Uğur Özteke

Uğur Özteke

Sağlıkta uçtuk uçtuk, ama eğer böyle uçtuk ise ölün ölün…

Sağlıkta uçtuk uçtuk, ama eğer böyle uçtuk ise ölün ölün…

Cenab-ı Allah’ım bu milleti nasıl güzel seviyor değil mi? Yine iki üç mevsimi bir arada yaşıyoruz. Güneş varken ince ince yağan yağmur ile ıslanıyoruz. Islanmaktan asla şikayetçi olmuyoruz. Çünkü bereket yağıyor. Şehrin her bölgesindeki çiftçi dostlarımızdan bilgi alıyoruz. Bu sene inşallah mahsul çok iyi olacak. Çiftçi güldü mü memur, işçi, genç yaşlı herkes gülecek.

Neyse bugünkü yazımıza tarım ile toprak ile değil, bir üzücü sağlık duyumu ile başlayacağız.

İçimizde bir kez sağlıklı nefes almanın dünyadaki en büyük mutluluk ve zenginlik olduğunu bilmeyenimiz var mı?

Bu yalan dünyada en büyük nimet sağlık.

AK Parti iktidarları ile özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin talimat ve direktifleri ile ardından da bu çalışmaları bire bir takip etmesi ile Türkiye’de en büyük reform (siz adına isterseniz devrim deyin, isterseniz başka bir isim bulun) sağlıkta olmuştur.

Bunu görmeyen, bunu inkar edeni Allah taş eder taş.

………

Buraya kadar tamam mı?

Ama şimdi dün bu şehirde bire bir yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşacağım. Paylaştıktan sonra sağlık adına böylesine yapılan çalışmaların bir anda nasıl zulme dönüştüğünü de ifade edeceğim.

Bugünlerde biz de piyasada dolaşan ve insana oldukça ağır gelen bir virüsün etkisindeyiz. Adına ister grip ister üşütme deyin ama ateş, öksürük burun akıntısı bir giriyor bir türlü geçmiyor. Resmen adamı sallıyor. Vallahi biz de iki haftadır ayakta sürünüyoruz. İlaçlar, şuruplar kafi gelmedi. Şimdi bir haftadır hap şurup ve sabah akşam iğne ile ayakta durmaya çalışıyoruz.

Bu salgında bir sıkıntıda hasta olan insanımızın kendisini ve karşısındakini korumaması.

Mesela bana eğer günahını almıyor isem resmen ağzı burnu salya sümük bir abimizin hiçbir şeyi yokmuş gibi sarılıp öpmesinden bulaştığına inanıyorum.

İki haftadır rahatsızım çok zor da kalırsam karşımdaki insanla sadece tokalaşıyorum ve grip olduğumu söylüyorum. Çünkü karşımdaki insanda korunsun bana yaklaşmasın.

Hatta iki gün önce bir doktor abimiz ile bu salgını konuşurken, “Uğur vallahi ben bu virüsün bir laboratuvar ürünü olduğuna inanıyorum” diyordu.

Neyse işte dün sabah yine bir özel hastaneye iğnemi yaptırmak için girerken sedyede çok sevdiğim bir abimi ve yanında da eşini gördüm. Onlarla biraz görüştüm, sonra iğnemi vurdurdum tekrar acilde yanlarına gittim. Doktoru bekliyorlarmış. Onları hiç değilse doktor gelinceye kadar yalnız bırakmak istemedim.

Bu arada laf lafı açtı ve hasta yakınının hüzünlü cümlelerini dinlemeye başladım. Dinledikçe de çıldırmaya başladım.

Buyurun dün sabah yaşananları bir de siz dinleyin.

Sedyedeki abimiz yıllardır yüzde 90 özürlü raporu olan, iki koltuk deneği ve yardım ile ayakta durabilen bir dostumuz.

Dün sabaha karşı fenalaşıyor. Sol tarafı tamamen uyuşuyor. Eşinin de yardımı ile ayağa kalkamayacağı merdivenlerden inemeyeceği için eşi sürekli tedavi amaçlı gittikleri özel hastaneye ayırıyor. Kendi doktorlarından randevu alıyorlar. Bu arada da aynı özel hastaneden ambulans istiyorlar.

Hastanenin o andaki görevlisi şu hatırlatmayı yapıyor “Efendim hastaneye getirmek için 200 lira, hastaneden de evinize götürmek için 200 lira ücret alırız”…

……………..

Sakın benim yanlış yazdığımı filan sanmayın. Bu söylenen mesafe için taksi tutsanız 50 lira. Ama sedye lazım sedye, bunun için ambulans isteniyor.

Ben işittiklerime inanamıyordum ve kan tepeme çıkmıştı.

Boynu bükük hastanen eşi zaten yıllardır çektiği çile ile hastasının yanında perişan vaziyette anlatmaya devam etti.

“Uğur abi bunun üzerine 112’yi aradım. Acil bir vaka olmadığı takdirde 9’dan sonra yardımcı olabiliriz dedi. Bunun üzerine bir abimizi arayarak durumumuzu anlattım ve yardım istedim. Allah ondan razı olsun. Allah devletimize zeval vermesin bir süre sonra bir ambulans geldi ve buraya kadar gelebildik. Ama tabii ki randevu saatimizi kaçırdık. Şimdi bu halde bekliyoruz…”

…………….

Daha fazla yazmayacağım. Yazarsam çok sevdiğim ve kendimizi ailemizi canımızı teslim ettiğimiz sağlıkçılara daha ağır şeyler söyleyeceğim. Hepsi aynı değil. Hepsi bunları hak etmiyor.

Ama sağlıkta uçtuk. Sağlıkta bırakın Avrupa’yı Amerika’yı geçtik. Bunu inkar eden bin beter olsun.

Ne var ki hâlâ paranız ve adamınız yoksa hasta olacağınıza ölün…

Olur mu?

Ölmezseniz de böyle sürünürsünüz…

Allah’ım bizi affet.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hiç kimseye, imandan sonra, sağIıktan daha üstün bir nimet veriImemiştir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağmurlu ve yağışlı havalarda sürücüler yayaları ıslatmama konusunda duyarlı olduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR