Uğur Özteke

Uğur Özteke

SORGUN’UN, ŞAHİN’İN BİLMEDİKLERİNİ…

SORGUN’UN, ŞAHİN’İN BİLMEDİKLERİNİ…

Konya’yı merkezi ile ilçeleri ile insanı ile yazmaya devam ediyoruz.

Yanılmıyorsam geçtiğimiz hafta idi. Bir okurumuzun uyarısı ile Beşyol’daki otobüs durağında elektronik tarifenin düzgün çalışmadığını dile getirmiştik.   

Sağ olsunlar hemen bize dolayısıyla sizlere de konu ile ilgili teknik bir bilgi geldi. Ben de bu durumun böyle olduğunu bilmiyordum. Gelin bu konuyu birlikte öğrenelim;

“Uğur abi akıllı duraklar GPRS sistemi ile çalışmaktalar ve sürekli olmamakla beraber otobüslerden gelen GPRS sinyali, duraklardaki GPRS sistemler ile aralarındaki dakikayı vermektedir. Bazen bizlerin cep telefonlarında açık olduğu halde kapalı gibi sinyal verdiği gibi onlara öyle bir sorun olması normaldir. Yazınız üzerine durağa gittik normal çalıştığını test ettik. Münferit olarak bazen hataya düşebiliyor sistem ama genelde Konyalı tarafından yazımızda da bahsettiğimiz gibi aktif kullanılıyor.”

…………

 İşte biz de Büyükşehir’in bu duyarlı insanlarına huzurlarınızda teşekkür ediyoruz.

SOSYAL MEDYA OKUNURLUĞU VE ACI GERÇEKLER

Hangi ortama girsek alanları olsun olmasın insanların kafasından gecen soruyu bize direkt olarak ve  samimiyetle hemen soruyorlar.  Öyle ki artık bu soruyu okullara gittiğimiz zaman ilköğretim okullarındaki akıllı çocuklarımızda soruyorlar “Yazılı basın yani gazete olayı bitti mi?” …

40 yıl önce gazeteciliğe yani yazılı basında çalışmaya başladığımız zaman tek siyah beyaz olmak üzere bir TRT’miz dahası televizyonumuz vardı.

Ardından birden televizyonculuk hızla gelişmeye başladı.

Herkes dahası bu ülkede büyük bir çoğunluk buna ülkeyi yöneten siyasiler hatta liderler de dahil artık yazılı basının yani gazetelerin yerini televizyonların alacağına inanıyordu.

Gel zaman git zaman yüzlerce televizyon kanalı hem de renkli renkli ekranlar oldu ama yazılı basın yani gazeteler bitmedi.   

Aradan uydu internet işi başladı. Dahası dünyada hiçbir ülkede yaşanmamış bir şekilde bizim millet internete girdi. Ama bakıyoruz ki hâlâ ayakta duran ve işini büyüterek devam ettiren yazılı basın ve gazeteler var. Haaa bu arada kapananlar olduğu gibi yeni yeni açılanlar da var değil mi?

İşte tam bu noktada gündemimizdeki bugünkü konumuz “sosyal medya” oldu..

Sosyal medyası olmayanımız nerede ise kalmadı. Analar babalar ergin evlatlarının değil çocuklarının ellerinden telefonları alamadıkları için hasta oluyorlar. Biraz bilinçli anne ve babalar çocuklarını terapiye aldırıyorlar. Eşler sosyal medya yüzünden kavga ediyorlar, eğer önlenemez bir noktaya gelinirse de boşanmalara kadar gidiyorlar.

Yani biz siz kabul etsek de etmesek de sosyal medya cebimize değil beynimize girmiş durumda. Çıkmaz çıkartılamaz bir hal aldı. O klasik şemsiye(!) bile internetin sosyal medyanın yanında masum kalıyor artık.

Pekiiii bu durumda yazılı basın gazeteler bitti mi? Biter mi?

Ben hâlâ koyduğunuz yerde aynı yerdeyim. Adam gibi yapılırsa veya yapılabilirse (ahhhhhhhhhhhhhh, ahhhhhhhhhh) yazılı basın gazetecilik asla ama asla bitmez. Dünyada medya aydan yapılsa da yazılı basın bitmez.

Bu kadar lafı niye ettim biliyor musunuz?

Sosyal medya bu hızla ve de bu kafa ile giderse bir zaman biz gazetecilerin yaptığı gibi ayaklarına sıkmaya devam ederlerse sosyal medya balonu da patlar.

Allah aşkına dünden bu yana AK Parti Konya temayülünün sonuçları sosyal medyada.

Karatay’da şu birinci çıkmış da Selçuklu’da şu önde imiş de.

Kimse kusura bakmayacak ama hepsi palavra hepsi.  

Niye mi?

Pazar günkü sonuçlardan bu satırları yazmaya çalıştığımız öğle saatlerinde Sayın Ahmet Sorgun’un da, Sayın Şahin’in de bilgisi yoktu. Kimseye bu bilgi verilmemişti de ondan.

Genel Merkez’de tepedeki iki isim sonuçları bilmiyor ama sabahtan bu yana sosyal medya kendince listeleme yapıyor öyle mi?

Demedi demeyin üç gün sonra kendi yazdığınıza kendiniz de inanamazsınız.

Hani arada bir yazdıklarınızı sonradan kimse görmesin diye siliyorsunuz ya.

Güven, inanç, itimat bitti mi hepsi sosyal medyanızda sizin olsun olur mu?

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Mesele kırk Ebubekir içinde kırk birinci Ebubekir olmak değil, kırk Ebucehil içinde bir Ebubekir olmaktır.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sonradan yüzümüzün kızaracağı lafları etmediğimiz zaman ya da hareketleri yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR