalışmalardan söz etti.

Bizde merakımızı kendimizce sorup öğrenmeye çalışırken Abdullah abimiz daha yakın zamanda Malmö’de, Kopenhag’da aynı zihniyetin kendilerine yaptıklarını ifade etti. Son üç ayda burada yapılması düşünülen çalışmalarda önceden tutulan salonların kiraları ödenen yerlerin bir gün önceden PKK tarafından basıldığını, anlaşmaların tek taraflı iptal ettirildiğini, hatta ışıkların sökülüp araçların plakalarının sökülmesine kadar her türlü saldırının yapıldığını anlattı. Dahası buradaki belli yayın organlarının da işin dozunu son aşamaya getirip terbiyesizliğin tavan yaptığını söylerken sinirden çıldırıyordu.

Mesela bir yazıda ise iğrençliğin sınırları dahi aşıp kendisinin, yani Dr. Abdullah Ağralı’nın Erdoğan’ın Dr. Mengele (!)’si olduğunun dahi yazıldığını söylüyordu.

  1. duyduklarımızla şok üzerine şok yaşarken bu noktada artık vitesten atmıştık.

Çünkü tarihe dünyanın en iğrenç ve korkunç Nazi hekimi olarak geçen Joseph Mengele’nin insanlık adına yaptığı insanlığın İ’sinin dahi kendisi ile bir araya gelemeyecek zalimliğini zulmünü bir ara okumanızı tavsiye ederim.

Bu terbiyesizliğin ötesindeki adice benzetmeden sonra “Yeter artık Abdullah abi hadi yine Doğu Anadolu bölgesine dönelim” diyerek Abdullah abinin anlattıklarını not olarak almaya devam ettim.

………….

İnanın şehrimizi yöneten, ülkemizi yöneten insanların devlet adamlarının işleri o kadar zor o kadar zor ki.

Haa bu işin siyaset ile filan da alakası yok. AK Parti, gök parti falan da yok. Çünkü burada bir devlet var. Bir Türkiye Cumhuriyeti ve istikbalimiz var. Devlette AK Parti, CHP, MHP… bilmem ne partisi olmaz.

Allah sizi inandırsın hafta sonu iki gün boyunca fırsat buldukça alçak Nazi doktorunun yaptıklarını çok farklı kanallardan okumaya çalıştım. Çalıştım diyorum okudukça kanım donuyordu.

Tekrar tekrar ifade ediyorum Cenab-ı Allah’ım bu millete ve yöneticilerimize güç kuvvet akıl fikir ve feraset versin. Düşman çok, düşman farklı kimliklerle çok büyük, o zaman hep birlikte uyanık olmak zorundayız.

ÖLÜM VE KABİR O KADAR YAKIN Kİ

Dün 40 yıllık meslektaşım arkadaşım, Gazeteciler Cemiyeti Yönetimi olarak kader birliği yaptığımız Recep Çınar’ın annesini toprağa verdik. Konyaspor ve spor camiası orada idi. Aslında biz faniler için her şeyin o kadar boş ve yalan olduğunu görebilmemiz dahası idrak edebilmemiz için her şey gözümüze sokuluyordu.Neyse bu vesile ile Recep’e ve Çınar ailesine bir kez daha başsağlığı dileklerimizi iletiyor acılarını paylaşıyoruz.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

ÖIümün olduğu bu dünyada hiçbir şey çok da ciddi değiIdir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Meram Eğitim Araştırma Hastanesinin önündeki ışıklarda yayalar ışıklara bakmaksızın yola atlamadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR