Erol Sunat

Erol Sunat

“Otura Otura Hış Olduk!”

“Otura Otura Hış Olduk!”

Yaşı seksenlere dayanmış, eski bir dostum var. 2021 yılı Ocak ayının ilk gününde aradı. Hal hatır sorduktan sonra, sen nasılsın, ne yapıyorsun dediğimde;

Valla Hocam dedi, otura otura hış olduk!

Hış olma tabirini uzunca bir süredir duymamıştım.

Ne olacak bu böyle diye hemen serzenişte bulunmaya başladı.

Tipik bir 65 yaş ve üstü çıkışıydı, sözleri.

Hış olmak paramparça olmak demek…

Çok yoruldum, canım çıktı demek!

Yorulmak deyince çok dolaşmak olarak anlaşılmasın, gönül yorgunluğu çok daha ağır bir yorgunluk!

Oturmaktan yorulmak yani hışı çıkmak, 65 yaş ve üstü olanlarımızın hali ve ahvaline en uygun anlatım şekli!

Bu tabiri kullanan dostum, 2020’de hanımını kaybetmişti. Bu kaybı kolay atlatamadı. Kaldıramadı. Ruhen perişan oldu. Paramparça oldu, dağıldı.

Canları sıkılınca şöyle bir dolaşmaya çıkan,

Birkaç eski dostunu görüp rahatlayan,

Stres atan, kendine gelen, yaşama sevincini tekrar kazanan,

Bu yaş grubu için hayatı eve sığdırma,

Her geçen gün daha da tahammül edilmez bir hal alıyor.

Neden mi?

Neredeyse her Allah’ın günü kendi yaş gruplarından birinin ölüm haberini alıyorlar.

Bazı sordukları için, yoğun bakımda, durumu ümitsiz, yakınları başında bekleşiyor diye cevaplar alıyorlar.

Bu insanlar hış olmasınlar da ne yapsınlar?

 

*****

Bu yaş grubundan bazı dostlarımız, hayat arkadaşlarını, yeğenlerini, kardeşlerini 2020 yılında toprağa vermenin derin hüznü ve üzüntüsü içindeler.

Kendilerini yapayalnız hissediyorlar.

Bulundukları evde bunalıyorlar, sıkılıyorlar.

Hafta içi saat 10’la 13 arasındaki süre bir anda gelip geçiyor.

İnsan oturmaktan perişan olur mu, yorulur mu, arkadaşın dediği gibi hış olur mu?

Hem öyle bir oluyor ki…

İşin üzücü olan tarafı ne mi?

Bu durumu, bu kararı alanların anlamaması…

65 yaş ve üstü olanlar oturmaktan hış oldular!

Aldıkları dost ve yakınlarının ölüm haberlerinden hış oldular!

Uğradıkları marketlerdeki fiyatlardan hış oldular.

Bir ceplerinden paraya baktılar, birde fiyatlara…

Ruhen hış oldular!

 

*****

Diyorlar ki, bizi hış eden sadece hayat değil!

Bizi geride bıraktığımız 2020 hış etti aslında…

Korona ile birlikte gelen anlayışlar hış etti.

Anlayışsızlıklar hış etti.

Nefes alamaz hale getiren, üstümüze üstümüze gelen duvarlar hış etti.

Pencereyi açıp, nefes almaya çalışmak hış etti.

Evlere adeta hapis olunmak hış etti.

Hayatı eve sığdırın demekle, keşke evlere sığabilseydi hayat?

Hayat canlı bir ruh hali…

Nasıl sığacaktı ki eve?

Sığmadı!

İsyan etti!

Bunalım geçirdi!

Attı kendini dışarı!

Görevliler, baba dediler, annem dediler, ne işiniz var dışarda!

Gelin biz size refakat edelim, evinize kadar götürelim!

Maazallah düşer kalırsınız, kimsenin haberi olmaz!

Bakın çoğunuzda kalp var, şeker var, tansiyon var!

Sokakta tehlike, evde hayat var!

Varın gidin evinize, sığdırın hayatı evinize, size öyle söylenmedi mi?

 

*****

Kim dedi hayatın eve sığdığını?

Hayat sürekli eve sığmaya kalkarsa hış olur!

Bahar gelse, kış olur!

Evler de sürekli oturmak demek, insanları hafakanların basmadı demek!

Hayat evde oturmaktan ibaret değil.

Neredeyse 2020 yılının tamamında maskesini hiç çıkarmayan, sosyal mesafeye en fazla riayet eden 65 yaş ve üstü oldu.

Sizlerde mükafat olsun diye hışımız çıkardınız.

Neredeyse şöyle bir hava alın girin evinize diyeceksiniz!

Korumayı abartmadınız mı?

Evet, Korona’nın alıp götürdüklerinin yüzde 90’ından fazlası 65 yaş ve üstü.

Lakin, evlerde hışı çıktı bu yaş grubunun.

O evin içinde en yakınlarını kaybeden insan nasıl geçirsin 24 saatin 21 saatini aynı evde…

Nereye baksa, kapıdan girecekmiş gibi, hemen sesleniverecekmiş gibi, karısı yahut kocası…

 

*****

Korona 2021 yılına da el koymuş gibi…Vakalar alınan tedbirlerle az biraz düşmüş görünse de, tek tesellimiz imdadımıza yetişmesini beklediğimiz aşı!

Ortalık laf kirliliğinden geçilmiyor olsa da, aşıya bel bağlayanlar, ümit bağlayanlar çok fazla…

Aşı bekleye bekleye hışımız çıkmasa bari diyenler var!

Aşı vurulmaya bir başlasa, birkaç ay içinde bu iş hallolur, Koronanın beli kırılır diyenlerde az değil.

Tek başına bütün dünyaya savaş açan, girdiği her savaşı bugüne kadar kaybetmeyen Korona, çok canlar yaktı.

Kimyamız bozuldu!

Gelecek için kurduğumuz hayaller bölük-pörçük bir hale geldi.

Bu yaz şöyle olsun, böyle olsun, yaza doğru ne yapacağız diyen insan kalmadı.

Mutasyon geçirdiğinde, daha saldırganlaşırsa, tedavi imkanı daha da zorlaşırsa diye düşünenlerin uykusu kaçıyor.

Koronayı durdurmak, sanıldığı kadar, kolay değil,

Koronanın direncini kırmak, yayılma hızını sınırlandırmak olmazsa olmazımız olmadığı müddetçe kim ne derse desin havada kalıyor!

Bütün bunlara rağmen, insanların adına tedbir dediğimiz maskeyle, mesafeyle ve hijyenle arası bir türlü düzelmedi.

Bu vurdumduymazlık, bu adını veremediğimiz cesaret, Koronanın öncelik sırasını dünyanın her yerinde bu insanlara vermesine neden oluyor!

Sonrası ölümler katlanıyor, arkadaşın dediği gibi, insanlar ve insanlık hış oluyor, hış!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR