AK Parti MKYK Üyesi ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun ziyaretimize geldi. Bugünkü sayfalarımızda önemli açıklamalarını geniş şekilde bulabilirsiniz.

Söz ekonomiden açılmışken Organize Sanayi’de fabrikaların harıl harıl çalıştığını belirtti. Konya’nın böyle bir dönemde ihracat rekoru kırmasının ne demek olduğundan bahsetti.

Benim için Konya adına en can alıcı söylemler, “Geçmişi kadar görkemli bir Konya, Allah’ın izni ile nasıl 13.-14. yüzyılda çok güçlü o zamanın medeniyet merkezi başkenti… Bugün de gönüllerin başkenti, huzurun başkenti… İnşallah Konyalı her zaman buna layık. Bizim büyük medeniyet yürüyüşümüzü kimsenin durdurmaya hakkı yok.” şeklindeydi. 

Kilit nokta bu. Büyük Türkiye ideallerine, büyük medeniyet yürüyüşüne siyasi parti gözetmeksizin her vatandaş destek olmalı.

Cumhurbaşkanının şahsiyetini ve icraatlarını beğenenler ve beğenmeyenler var. Geçmişte katıldığı referandumları göz önüne alırsak Türkiye’de %70’e yakın taban oluşturduğu günlerin varlığından söz edebiliriz. 2007 Referandumunda %68 oranında vatandaşlar ‘evet’ demişti. Özgür bir şekilde yapılan halk oylamasında Türkiye’nin üçte ikisinden fazlasını bir araya getirebilmek kolay değil.

Bu oranlar zaman zaman değişse de belirli bir kemik var. Bugün seçim olsa emin olun üç aşağı beş yukarı benzer bir meclis aritmetiği ile karşı karşıya kalabiliriz.

Peki, ne demeye çalışıyorum?

Cumhurbaşkanının karşısındaki kitle öyle bir hâl almış ki; ‘o olmasın da kim olursa olsun’ söylemini benimsemiş durumda.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem adında toplayabileceğimiz yeni bir sisteme dayalı politika üretimi var. Yani 2023 seçimlerinde ‘Ya Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ya da Güçlendirilmiş Parlamenter sistem’ kazanacak diye bir yol çizmişler kendilerine!

Peki, ilginç bir ihtimalden bahsedeyim. Diyelim ki 2023’de muhalefet kıl payı Başkanlık yarışını kazandı. Lakin ne yasa yapacak ne de anayasa değiştirecek çoğunlukları elde edemediler, o zaman ne olacak?

Mecburen mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle yollarına devam edecekler. Anayasa böyle…

Bu yüzden böyle bir söylemle girilen yarış baştan söylüyorum ‘sakat bir anlayışın’ ürünüdür. Seçmeni kandırmaktır. Türkiye’de mevcut şartlarda hiçbir ittifak anayasayı değiştirecek çoğunluğa erişemeyeceğine göre; ‘Parlamenter sistemi geri getireceğiz’ demek havanda su döğmekten başka bir şey değildir.

Şimdi bunları söyledik diye bizi yine ‘iktidarın sesi’ olarak lanse ederler. Hatta organize iş yaptığımızı zannederler. Sağa sola sorarlar. Artık kızmıyorum hiçbirine.

Ne demişler? Kişi kendinden bilirmiş işi… Kendisi hinse, sinsi ise başkalarını da öyle zannedermiş.

Kendi yaptıkları veya yapma ihtimali oldukları şeyleri sanki karşılarındaki de mutlaka aynı davranışı sergileyecekmiş gibi davranırlarmış.

Tek tabanca, bir başına yol alıyoruz. Kimi Donkişotluk’la itham ediyor kimi de saflıkla… Bizden başka böyle şeyler yazabilen tek bir yazar var mı bu şehirde? Herkes geleceğini düşünüyor! ‘Yarın bu iktidar giderse görür o’ diye aba altından sopa cümleleri gönderiyor. Heyhat! Rızkı da ömrü de veren Allah, siz kim oluyorsunuz?

Yahu Türkiye’de o ya da bu partinin resmi yayın organı gibi davranan gazeteler yok mu? Biz Türkiye’nin yarısından fazlasının, Konya’nın % 80’e yakınının sesi olunca mı ‘tarafsız gazetecilik’ meselesi ortaya çıkıyor?

Çatlasanız da patlasanız da sessiz çoğunluğun sesi olmaya devam edeceğiz. Gerekirse bir başımıza…

Sayın Sorgun’un söylediği cümle o kadar önemli ki… Biz bu ülkenin ‘büyük medeniyet yürüyüşü’ne candan, gönülden inanıyoruz sahipleniyoruz. Bu davada hangi lider yol yürürse ayrım yok, kalemimizle gücümüz yettiğince onun yanında yürüyeceğiz. Bu ülke için bu millet için buna değer…

İYİ PARTİ’NİN HOŞ SOHBET KADINLARI

Dün ziyaretçilerimiz arasında İYİ Parti İl Kadın Kolları Başkanı Zuhal Ehliz, İYİ Parti İl Teşkilatı Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Ayşe Yavuz, İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu Üyeleri Tülay Kasaman ve Hadiye Ateş vardı.

Uzun soluklu siyasi bir sohbet gerçekleştirdik. Zuhal Başkan Kadın kolları olarak çalışmalarından bahsetti. Özellikle siyasette keskin cümle kurmanın sıkıntılarından söz etti. Ziyaretleri için teşekkür ediyor, yürüdükleri yolda başarılar diliyorum…