YEREL MEDYANIN GELECEĞİ
Bugün çuvaldızı kendimize batırma günü.
Okurların en çok dillendirdiği ‘basılı medyanın ileride ne olacağı’ konusunda sohbet edelim.
Salgın günlerinde medyanın en çok tartıştığı konulardan biri, basılı gazetelerin dağıtımıydı. Yerel gazeteler bir yana ulusal gazeteler dahi belediyeler kanalı ile dağıtılabilmişti. Özellikle sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında marketlerin ve büfelerin kapalı olması on binlerce basılı gazetenin geri dönüşüme gitmesine neden oldu.
Basın İlan Kurumu Resmi Gazete’de de yayınlanan kararlarıyla; pandemi sürecini mücbir sebep kapsamına alacağını ve gazetelerin aralarında anlaşması durumunda daha az gün basılı yayın çıkarılabileceğini hükme bağladı. Lakin ulusallardan böyle bir hamle gelmeyince yerellere de yansıma az oldu.
Belki de tamamen basılı yayınların silinmesinden korkuldu.
Ben katılmıyorum buna. Okur istediği sürece basılı medya asla bitmeyecek.
Yerel medya ve matbaalar çok değerli. Gelecekte; dijital dünyanın fişinin çekilmekle insanları tehdit eden bir gün geldiğinde, yerel medya geçmişte olduğu gibi haber alma özgürlüğünün tek garantisi olacak.
Tabi bu süreci kuru inatla değil, akılcı çözümlerle ayakta kalabilenler görecek. Dökme suyla değirmenin dönmediği çok daha iyi anlaşılacak.
Bugünlerde yapılmayan hamlelerin bedeli gelecek aylarda ve yıllarda maalesef daha ağır bir şekilde ödenebilir. O zaman keşke demenin bir faydası olmayacak.
Özellikle artan maliyetler ve ağırlaşan şartlar Anadolu’da birçok yayının kapanmasına neden olacak. Basın İlan gelirlerindeki azalmayla zaten bunun ateşi yakılmıştı. Dilerim bunlar gerçek olmaz. Lakin görünen köye ısrarla gözleri kapatmanın da hiç kimseye bir faydası yok.
Çözüm üretmek yerine kafayı kuma gömmeye devam edenlere sözlerim! Reklam pastasının artık son kırıntılarının paylaşıldığı tirajların yerlerde süründüğü bir dönemden bahsediyoruz. Birlik olup güç olmak yerine günü kurtarmanın telaşına düşüyoruz. Basın sektörü bırakın kar etmeyi çok ciddi zararlarla ve eleman azaltmalarla karşı karşıya.
Özellikle Basın İlan Kurumu kaynaklı gelirlerin de bitmesiyle, balık sudan tamamen çıkmış olacak. Bakalım o zaman kaç nefes daha alınabilecek!
SALGIN TEHLİKESİ GEÇTİ Mİ?
Bugünlerde konuştuğumuz herkeste bir telaş var. Bir yakını ya da tanıdığına korona teşhisi konulduğunu anlatıyorlar heyecanla. Hastalığın eski öldürücülüğünü kaybedeceği ve aşıya gerek kalmadan kendiliğinden grip gibi bir hal alacağını bazı doktoralardan dinledim. Lakin buna henüz uzak olduğumuzu söyleyebilirim. Hala salgın tehlikesinin geçmediğini söylüyorlar. Haliyle karantina altına alınan sokaklar apartmanlar çokça karşımıza çıkıyor. Hava sıcaklığının verdiği rehavetle maske, sosyal mesafe ve hijyen tedbirlerini bırakırsak 32 derecede evlere tıkılmak zorunda kalabiliriz.
DÜĞÜN SALONU SAHİPLERİ DERTLİ
Dün sabah arayanlardan biri düğün salonu işletmecisi bir beydi. Özellikle Adana’da sosyal mesafeye uymadan düğün yapılabildiğini neden Konya’da yapılmadığını sorguluyordu. Hatta Konya’da mahalle aralarında da düğünlerin devam ettiğini iddia etti.
Her ilin hıfzıssıhha kurulunun farklı kararlar alabildiğini belirttim.
Lakin aylar öncesinden yer ayırtan hatta evini tutup eşyasını alan ve oralara taksit/kira ödemeye devam eden düğüncüler finali yapamamanın sancısını çekiyor. Salonlar boş. Düğüncüler verdikleri paraları geri istiyor.
Olay arapsaçına dönmek üzere. Denetimli bir çözüm bulunabilir mi buna? Hıfzıssıhha kurulunun gündeminde bu konu var mı merak ediyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yanıtla (0) (0)Yaptığım yorumda bu kriterlerden hangisi var belki konu ile alakasız olabilir size göre gereksiz olabilir ama kesinlikle küfür hakaret rencide edici en ufak bir şey var mıydı? Yani böyle bir şey çok saçma sanki ben küfür hakaret ettim yok böyle bir şey yorumu sil bir de küfür hakaret de o zaman uyarı kısmına konu ile alakasız gereksiz yorum onaylanmamaktadır yazın yapmadığım bir şeyi yapmış gibi göster ben niye küfür hakaret edeyim bu bana atılmış ağır bir iftiradır bunu düzeltin lütfen
Yanıtla (0) (0)Emrullah bey merhaba, Havzan Mah.Meramkent Sitesinde oturuyorum.Bizim bu site güvenlikli bir site değil,bahçede kamelyalar var ve herkese açık.Bu kamelyalara kalabalık bir genç grup musallat oldu.Akşamları geliyorlar geç saatlere kadar yapılabilecek bütün insan dışı hareketleri yapıyorlar.Emniyeti arıyoruz polis arabasını görünce kaçıyorlar,5 dak.sonra tekrar geliyorlar.İyice yıldık.Buraya bir bekçi görevlendirilmesini istiyoruz ya da emniyetten caydırıcı uygulama.
Yanıtla (0) (0)